Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan’ın uyarısı, komplo teorisyenlerini bile şaşırtacak kadar dehşet vericiydi.
Domates tohumunu dışardan almamızı eleştiriyordu Prof. Özcan ve diyordu ki:
“Artık genetik programlama diye bir şey var. Tohumun içine genetik mekanizma yerleştirirler. Hiç bilmediğimiz hastalıklara kapılabiliriz. 20 yıl içinde o tohumdan yiyen insanlar ölür. Bu yolla zamanla bir milleti yok edebilirsiniz.”
* * *
Aynı gün, bir başka profesör Ahmet Mete Işıkara, bunun kadar tüyler ürpertici bir komplo endişesini Ecevit’ten naklen anlattı.
Hani Marmara depreminde bunun arkasında yabancı güçlerin parmağı olduğu söylentileri yayılmıştı ya... Meğer dönemin Başbakanı Ecevit, bu söylentileri ciddiye almış.
Işıkara’yı arayıp “Depremde İsrail ve ABD’nin parmağı var mı? Bunu bir araştırın” demiş.
Işıkara da “Böyle şey olur mu? Hiç ciddiye almayın bu lafları” cevabını vermiş.
* * *
Ben öğrenciyken her gelişmenin ardında toplumsal dinamikleri değil, Amerika’yı aramak doğal refleksti. Sonradan buna İsrail de eklendi.
Geçenlerde bizim kuşaktan, bu teorilere pek düşkün bir tanıdığımla buluştuk.
Özcan ve Ecevit’teki teyakkuz halini onda da gördüm.
O da depremden Ergenekon soruşturmasına, Tophane saldırısından Hakkâri patlamasına kadar hemen her şeyin “dış güçlerin tezgâhı” olduğuna inanıyordu.
“ -Kılıçdaroğlu’nun gelişi bile öyle” dedi.
“ -Hadi ya? Nasıl” diye sordum hayretle...
Anlattı:
* * *
“ -Dış politikada eksen kaymadı mı? Hükümet dümeni Doğu’ya kırmadı mı?”
“ -Kırdı.”
“ -Amerika bundan rahatsız değil mi sanıyorsun. Bak Türkiye, İran cezalandırılmasın diye Batı’ya sırtını dönüyor.
Putin, Türkiye’yi ziyaret eden ilk Rus Devlet Başkanı oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri geçen hafta Konya’da Çin’le ortak tatbikat yaptı. Bunlar sana neyi hatırlatıyor?”
“ -MGK eski Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç’ın ‘Batı istemezse, biz de Çin, Rusya ve İran’la ittifak kurmalıyız’ demesini...”
“ -İyi de onu diyen Kılınç Ergenekon sanığı oldu. O ekibi tasfiye edenler şu anki durumdan memnun mudur?”
* * *
Bizim “komplocu”, Türkiye’nin Doğu’ya yaklaşarak laiklikten uzaklaştığı, İsrail karşıtı, anti-semit duyguların yaygınlaştığı yolunda ABD’nin ciddi kaygılar beslediğini düşünüyordu. Son dönemki bütün gelişmelerin altında bu rahatsızlığın yattığı inancındaydı.
“ -Kılıçdaroğlu’nun bununla ne ilgisi var” diye sordum.
“ -Yahu saf olmasana!” diye güldü:
“ -Baykal’ın kaseti ne zamandır ellerindeydi. Niye şimdi çıkardılar?”
“ -Niye?”
“ -CHP’yi ateşlemek istediler de ondan... Böylece Erdoğan’a ‘Bizden fazla uzaklaşırsan alternatifin hazır’ mesajı verdiler.”
“ -Sahi mi? Başka?”
“ -Bence Avcı olayının altında da bu var.”
“ -Neden?”
“ -Laikliğin gerileyişini durdurmak, cemaatin etkisini kırmak, yükselen İsrail karşıtlığını azaltmak istediler. Orada da İsrail istihbaratı devreye girmiş olabilir.”
* * *
“Pes valla” dedim ayrılırken...
Dönüşte, genetiğiyle oynanmış domates yemiş gibiydim.