Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Bu anlamsız konseri şüpheyle karşıladığını" belirtmiş.Oysa bizimle gelip antik tiyatronun tarih kokulu merdivenlerine kurulsa, kalabalığa karışıp Efesin nefesini solusa, 10 bin kişilik koroya katılıp barış türküleri mırıldansa eminim bütün şüphelerinden arınır, ülkesiyle bir kez daha gururlanırdı.Hatta konserden sonra sahneye inip "Böyle anlamlı bir konser için böyle tarihi bir günün seçilmesini sevinçle karşıladığını" söyler, bu kadroyu bir dahaki 30 Ağustosta garnizona beklediğini ekler ve seyircilere sahneyi gösterip haykırırdı:İşte bizim gerçek zaferimiz bu!.. Bayramınız kutlu olsun."***Sezen Aksu, beslendiği dereleri buluşturup onlardan ırmaklar yaratan bir ana tanrıça gibiydi gece boyunca; Türkiyenin her bir rengini teker teker sahneye çağırıp onlardan gökkuşağı desenli şallar dokudu; taktı Efesin boynuna...14. yüzyıldan bir Türk bestesini Rum ezgilerine dolayıp sirtakiye dönüştürdü; oradan horonlara geçip, göbek havaları ve türkülere karıştırdı; ağıtları ilahilerle barıştırdı.Kilise korosuyla Ermenice, Diyarbakırlı çocuklarla Kürtçe söyledi."Allahuekber" diye seslendi Efes semalarına... arkada neyler kemanlara, kudümlere davullara, Türkler Kürtlere yoldaş olurken...Birlikte, savaşmak dışında da bir şeyler yapabileceğimizin kanıtıydı tablo...Bu toprağın farklı dilden, farklı dinden insanlarını müziğin ortak dilinde, dininde buluştururken, farklılıklarını nicedir utançla toprağa gömen Türkiyeye "O sizin yaranız değil, mirasınızdır" dedi Sezen....***Askerler ve zalim bir cenkte evlatlarını, yakınlarını yitirmiş aileler tanıktır ki; çok pahalıya mal olmuş bir tablo bu...O yüzden kıymeti bilinmeli; nazardan esirgenmeli...Bu ülke buralara, 6 - 7 Eylül talanında yağmalanıp, Güneydoğu vahşetinde kanayarak, Sivas ateşinde tutuşarak, yana yıkıla, ağlaya sızlaya geldi.Şimdi çektiği onca acıyı içine gömüp, kanadı kırık bir beyaz güvercin gibi yeniden uçmayı deniyor ve bu kabusun içinden, komşusundan kopmadan, bölünüp parçalanmadan çıkabilmenin şerefine "avaz avaz dostluk şarkıları söylemek lazım" diyorsa;...bundan güzel "zafer kutlaması" olur mu?***Bugün aynı konser, daha da anlamlı bir günde, "1 Eylül Dünya Barış Günü"nde Aspendosta tekrarlanacak.Tam da güneyde savaş tamtamlarının çalındığı bir dönemde...O cehennem davullarını, kardeşliğin gür sesiyle bastırmak istercesine..."Bu topraklarda artık savaş istemiyoruz" dercesine...Barış, acılarla kazandığımız büyük ödülümüz bizim...Bedelini hürriyetimizle ödememeliyiz.1 Eylülleri, 11 Eylüllere kurban etmemeliyiz.Bugünün şerefine, kadın erkek, Türk Kürt, solcu liberal, er, general, elimizde mumlarla tarihi merdivenlere omuz omuza yerleşmeli, ortak şarkılarımızı birer zafer marşı gibi söylemeliyiz:"Bugün dua ettim hepimiz için/Yüce Tanrı insanı affetsin". candundar@superonline.com "Bula bula bugünü mü buldular böyle bir konser için" demiş 30 Ağustos resepsiyonunda, Ege Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon...