"Vesikalık da ne" diye sormuş. "Yani omuzundan yukarısının resmini çektireceksin" demişler.O da arkadaşından rica etmiş; "Yarın gel de çek" diye...Ertesi gün arkadaşı gittiğinde bizimkinin çukur kazdığını g"rmüş. "N'apıyorsun" diye sormuş: "Fotoğrafta omuzdan altımın çıkmaması lazım. O yüzden çukura girip poz vereceğim" demiş.Arkadaşın g"züne arkadaki çukurlar takılmış: "Onlar ne için" diye sormuş: "E, 6 tane istediler ya, 6 çukur kazdım" demiş bizimki...Dalga geçerek gülmüş arkadaşı: "Oğlum, amma geri zekalısın..." demiş "...sen niye 6 çukur kazıyorsun, ben 6 tane fotoğraf makinesi getirmiştim zaten..."* * * Fıkranın hangi y"remize mensup vatandaşlarımıza maledildiğini yazamıyorum, çünkü Türk Ceza Yasası'nın değiştirilmek istenen 312. maddesi "halkı b"lge farklılığı g"zeterek kamu düzenini bozma olasılığı" yaratanları 3 yıla kadar hapsediyor.Bu fıkranın o b"lge yurttaşlarını tahrik edip etmeyeceğini, ederse bu tahrikin kamu düzenini bozma "ihtimal" i olup olmadığını hakim takdir edecek. "Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum/ suni teneffüs saatlerinde" dediği gibi Yılmaz Erdoğan'ın, devlet de "yurttaşlarının birbirine düşebilme ihtimalinden korkuyor, demokrasinin suni teneffüs d"nemlerinde..." Ve muğlak bir "muhtemel suç" tanımlayıp düşünceyi cezalandırmaya hazırlanıyor.* * *Oysa bu maddenin içinde yer aldığı paketin adı "mini demokratikleşme paketi"... Bu, "mrümüzün kim bilir kaçıncı "demokratikleşme paketi" dir ki, düşünce "zgürlüğünde "evrensel standart" ı arıyoruz...Oysa bilinen şu ki, "evrensel standart", 312'de getirilmek istenenin tersine son derece "somut"... Uygar dünyada bir düşüncenin cezalandırılması için, sonuçta "açık ve yakın bir tehlike" doğurması koşulu aranıyor.Yani bir fikrin halk arasında düşmanlığı tırmandırdığının açık g"stergeleri bulunması koşulunda ancak yargılama yoluna gidiliyor. "İhtimal" ler devre dışı...* * *Ne yazık ki, güdük demokrasimiz, yamamaya çalıştıkça başka yerlerinden patlayan bir eski elbise gibi, genişletmeye çalıştıkça hepten ufalanıp daha da güdükleştiriliyor.Açılım için yaptığımız her atılım biraz daha daraltıyor "zgürlük alanlarını...Bakın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 2000 Nisan'ında Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıld"nümünde ne diyor: "™zgürlükçü demokrasilerin en "nemli ilkesi, insanın devlet için değil, devletin insan için var olduğudur. Hukuk devleti, kişilerin devlet gücü karşısında korunmaları gereksiniminden doğmuştur; amacı ise, devlet gücünün baskı y"netimine ve kaba kuvvete d"nüşmesini "nlemektir. Bu nedenle, hukuk devleti kavramı, devlet gücünün k"tüye kullanılması 'olasılığı'na karşı alınması gereken "nlemlerin tümünü içerir."* * * Yani korunmaya muhtaç olan devlet değil, biz yurttaşlarız.Karşımızda ise 6 çukur kazıp kafalarımızın resmini çekmek isteyen bir zihniyet var.Bizim fıkranın, halkı b"lme ihtimali çok düşük; ama bu zihniyetin kafa koparan bir baskı y"netimine d"nüşme "ihtimal" i sanıldığından daha büyük ne yazık ki... candundar@superonline.com İş başvurusu yapan adamdan 6 tane vesikalık fotoğraf istemişler: