Macera turizmi mi seviyorsunuz?
Marmaris'ten bir katamarana binip Rodos'a gidin.
Tehlikenin sınırlarında gezeceksiniz.
Biz bayramda denedik. 1 saatlik deniz yolculuğunun sonunda, oturmaya çalışırken düşüp belkemiğini çatlatmış 1 kadın, güvertede çığlık çığlığa sürüklenen 3 çocuk, korkudan ve kusmaktan bitap düşmüş onlarca yolcu vardı.
Keyifli bir deniz yolculuğunu küçük çaplı bir Titanik faciasına çeviren şey, ani bir fırtına değil... "Ege jeti" denilen yeni icat deniz araçlarının tehlikeleri konusunda müşterilerini uyarmayan Twins turizm acentesi ile o araçların sahibi Yeşil Marmaris'in günahı bu...
Küçükbaş kurbanlık naklettiğini sanan bir kaptan, güvertedekiler uyarılıp içeriye alınmadan dalgalara daldığı için oradan oraya savrulan yolcular ciddi ölüm tehlikesi atlattı. En azından bir özür bekleyenlerse kaptanın fırçasına muhatap oldular.
Yolcular Alman olsa alacakları tazminatla ömür boyu tatil yapar, turizm firması da batmış olurdu. Henüz tüketici haklarının bilincine varamayan Türkler, işi "Allah korudu" diye geçiştirdiğinden bu sorumsuzluk devam edip gidiyor.
* * *
Rodos'a gelince...
Efsaneye göre antikçağda bölgeyi 12'ye bölüp tanrılara dağıtan Zeus, Güneş Tanrısı'nı unutmuş. Bu unutkanlığının karşılığında da ona harikulade bir su perisi hediye etmiş. Güneş Tanrısı, evlenip çocuğa karıştığı bu su perisinin ölümlü olmasını kabullenememiş bir türlü... Ve onu ölümsüz kılmak için bir adaya dönüştürmüş.
Güneş Tanrısı ve adası böylece sonsuza dek birlikte yaşamışlar. Tabii çocuklar da - turistlerle birlikte - bu adanın üzerinde...
Yılın 300 günü güneşli olduğu söylenen Güneş adası Rodos, 50 yıldır bir turizm cenneti sayılıyor.
400 yıllık Osmanlı egemenliğinden fazla bir iz kalmamış olsa da Rodos şövalyelerinin kalesi gerçekten büyüleyici... Ancak 100 bin nüfuslu ada, konuklarına güneş ve tarih dışında da seçenekler sunuyor.
Kumar, eğlence, spor turizmi (dalgıçlık, golf, bisiklet, safari vs.), inanç turizmi (çocuk sahibi olmak isteyenler için kiliseler vs.), sağlık turizmi (şifalı sular, kaplıcalar vs.), film setleri (Anthony Quinn'in "Navarro'nun Topları" filmi burada çekilmiş)... vs..
Rodos'ta ilk göze çarpan özelliklerden biri de restorasyon çalışmaları...
Adanın tarihi varlığı baştan aşağı yenileniyor. Restorasyon alanının girişinde asılı tabelalar, milyarlarca euroluk bu yenilenmenin finansörünün Avrupa Birliği olduğunu duyuruyor.
* * *
Eskiden Türkiye'nin yılda 2.5 milyon turist ağırlayan Rodos kadar olamadığı söylenirdi. Şimdi ise Yunanlılar, turisti Türkiye'ye kaptırdıklarından yakınıyor.
Rodos'u görünce bunun nedenini anlamak zor değil.
Yarım asırlık bu turizm tapınağı, herhalde turiste doyduğundan, hizmet sektöründe dökülüyor. Otellerden restoranlara, hatta dükkanlara kadar genel bir ilgisizlik, boşvermişlik göze çarpıyor.
Hemen karşı kıyıda görünen Türkiye, başta anlattığım türde hatalardan kaçınır, turisti yolunacak kaz gibi görmez, hizmet kalitesini yükseltip turizm seçeneklerini çeşitlendirirse, Güneş Tanrısı ile su perisini çocuksuz bırakabilir.