İzmir İl Genel Meclisi, kentteki “12 Eylül“ ve “Evren Paşa“ okullarının adlarının değiştirilmesi için tavsiye kararı aldı.
Türkiye’de 20 okul “Kenan Evren“ adını taşıyor.
6 ilkokulun adı “12 Eylül”...
6’sının da “Evren Paşa”.
Dönemin MGK üyelerinin adını taşıyan okullar da var.
Yani “12 Eylül, ismiyle yaşıyor.”
* * *
78’liler Derneği, “Darbecilerin ismi okullardan ayıklansın“ kampanyası yürütüyor.
Darbede yaralanmış bir kuşağın haklı tepkisi... Ne var ki “isim derdi”, “Evren” adını tabeladan kazımakla bitmiyor.
Sorun askeri müdahaleyse Ankara’daki Cemal Gürsel Caddesi ne olacak?
“Canım 12 Eylül’le 27 Mayıs bir mi?” diyebilirsiniz.
Peki ya Sarıkamış’takilere 12 Mart’ı hatırlatan “Faruk Gürler Kışlası”?
Van’dakilere “33 yargısız kurşun”u hatırlatan “Mustafa Muğlalı Kışlası”?
* * *
Dağdaki savaş, isimlere yansıyor.
Ankara Yenimahalle’de MİT Müsteşarlığı’nın önündeki caddenin adı ‘’Çınardibi”ydi. Değiştirdiler. Yeni adı:
‘’Şehit Binbaşı Ahmet Cem Ersever Caddesi’’.
“JİTEM’in kurucusu” ve faili meçhul cinayetlerin faili olarak anılan bir jandarma subayının adı neden MİT’in caddesine verilir ki?
Tepki gecikmedi:
Batman Belediye Meclisi de kentteki “Ahmet Necdet Sezer Bulvarı”nın ismini değiştirdi. DTP’li Belediye Başkanı, “Sezer’i 2000’de demokrat bir hukukçu diye desteklemiştik. Şimdi adı Ergenekon’la anılıyor. O yüzden değiştirmeye karar verdik” dedi.
Yerine konulacak isim ne?
“Zilan”...
1996’da 9 eri şehit eden intihar eylemcisinin adı...
* * *
İş karmaşıklaşıyor değil mi?
Bu salgın başlarsa, her tabela risk altında demektir:
Afyon Üniversitesi, “Ahmet Necdet Sezer kampusu” tabelasını indirirse Malatyalılar intikamını “Turgut Özal Caddesi”nden alır mı acaba?
İzmir’de sıra “Adnan Menderes Havaalanı”na gelir mi?
Isparta “Süleyman Demirel Üniversitesi”ne dokunulur mu?
İvedik’teki “Melih Gökçek Bulvarı”, seçimden sonra “Karayalçın Caddesi” adını alır mı?
Çankaya’daki “Yusuf Halaçoğlu Sokak”, yarın yeniden eski adı “Abdullah Cevdet Sokak”a döner mi?
* * *
Bir grup Ankaralı, belediyenin son dönemde yeni isimler verdiği bazı sokaklarda tabelaları sökmeye başladı.
Anıtkabir’in önünden geçen Akdeniz Caddesi, adını “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir” komutundan almıştı. Caddeye açılan üç sokak “Ordular”, “İlk” ve “Hedef” adını taşıyordu. Bir süre önce, caddenin adı “Abdullah Gabdula Tukay Caddesi” oldu. 1913’te ölen Tukay, Tatar milli marşının şairi olarak tanınıyor.
Caddeye açılan sokaklar, sırasını bekliyor.
* * *
İsim savaşlarının uzaması yarın “Talat Paşa Caddesi”nin “Hrant Dink Sokağı” ile kesişmesine dek varabilir.
Ayaş’taki “Şapka Devrimi Caddesi” yerini “Davos Bulvarı”na bırakabilir.
Fatih’teki “Harf Devrimi Caddesi” kapatılıp “Harf Devrimi Çıkmazı” haline getirilebilir.
Siyasetin çıkmaz sokaklarıdır bunlar...
Tarihin bu kadar didiklendiği, katillerle kahramanların bu kadar hızla yer değiştirdiği, kimin “hain” kimin “yurtsever” olduğunun ayırt edilemediği bir coğrafyada hiçbir parka, sokağa, okula, meydana insan adı koymamak lazım herhalde...
Toplum maziyle hesaplaşmasını bitirene dek sokakları New York gibi rakamlarla adlandırsak daha iyi olacak belki de...