Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ada "Dedelerimiz bir gün toplanmış, 'Nasıl bir yasa yapalım ki kadınların saçının teli dahi görünmesin; görünüp de bizi tahrik etmesin' diye günlerce tartışmışlar."Yasanın ayrıntısını okuyunca daha da şaşacaklar:"'Örtüsünün iki ucunu çene altından bağlayıp aşağı salanları içeri alalım, arkaya saranları şeriatçı sayalım' diye karar almışlar."Birisi diyecek ki:"Dedelerimiz bunları tartışırken içlerinde tek bir kadın bile yokmuş. Onların nasıl ve ne kadar örtüneceğine dedelerimiz karar veriyormuş."Belki "Çok şükür geride kaldı o devirler" diye gülüşecek, belki "Bugünlere işte oralardan geldik" diyecekler. * * *Daha önce de yazdım; ben ilke olarak bir "yetişkin"in giysisinden dolayı öğrenim hakkından mahrum edilmesine karşıyım."Baba beni okula gönder" kampanyaları açtığımız bir ülkede ("aynı kafa"daki erkekleri buyur ederken) bazı kızları üniversiteye almamaya akıl erdiremiyorum.Üniversitede yasaklarla büyümüş, 80'lerde sakal yasağını da görmüş bir neslin mensubu olarak o yasaklara direnmenin tadını, yasaklanan şeyle hepten özdeşleşmenin ve giderek yasaklanan şeyi kimlik olarak benimsemenin anlamını biliyorum.Yasaklarla bir yere varılamayacağını, sadece sorunun daha da ağırlaşacağını görüyorum.* * *Ama şunu da anlamak zorundayız."Türban artık yalnızca türban değil.""Siyasi simge oldu"yu kastetmiyorum, öyledir zaten; siyasetin yasaklı olduğu yerde simgeler konuşur, dudaklar yerine...Demek istediğim; türban, dinibütün kızların şu ya da bu nedenle taktığı bir başörtüsü değil yalnızca; onlar üzerinden hâkimiyet kavgası veren erkeklerin diline doladığı, asli niyetini sakladığı, iktidar yoluna döşediği bir örtü...Ve böyle olmasına da türbanlılar göz yumdular.Düne kadar "eşit eğitim hakkı" için mücadele verdikleri üniversite kapılarından, cami avlularından, hükümet değişimiyle birlikte çekilivererek, haksızlığın son 5 yılda da sürmesine fazla ses etmeyerek asli taleplerinin bu olmadığını ortaya koydular. Sonunda da bugün "Çenenin altından bağla da gel" dayatmasına razı olmaya zorlanıyorlar.* * *Böyle dayatmaların , yasak savmak, oy avlamak dışında amacı ve Anayasa Mahkemesi'nden dönmek dışında kaderi olamaz.Yine "devlet refleksi"ni harekete geçirecek, yeni gerilimler yaratacak, türbanlıları hepten hedef haline sokacaktır.301. madde, fikir suçları, demokratik reformlar konusunda frene basan hükümetin ve bunlara ayak direyen MHP'nin türbana gelince aniden özgürlükçü kesilmeleri kimi inandırabilir ki?Yargıyı fırçalarken "Millet iradesinin üzerinde hiçbir şey olamaz" diyerek "ahlaksız Batı"nın kavramını kullanan Başbakan'a, "Ya dini irade?" diye sormak gerekmez mi?* * *Bu sorunu, örtü üzerinden siyasi hesap yapan "çene altı bağcıları" değil, özgürlükçü bir sol hareket çözebilir ancak...Ülkenin karanlığa gömüleceği, herkesin zorla örtüleceği endişelerinin karşısına güçlü siyasal, hukuksal, toplumsal güvencelerin yerleştirildiği bir ortamda... bütün fikirlere ve kesimlere kendini ifade imkânı sunan topyekûn bir demokratikleşme hamlesi içinde... özerk eğitim kurumları haline gelecek üniversitelerde... dayatmayla değil en geniş toplumsal mutabakatla... Başörtüsü (de) çözülür. can.dundar@e-kolay.net Yıllar, yıllar sonra torunlarımız eski gazeteleri karıştırırken dünkü manşetleri görüp hayrete düşecekler: