"O her saat yaşayan yol bomboş. Kent terkedilmiş sanki... Tıpkı '28 Gün Sonra' filmindeki gibi..."Danny Boyle'ün 2002'de çektiği film, gerçekten ürperticiydi.Genç İngiliz, bir Londra hastanesinde gözlerini açıyor ve kentin terk edildiğini fark ediyordu.Bir araştırma laboratuarından yayılan virüs kitlesel ölümlere yol açınca şehir 28 gün içinde boşaltılmış, virüsten kaçanlar göçmüştü. Silahlanan "temizler"le, virüslü zombiler arasında iç savaş yaşanıyordu.Londra bir ölü şehirdi artık...* * *Terör virüsünü hangi araştırma laboratuarı, ne amaçla üretti bilmiyoruz, ama onun da kitlesel ölümlere yol açtığı, kentler boşalttığı, bizi katil zombilerle baş başa bıraktığı bir gerçek...İngiltere'den ilk haber geldiğinde hedefteki metro istasyonlarından biri özellikle canımı acıttı."Edgware Road", Londra yıllarımda kaldığım stüdyonun bulunduğu caddenin ve o caddenin sonundaki istasyonun adıydı.Eski püskü, küçük bir istasyondu.Sabah merdivenleri inerken İngiliz'den çok, kentin Arap mukimiyle karşılaşırdım. Bölgede ağırlıklı olarak Müslümanlar yaşardı. İngilizlerle sıcak bir diyalogları vardı.Daha 1,5 ay önce oğlumu o semte götürmüş, kaldığım evi göstermiştim. Sonra Edgware Road istasyonuna indik. "Hadi burada bir fotoğrafımı çek" dedim.Oturduğum bankın, 1,5 ay sonra bir can pazarı olacağını aklıma dahi getirmeden, mazimin tabelası önünde poz verdim.Orada kör terörün kurbanı olanların çoğu Londra'yı mesken tutmuş Müslümanlar olsa gerek... Pekala biz de aralarında olabilirdik.* * *Filmdeki kehanet gerçek olur mu?Bugün, terör virüsüne bulaşmış olanlardan kaçmak için eve kapanan Londra giderek bir ölü şehre dönüşür ve silahlanır mı?Bu gerilim, her tür insanın birbirine karışmadan bir arada yaşadığı "kozmopolit Londra"da dışlamaya, yabancı düşmanlığına, karşı şiddet ve saldırganlığa yol açar mı?Yoksa, masum insan kanı dökmenin ne büyük adaletsizlik ve vahşet olduğunu bizzat yaşayıp gören İngilizler, hükümetlerinin bunu reva gördüğü Irak halkını daha iyi anlayıp dünyevi bir barışın bayraktarlığına mı soyunur?Dilerim Edgware Road'daki eski İngiliz komşularım bu son seçeneği tercih eder. can.dundar@e-kolay.net Londra'dan arayan dostum "Oxford Caddesi'ni görmelisin" diyordu hayret içinde: