Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Haydi gözünüz aydın! Güle oynaya ya da ağlaya sızlaya bir seçime daha gidiyorsunuz.
Elinizde gömülecek liderler için hazırladığınız kürekler; sırtınızda ağırlığı, yeni omuzladıklarınızın...
Torbanızda, son seçimde oy verdiklerinizden arta kalan beddualı bir hayal kırıklığı; içinizde kuşkulu bir ümit, bu seçim oy vermeyi düşündüklerinize dair...
Yeni yeni sevdiklerinizin ve sevmekten hepten vazgeçtiklerinizin karmaşasıyla ruhunuzda...
...bir kez daha "eski"yi gömmeye koşuyorsunuz akın akın...
Seçim ufukta göründü.
Tasfiyenin tarihi yakın!
***
Geceleri o bar senin bu bar benim dolaşıp bir türlü tatmin olamayanlar gibi...
O sevgiliden, bu sevgiliye koşup aradığı sevgiyi bulamayanlar gibi...
Peş peşe diyarlar gezip, umut yolculuğuna nokta koyamayanlar gibi...
...son 20 yıldır o partiden bu partiye, bir liderden ötekine konup duruyor seçmen denilen narin kelebek...
Huzur aradıkça ihanet buluyor.
Her seferinde maziyi, oy pusulalarından bir denizde boğup, yepyeni isimlerle söz kesiyor.
Sonuç?
Yeni bir hüsran... yeni defin töreni... yeni bir nişan...
***
Anlaşılan; bu seçim yine silip süpüreceksiniz son yıllarda ortalıkta olanların tümünü...
Başınıza "yeni"lerini getireceksiniz.
Her bayram çaput bağladığınız bir dilek ağacı Meclis...
Dallarında salkım saçak liderler sallanıyor.
Adağınız tutmadı mı, gidip yenilerini asıyorsunuz.
Peki durup düşünsenize bir:
Niye her seferinde bu hüsran?
Neden her seçimde kaybeden daima siz oluyorsunuz?
***
Bence şundan:
Danışıklı dövüş bu...
Aslında onları siz seçmiyorsunuz.
"Uysal" diye seçime buyur edilmiş partilerin, "evetefendimöciliğiyle liderin gözüne girebilmiş vekilleri onlar...
Yok aslında birbirlerinden farkları...
Diplomaside, güvenlikte, Güneydoğu’da, ibadette, ekonomide, emniyette siyasetin yapabileceklerinin sınırları başkalarınca önceden çizilmiş.
Hudut dışına çıkanların cezası kesilmiş.
Siz sadece nüanslara oy veriyorsunuz.
Ve 4 yılda bir, "Bu da aynıymış" diye onları sandığa gömüp, sandıktan "eski tavşanöları "yeni" zannıyla çıkarıyorsunuz.
***
Farklı sözü olanlara kulak vermiyorsunuz.
"Yeni" şeyler söyleyenler budanırken ses etmiyorsunuz.
Tıpatıp aynılar arasında bir seçim yapıp "Üzerime düşeni yaptım" diye seyirci koltuğuna çekiliyorsunuz.
Şunu bilmelisiniz ki, siz, kararsızlıkta ısrar ettikçe, örgütlü bir şekilde sahneye müdahale etmedikçe bu tiyatro böyle sürüp gidecek.
"Yeni" diye her gelen, sahnede hızla "eski"yecek.
Ve siz yıllar yılı "Ellerim kırılsaydı"larla "Bir de bunu deneyelimölerin sarkacında gidip geleceksiniz.
Pencerede beyaz atlı prens yolu gözleyen tutsak bir prenses gibisiniz.
Sizin prense yok izin.
Ve söz konusu at sizin.
Daha bekleyecek misiniz?