10 gün önce Hamburg'da ilginç bir duruşma vardı.
39 yaşında Siverekli bir PKK'lı, Alman mahkemesi tarafından ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Adı: Ferit Aycan'dı.
Suçu: PKK'nın emriyle adam öldürmek...
* * *
Ferit Aycan'ın öldürdüğü "adam", okuduğum lisenin müdürü, hocam, yazar Vecihi Timuroğlu'nun oğluydu.
Dev - Yolcu Kürşat Timuroğlu, 25 Şubat 1986'da Hamburg'da evinin önünde öldürülmüştü.
Öldürülme nedeni, - mahkemenin gerekçeli kararına göre - PKK'nın uyguladığı şiddet politikasına karşı çıkmış olmasıydı.
Duruşmada ortaya çıkan bilgilere göre Aycan, Timuroğlu'nu öldürdükten sonra Şam'a uçmuş, havaalanında Apo'nun koruması Nusret Aslan tarafından karşılanmış, Helvi kampına götürülmüş, eyleminden dolayı "terfi ettirilip, Türkiye'ye savaşmaya yollanmış"tı.
* * *
Öykünün sonrası daha da ilginç:
Yakalanmasına yol açan ihbar mektubuna göre Aycan, 5 - 6 yıl Urfa, Diyarbakır bölgesinde eylemlere katılmış.
Sonra örgütten ayrılmış ve "yeni patronlar"ı ona yeni bir hayat kurmuşlar.
23 Aralık 1992'de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden kendi adına pasaport almış.
Nisan 1993'te Alman polisine gönderilen bir ihbar mektubu ile kimliği ortaya çıkmış. İhbarcı, Aycan'ın sadece karıştığı eylemleri değil, İstanbul adresini, telefon numaralarını da vermiş Alman polisine...
Alman polisi de durumu Türkiye'ye bildirmiş.
Ne beklersiniz? Aycan'ın hemen yakalanmasını değil mi?
Hayır! Bakın neler olmuş:
* * *
1993'ten itibaren İnterpol tarafından cinayet suçuyla kırmızı bültenle aranan Aycan'a Türkiye'de kimse dokunmamış.
8 Ağustos 1995'te yani bütün dünyada arandığı dönemde Aycan, İstanbul Ticaret Odası'na başvurup üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ikametgah senediyle, Fer - Tur şirketi adına dosya açtırmış.
Fatih'te "Stüdyo Serhat" adlı bir fotoğraf stüdyosu açmış.
Bu arada 1996 ve 1998'de patlayıcı madde ve silah bulundurmaktan 2 kez tutuklanmış. Suç tekrar ettiği için 1.5 yıl da hapis cezası almış.
Yine "Hamburg - Şam" bağlantısı "fark edilmemiş".
* * *
Bu arada Aycan, pasaportuyla 1993'ten itibaren 8 kez Türkiye'ye giriş çıkış yapmış. Nasıl olduysa gümrük bilgisayarları da İnterpol kayıtlarını "atlamış".
Aycan, bunun verdiği cesaretle olsa gerek, 1999'da Florya Şenlikköy'de yine kendi adına, 75 bin dolarlık bir ev satın alıp, mahalle muhtarlığına kayıt yaptırmış. O kayıtlar da "gözden kaçmış".
"İşi bozan" Hırvatlar olmuş.
Aycan, 18 Eylül 2000 günü Hırvatistan'da yakalanmış, hemen Almanya'ya iade edilmiş ve yargılanmaya başlanmış.
İşte o duruşma 2 Ocak 2002 günü sona erdi ve Aycan "PKK'nın emriyle Timuroğlu'nu öldürmek"ten ömür boyu hapse mahkum oldu.
* * *
Şimdi soralım:
İnterpol'ün 1993'ten beri bütün dünyada kırmızı bültenle aradığı bir PKK'lı katil, nasıl olup da bunca güvenlik bariyerini aşarak, pasaport alabildi, şirket kurabildi, ev satın alıp muhtarlığa kayıt yaptırabildi, ülkeye giriş çıkış yapabildi?
Kimler, ne amaçla korudu Kürşat Timuroğlu'nun katilini?..
Kimler PKK imzalı bu cinayete ortak oldu?