Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Son günlerde Ecevit'e bir "halef" bulma arayışları yoğunlaştı.
Bazı emekli komutanların Başbakanlık için Hüsamettin Özkan'ın ağzını yokladığı haberlerini Özkan, "Ecevit'ten sonra ben de yokum" diye geçiştirdi.
Yine de kulislerde veliaht isimleri cirit atıyor.
Ecevit ise varis tayin etmemekte ısrar ediyor.
Dolayısıyla ondan sonra partide bir "tufan" bekleniyor.

* * *

Atatürk de kendi yerine bir "halef" tayin etmemişti.
İstese, çevresindeki lider adaylarından birini öne çıkarıp, "Benden sonra onun peşinden yürüyün" derdi.
Yapmadı.
Sadece o mu?
Atatürk'ün tahtına kurulan İnönü de 88 yaşında parti liderliğinden ayrılana kadar varisini göstermedi.
Ecevit, kongrelerde İsmet Paşa efsanesiyle boğuşarak ulaştı koltuğa...
12 Eylül'de liderliği kesintiye uğradığında ise "halef"in saksıda yetişmeyeceğini, dağda açan "çile çiçekleri" arasından çıkacağını söyledi.
Tarif ettiği "çilekeş", kendisiydi.

* * *

Celal Bayar'ı hatırlayın...
Her milli günde evinin önünde el öpme kuyrukları oluşur, herkes bir küçük ima kırıntısı koparabilmek için gözünün içine bakardı.
Bayar, 103 yaşında, kimseyi halef göstermeden öldü.
Demirel, "demir kırat"ı "Bayar'a rağmen" sürdü.
Atı, tökezleyince bir süre için "emanetçi"ye teslim etti, sonra "Kendim için bir şey istiyorsam namerdim" deyip geri aldı.
Yıllar sonra aynı el öpme kuyrukları, Çankaya'ya çıkarken Demirel'in kapısında yaşanacak "abi"ler, "abla"ya karşı "Filanca benim vasimdir" işareti alabilmek için yarışacaklardı.
Lakin "Baba" da "büyükbaba"ları gibi, son ana kadar yarışan evlatları arasında ayırım gözetmeyecek ve belki de en istemediği sonuca razı olacaktı.

* * *

Peki neden böyledir?
Niye liderler yerlerine vasi tayin etmez ya da yetiştirmezler?
Neden bir "halef" fikrine böyle uzaktırlar?
Belki, bir gün gideceklerine hiçbir zaman inanmadıkları için...
"Benim işim bitti artık" cümlesi, insanoğlunun kolay razı olacağı bir hüküm değildir çünkü...
Belki bir başka olasılık, yetiştireceği halefin kendisini vaktinden önce devirmesi endişesidir. Bütün mirasını, kendisini erkenden huzurevine postalayacak bir mirasyediye devretmek istemez insan...
İşin bir başka boyutu "yakıştıramamak" olsa gerektir.
Lider, koltuğu öylesine iyi doldurmaktadır ki, peşinden gelenlere o makam bir kaç numara büyük gelecektir. Kendi eliyle yetiştirdiği toy delikanlıları layık görmez oraya lider...
Burun büker.

* * *

Bütün bunlar ihtimal...
Lakin bence aslolan şudur:
Lider tayin edilmez; olunur.
Koltuk, minnetle armağan edilen bir sadakat nişanı değil, zorlu bir yarışın büyük ödülüdür.
Nitekim tarih boyunca da en iyi veliahtlar, liderin en güvendiklerinden değil, gerektiği yerde lidere kafa tutabilenlerden çıkmıştır.
Ecevit bunu en iyi, CHP'yi devraldığı liderden ve kendi siyasi deneyiminden bilir.
Bugünlerde her kesime göz kırpan demeçlerle göze girmeye çalışanlara önemle bildirilir.