Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Alevilerin din dersleriyle ilgili şikâyetleri var. Devletin mezhepler karşısında tarafsız olmasını istiyorlar.
Haklılar.
Çağdaş devlet, her din, ırk, mezhep karşısında su kadar renksiz ve cömert olmak zorunda...
Sadece biz değil, Avrupa da bu idealin peşinde...
Orada da çok kimlikli, çok dinli, çoğulcu toplumda “öteki”yle barış içinde yaşamanın yolları aranıyor.

Nötr devlet
Soile Lautsi, önceki hafta bu yolda bir zafere imza attı.
Lautsi, Finlandiya kökenli bir İtalyan yurttaşı...
Abano Terme’de yaşıyor. Çocukları Dataico(11) ve Sami’nin(13) sınıfında çarmıha gerilmiş İsa figürleri var.
Bayan Lautsi bunun, çocuklarına vermeye çalıştığı laiklik bilinciyle çeliştiğini savunuyor. Okul yönetimini uyarıyor. Okul aldırmayınca mahkemeye gidiyor. Oradan da sonuç alamayınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruyor.
İşte o başvuru bu ay başında sonuçlandı.
AİHM, demokratik, çoğulcu toplumda devletin bir inanç sergilemesine itiraz etti.
“Kamu eğitimi, dinler karşısında nötr olmalı” dedi.
Sınıflardaki İsa figürlerinin, azınlık dinlere mensup olanları ya da tanrıtanımazları rahatsız edebileceğine, bu nedenle indirilmesi gerektiğine hükmetti.

Bayrağı da mı değiştireceğiz?
Bu karar üzerine İtalya’da laiklik tartışması alevlendi.
Eğitim Bakanı “Bu bizim geleneğimizin simgesi” dedi.
Tarım Bakanı “Hıristiyanlık olmazsa Avrupa da olmaz” diye itiraz etti.
Başbakan Berlusconi ise Avrupa’nın Yahudi ve Hıristiyan köklerden geldiğinin Avrupa Anayasası’na dahil edilmesi için İtalya’nın büyük mücadele verdiğini hatırlattı.
“Bu karar genişletilirse Avrupa’da bayrağında haç taşıyan 8 ülke ne yapacak? Farklı dinden bazı yabancılar vatandaşlık aldığı için bayraklarını mı değiştirecekler” dedi.
Bu “gerçeklere saygısız” kararı uygulamayacaklarını söyledi.

Samimiyet sınavı
AİHM kararlarını uygulamamanın devletler için bedeli ağır... Ama daha ağırı, Avrupa’nın bir “Hıristiyan kulübü” olduğu yönündeki eleştirilerin bu tavırla adeta tescillenmesi...
Dataico ve Sami’nin sınıfındaki o dini figürler, şimdi “çoğulcu Avrupa” idealinin samimiyet sınavına dönüşecekler.

Ya haç ya okul
Bu noktada bir hatırlatma yapayım:
85 yıl önce, 1924 Ocak’ında Türkiye’deki yabancı okullara bir tamim gönderilmiş ve “Sınıflardaki dini sembolleri kaldırın” denmişti.
Notre Dame de Sion okulunun belgeselini hazırlarken Saadet Özen’le “cemiyet”in Roma’daki arşivine girmiş ve bu kararın nasıl yankılandığını incelemiştik.
Papa XI. Pius karara çok sinirlenmiş ve şöyle demişti:
“Haçı kaldırmaktansa okulu kapatın.”
Öyle yaptılar. Okul kapandı. 12 bin 500 çocuk ortada kaldı. Araya arabulucular girdi, ancak Ankara kararından vazgeçmedi.
Bunun üzerine Papalık geri adım attı; okul duvarlarından haçlar indirildi ve 7 ay sonra Notre Dame de Sion yeniden açıldı.

Cübbesiz Avrupa
Türkiye’nin 85 yıl önce yaptığını bugün İtalya yapabilecek mi; göreceğiz.
Bu, aynı zamanda Avrupa’nın Hıristiyanlık cübbesinden soyunmaya ne kadar hazır olduğunu da gösterecek bize...