Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Günlerdir NTV koridorlarında “cep telefonu ile helikopter düşürme” geyiği dönüyor.
Taraf gazetesi, “Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopteri havadayken içindeki 3 kişi NTV santralından toplam 295 kez arandı” diye yazdıktan ve arayan numaraları verdikten sonra haber merkezindeki o telefonlar, “bombanın uzaktan kumandaları” muamelesi görüyor.
Her çevirdiğimizde, uzaktaki bir çipi devreye sokup yeni bir helikopteri düşürecek beceriye sahip suç aletleri...
Tabii Mirgün (Cabas) de, kanalda bu esrarengiz operasyonu yöneten “007...”
Mirgün’le odalarımız yan yana...
Arada çaktırmadan içeri bakıp yeni hedeflerini öğrenmeye çalışıyorum.
* * *
İşin geyiği bir yana, tamamen gazetecilik refleksiyle ve “kazadan sonra” yapılmış aramaların “bir yanlış anlama” nedeniyle “kazadan önce” yapılmış gibi gösterilip ciddi ciddi “suikast planı” diye sunulabilmiş olması, iddiadakinden de korkunç bir suikast planı değil mi?
Hem bu saçmalığı ciddiye alıp kaza raporuna yazanların, hem hiçbir ihtiyat payı koymadan günlerce manşetten haber yapanların nasıl “adamı savunmasız idama götürebileceklerini” kanıtlamıyor mu?
Bir “Pardon”la geçiştirilecek hata mı?
Şöyle daha iyi ifade edilebilir:
Mesela Genelkurmay Başkanı bugün çıkıp “Ben ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ için ‘bir kâğıt parçası’ demiştim; değilmiş. Pardon” dese orada kalır mı?
* * *
Ruşen Çakır’ın “Yazı İşleri”nde söylediği doğru:
“Bizim bu tür iddialara karşı kendimizi savunacak zeminimiz var. Ya olmayanlar?”
Ya bu tür saçma sapan iddialarla içeride yatanlar...?
Madem laf, telefon santrallarından açıldı, bir başka örnek vereyim:
Ergenekon iddianamesinin 70 no’lu delil klasöründe telefon dinleme kayıtlarıyla ilgili bir bölüm var.
Orada şöyle diyor:
“Hedef şahıs: Mustafa Balbay...
Telefon no: 90 312 442 30 50...”
Bu, Balbay’ın temsilcisi olduğu Cumhuriyet gazetesinin Ankara bürosunun santral numarası...
Klasörde bu telefondan yapılan bazı görüşmelerin kayıtları yer alıyor.
Kim görüşüyor?
Gazetenin muhabiri İlhan Taşçı ile CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu...
Anlaşılan o ki Cumhuriyet’in santral telefonunu Balbay’a ait telefon diye dinleyip kaydetmişler.
Balbay, Ergenekon’un 3. iddianamesinde adı geçen pek çok kişiyle defalarca konuşmuş görünüyor.
Kendisi de ilk bakışta şaşırmış. Diyor ki:
“O kişilerle ya hiç görüşmedim ya da birkaç kez konuştum. Sonra anladım ki o kişilerin bizim santral telefonundan gazetedeki öteki arkadaşlarla yaptıkları telefon görüşmeleri benimle yapılmış gibi gösterilmiş. Gazetenin santral telefonuyla bağlantılı kullanılan cep telefonu numaraları da bana ait gibi gösterilmiş. Oysa bu telefonların tümünün Cumhuriyet’in tüzel kişiliğine ait olduğu, basit bir fatura incelemesi ile anlaşılabilir.”
* * *
Mirgün, telefon kayıtlarını ve arama saatlerini gösterip “uzaktan kumanda ettiği çiple helikopter düşüren bir 007” olmadığını birkaç dakikada kanıtlayabildi.
Balbay’ınsa bu şansı yok; çünkü 234 gündür tutuklu...