Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Kilometrelerce uzayan bir "yazlık mezarlığı"ndan geçerek geldik Çanakkale’ye... Yol boyu havuzlu, manzaralı villalar, sanayi tesisleri, elma bahçeleri, verimli tarlalar "satılıkötı.
Müşterisi olmayan uçsuz bucaksız bir pazar yeri gibiydi Gelibolu yolu...
Çanakkale ise temiz, genç, huzurlu, derli toplu... Ve gündemi, Ankara’ınkinden öyle farklı ki...
Ne savaş konuşuluyor halk arasında, ne terör, ne Anayasa...
Varsa yoksa kriz, işsizlik ve para...

İmparator zor durumda
Kent işsizlikten kırılıyor.
Çanakkale’yi ayakta tutan Dardanel de kriz sonrası sarsılmış. Türkiye’nin su ürünleri ihracatının yüzde 65’ini yapan "dev", Çanakkale’de nüfusun neredeyse 5’te birine ekmek verirken şubatta işçi sayısını 4500’den 1500’e düşürmüş.
Bakkal çocuğu bir 68’li olan Dardanel’in sahibi "imparator" Niyazi Önen’e göre, krize girme nedeni Buffalo Operasyonu sonrası Çanakkale gümrüğüne getirilen ithalat kısıtlaması... Dardanel, hammaddeyi İzmir gümrüğünden sokup Çanakkale’ye taşımak zorunda kalınca maliyeti katlanmış ve dünyayla rekabet şansını yitirmiş. 3 bin kişinin yeniden işe kavuşması Tarım Bakanı’nın bir talimatına bakıyor ama o talimat gelmiyor.
Aynı şekilde 10 milyon dolarlık Çanakkale limanı da bir türlü ihaleye çıkarılamıyor. Onun dosyası da Ulaştırma Bakanı’nın önünde...

Turist var, turizm yok
Kentte kiminle konuşsanız, "Aman iş, aman liman" diyor.
Liman turist getirecek, hammadde taşıyacak, iş yaratacak, ihracatı artıracak.
Aslında Çanakkale’de, deniz var, rüzgâr, güneş, doğal güzellik var. Kültürel ve tarihi doku, genç bir nüfus var. (Her 4 yetişkinden biri liseli veya üniversiteli). Hatta turist de var. Yani buranın bir turizm cennetine dönüşmesi için bütün unsurlar var. Lakin Bayramiç helvasını nefis yapan Çanakkaleliler, bunca yağ, un ve şekerden bir türlü helva yapamıyorlar.
Sadece Truva’ya bu yıl 350 bin turist gelmesi bekleniyor. Her 25 Nisan’da Avustralya’dan, İngiltere’den 15 bin kişi geliyor ve uyku tulumuyla bir gece yatıp gidiyorlar.. Bir "Anzac festivali" düzenlense de gelenler 1 hafta kalsalar bütün Çanakkale ihya olacak, ama olamıyor.
"- Densizlikten mi?"
"- Hayır yersizlikten" diyor Vali Süleyman Kamçı... Şehirde 3 otel var. Yatak kapasitesi 1000’i bile bulmuyor. Yol boyu dizili "yazlık mezarlığı" ise bu işte seferber edilebilecekken çaresizce sahibini arıyor. Beceriksizlik... vizyonsuzluk... en önemlisi plansızlık...

İşsizlik feryatları
Siz hiç meyhanede iktisat dersi gördünüz mü? Ben Güngör Uras sayesinde gördüm. Çanakkaleliler, ülkenin ve asıl ekonominin nereye gittiği, krizin nasıl aşılabileceği konusunda öyle meraklılardı ki, ilk gece yemekte Güngör Hoca, "Durun ben size anlatayım" deyince herkes çatalı bıçağı bıraktı ve çıt çıkarmadan Hoca’nın "üretim" konulu "ders"ini dinledi. Ve anlaşıldı ki, yaşadığımız krizin nedenini de bilmiyoruz, ne yapabileceğimizi de... Çaresizce bir umut bekliyoruz.
TIR ("Ya - TIR" mı deseydim) başına geçince, günde 8 saat derse giren 16 yıllık bir öğretmen "Maaşım 300 milyon. İki kız okutuyorum" diye geldi.
34 yaşında bir işsiz, "Bir yıldır babamın 160 milyonluk emekli maaşıyla geçiniyoruz" dedi.
1 çocuklu bir memur "250 milyon alıyorum, 100 milyon kira veriyorum. Yaz tatillerinde köye gidip çalışıyorum" diye sızlandı.
"Savaş çıkarsa ülke yangın yerine döner" diyoruz ya...
Savaşa ne gerek... dönmüş bile!..