Avrupa'nın en gözde eğlence programı sayılan ve Alman ZDF'de yayımlanan "Bahse var mısın"ın (Wetten Dass) dünyaca ünlü konuklarından biri "Dansın Sultanları"ydı cumartesi gecesi...
Diğer konuklar: Britney Spears, Celine Dion, Rod Steward, Joe Cocker...
"Sultanlar", bu muhteşem kadroyla birlikte sahne aldılar.
Programdan sonra kuliste, Britney Spears, yanlarına gelip "Great show" ("Muhteşem bir gösteri") sözcükleriyle kutladı.
Ardından Celine Dion danslarını taklit etmeye çalıştı.
Programın sunucusu Thomas Gottschalk "River Dance türü Broadway gösterilerinden 10 kat daha iyisiniz" diye övgüler yağdırdı.
Çıkışta, gencecik ekibin gururdan gözleri parıldıyordu.
* * *
Münih'te bu gurura ortak olanlar arasında ben de vardım. Gururlanmakla kalmayıp "başarının sırrı" konusunda bir ders de aldım.
"Bahse var mısın?" 20 yıldır yayında... Yılda sadece 7 program yapıyor ve her birinde 15 milyon seyirciye ulaşıyorlar.
Henüz 1 yaşına bile basmayan Dansın Sultanları'na programın kapısını açan Marcel Avram olmuş.
Mydonoz, grubun mayısta başlayacak Avrupa turnesi için, Madonna'nın, Michael Jackson'ın konser organizatörü Avram'la anlaşınca sponsorlar, televizyon programları, gazete haberleri birbiri peşi sıra gelmiş.
"Wetten Dass", işte bu kampanyanın en önemli adımıydı.
* * *
Programın hazırlanışına tanık olunca, şundan emin oluyorsunuz:
Hiçbir başarı tesadüfi değil!
2 saatlik programda Dansın Sultanları'na, ayrılan süre, sadece 6 dakikaydı. O 6 dakika için "Bahse var mısın?"ın yönetmeni, dekor tasarımcısıyla 1 ay önce İstanbul'a gelip gösteriyi izledi. Bütün ayrıntıları not edip, çekim kasetlerini de yanında götürdü.
"Sultanlar"ın programdaki gösterisi için yeni dekor hazırlandı, özel ışık yapıldı, kamera açıları tek tek saptandı. Bu ayrıntılar Türkiye'ye yollanıp 6 dakikalık şovun ona göre hazırlanması istendi.
Nihayet son 2 gün 10 prova yapıldı; 300 robot ışık ve 10 kamerayla, her bir dans figürünün ritmine göre özel reji planlandı.
Sonunda hepimize "Demek sululuk yapmadan, dekolte açmadan da eğlence programı oluyormuş" dedirten programın yayını kusursuz işledi.
O tek programın bütçesi mi?
1 milyon dolardı.
* * *
"Hiçbir başarı tesadüfi değil" dedik ya...
Bu tespit aynen, Dansın Sultanları için de geçerli...
Daha işe başlarken "Yapacağım şov Wetten Dass'a konuk olacak" hedefini önüne koymuş ve 1 yılda, 2 deprem ve ekonomik krize rağmen tutunmuş patron Yalçın Çevikel
Lise çağından beri beyninde büyüttüğü projeyi sonunda Türkiye'nin gözbebeği, muhteşem bir gösteriye dönüştüren yönetmen Mustafa Erdoğan...
Ve çoğu dansçı kökenden gelmediği halde - başroldekilerden biri ziraat mühendisi, diğeri emekli öğretmen - 1.5 yıl sahneye çıkmadan, haftada 6 gün, günde 8 saat dans ederek ülkenin gelmiş geçmiş en büyük şovuna imza atan 140 gencecik dansçı...
Sıfırdan zirveye varan birer başarı öyküsü gibiler.
Önce yatırım ve yetenek... sonra çalışma azmi, iyi organizasyon, ekip ruhu ve disiplin...
Başarının formülü bu... İstanbul'da da... Almanya'da da...
* * *
Pazar günü Alman gazeteleri "Dansın Sultanları"a övgü satırlarıyla doluydu.
Şimdi hedef, Türkiye'de 700 bin kişinin izlediği şovu Almanya'da 100 bin seyirciye ulaştırmak...
Ardından Pekin turnesi gelecek ve artık 2. bir kast oluşturan Dansın Sultanları, aynı anda hem Türkiye'de, hem Çin'de sahne alabilecekler.
Ve biz, daha yıllar boyu onların başarı öykülerini yazacağız.
"Bahse var mısınız?"