Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı




Ali Rafiyev, 78 yaşında bir komünist...
Almanlara karşı direnişe katılmış, 1944'te Bulgar Komünist Partisi'ne girmiş ve Merkez Komitesi üyeliğine kadar yükselmiş.
Sofya'da faşizmi, komünizmi, duvarın yıkılışını ve kapitalizmin yükselişini görmüş.
Şimdi 200 leva emekli maaşı alıyor. Buna karşın sadece evinin yakıt masrafı 70 leva...
Evin, yakıtın, telefonun, eğitimin, sağlığın bedava olduğu eski günleri özlüyor. Öfkeli gözlerle "Bu gidiş, gidiş değil" diyor; "Halk, bu vahşi kapitalizmi getirdiğine pişman oldu. Sosyalizm dönecek. Bu, kaçınılmaz".
Rafiyev'
in dediğinin olup olmayacağı bugün anlaşılacak.
Çünkü bugün Bulgaristan'da Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Ve sandığın iki adayından biri sosyalist Georgi Purvanov...
Doğrusu Sofya sokaklarını gezince bir seçim heyecanı görmek mümkün değil. Nitekim seçimin ilk turunda katılım yüzde 40'larda kalmış. Ancak oylar, halkın çoğunluğunun Ali Rafiyev gibi düşündüğünü ortaya koyuyor.
İlk turda sosyalistlerin adayı büyük sürpriz yaparak ipi önde göğüsledi.
Bu başarının nedeni halkın sosyalizmi özlemesi mi? Bazı nostalji düşkünleri için belki öyle... Ama çoğunluk için bu tercihin asıl nedeni, son dönem uygulanan ekonomik politikaların yarattığı tahribat...
Hızla kabuk değiştiren Bulgaristan, AB yolunda emin adımlarla yürüyüp, ekonomide yapısal reformlara girişirken işin sosyal boyutunu ihmal etti.
1994'teki yüzde 222'lik hiper - enflasyonu AB desteğiyle eritti ve 1 levayı 1 marka eşitledi. Ancak bunun faturası özellikle çalışanlar için ağır oldu. Ve tepki, sandıktan çıkarılan kızıl bayraklarla gösterildi.
* * *
Türklere gelince...
Önceki seçimlerde Demokratik Güçler Birliği'ni (DGB) destekleyen Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH), bu sayede 21 milletvekili ile Meclis'e girdiği gibi kabineye de 2 bakan soktu.
Bu seçimde 2 aday arasındaki başa baş yarış 1 milyonluk Türk nüfusunu kilit konuma getirdi. Kilidin anahtarını elinde tutan HÖH'ün lideri Ahmet Doğan geçenlerde tercihini açıkladı ve DGB'nin adayı Stoyanov'u değil, sosyalist aday Purvanov'u destekleyeceklerini söyledi.
Daha 12 yıl önce 300 bin Türk'ün göçüne yol açan asimilasyon politikasının uygulayıcısı sosyalistler, bugün Bulgar Türkleri tarafından destekleniyorlar.
Nasıl oldu bu değişim?
Çünkü Bulgaristan, AB sürecinde "Azınlıklara hak verirsem ülkem bölünür mü" kaygılarını bir yana bırakıp büyük bir reform kampanyasına girişti. Türkçe TV yayınlarına izin verdi. Türklerin eğitim haklarının geliştirilmesi için yeni kararlar aldı. Böylece 300 bin göçmenin 200 binden fazlası geri döndü.
Şimdi onlar, ülkelerinin geleceğine karar verme noktasındalar.
* * *
Yarınki seçimin sonucunu tahmin etmek kolay değil.
Ancak Bulgarlar, Avrupa üyeliğine yüzde 70 gibi büyük bir çoğunlukla destek verirken, sosyalist bir cumhurbaşkanı ile bu sürecin yaratacağı tahribatı sosyal yönden dengelemek ister görünüyorlar. Sonuç böyle olursa Bulgaristan, AB'ye Fransa'dakine benzer bir "solcu cumhurbaşkanı, sağcı başbakan" modeliyle gidebilir.
Türkiye'ye gelince...
Sofya, Türk işadamından geçilmiyor. Karşılıklı ticaret hacmi 4 yılda 10 kat artarak 725 milyon dolara ulaştı. Türklerin yatırım tutarının da bu düzeye eriştiği belirtiliyor.
Eğer Türkiye, Bulgaristan'da sahip olduğu toplumsal ve siyasal etkiyi, ekonomik etkiyle de beslerse Sofya üzerinde büyük ağırlığa kavuşabilir.