ABD'de değişik adreslere postalanan şarbonlu mektupların ardında "uzman bir psikopat" mı var?
Dünkü Hürriyet, FBI'nin, bu eylemin dış değil iç kaynaklı olabileceği ihtimalini değerlendirdiğini yazıyor "şarbonlu mektup manyak bilim adamının işi mi" diye soruyordu.
"Unabomber"ı bilmeyenler, burada kastedilen "manyak"ın kim olduğunu anlamayabilirler. Bugün kısaca ondan söz edeceğim.
* * *
ABD, 1970'lerden 90'lara kadar 18 yıl çeşitli bilim ve teknoloji merkezlerine postayla yollanan bombalı paketlerle sarsıldı. Açıldığı anda infilak eden bu paketler, 3 kişiyi öldürmüş, 23 kişiyi yaralamış, ancak FBI, tarihinin en büyük insan avına çıktığı halde faili bulamamıştı.
1995'te "bombacı" gazetelere bir mektup yazarak "18 yıldır bomba denemekten bıktım. Yıllardır FBI'nin beni yakalamasını bekliyorum, ama boşuna... Artık ortaya çıkacağım" dedi.
Yaptı da...
O yıl, ABD'nin gözde yayın organlarına bir "manifesto" yolladı ve "3 ay içinde bu metin bir büyük gazetede yayımlanmazsa bombalı eylemlere devam edeceğini" açıkladı.
FBI için zor karardı:
Ya manifestoyu çöpe atıp yeni bombalar beklemek ya da bombacının tehdidine boyun eğip ona propaganda imkanı vermek...
"Belki durur ve bir ipucu bulunur" umuduyla ikinciyi seçtiler ve Wastington Post 19 Eylül 1995'te manifestoyu bastı. 8 sayfalık bir ekle yayımlanan bu uzun metin "sanayi toplumunun geleceği"ni sorguluyor ve endüstriyel teknolojinin insanlığı yok edeceği görüşünü savunuyordu:
"Eğer devletin hayatınıza fazla karıştığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Siz asıl devlet, çocuklarınızın genetik yapısını düzenlemeye başladığında olacakları görün".
* * *
"Entelektüel bombacı"nın "medyatik zaferi" bu metni bir anda dünya gündemine soktu. Manifesto, Türkçe dahil ("Sanayi Toplumu ve Geleceği". Kaos Y. 1996) pek çok dilde yayımlandı, ancak "bombacı"yı da ele verdi.
"Bombacı"nın kardeşi, bu metnin, 15 yıldır görmediği ağabeyi Theodore Kazinski'nin görüşlerine çok benzediğini fark edince FBI'ye haber verdi. FBI, 18 yıldır aradığı adamı, 1996 Nisan'ında Montana dağlarındaki bir orman kulübesinde buldu.
Kazinski Harvard mezunuydu. 10 yıl üniversitede matematik profesörü olarak çalıştıktan sonra inzivaya çekilmiş ve kendini teknolojik ilerlemenin getireceği facia konusunda insanları uyarma misyonuna adamıştı.
"Bombacı" ortaya çıkınca, kimi anarşist gruplar "Kazinski ile dayanışma komiteleri" oluşturdular. "Bombacı"yı 96 başkanlık seçimine aday gösterdiler.
Kazinski duruşmaları ABD'de büyük olay oldu. Avukatı, savunmasını "müvekkilinin deli olduğu" tezine dayandırmaya kalkınca Kazinski bunu reddetti ve idamı göze alarak "aklına sahip çıktı".
Sonunda ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
* * *
Teknoloji, terör, medya, istihbarat ve hukukun iç içe geçtiği bu inanılmaz öykünün kahramanı, kimine göre "manyak bir matematikçi" kimine göre "çılgın bir dahi"...
Ancak ondan bugüne kalan birkaç ders var:
ABD'deki terörün kökeni "içeride" de olabilir, bu bir.
Teröristin ille de cahil, yoksul ve Müslüman olması gerekmez, iki.
Girişilen korkunç teknolojik yarış, sonunda onu yaratanları da vurabilir... üç!...