Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Hasan Hamdi Orhon'u kaybettik."Herkesin bildiği bir isim değil. Ben de geç keşfettim."Mülkiye belgeseli" için eski mezunları arıyorduk. Mülkiyeliler Birliği'nin kayıtlarındaki en eski mezun 1940'larda okumuştu. Onunla görüştük.Şubatta belgesel yayına girdikten sonra bir telefon aldık:"- Hamdi Bey'i atlamışsınız. Yaşayan en eski mezun o...""- Kaç mezunu?""- 1932!"* * *Kulaklarımıza inanamadık. Orhon, 1910 doğumluydu. Yani 95 yaşındaydı. Ankara'da yaşıyordu. Ve hafızası pırıl pırıldı.Çekime gittiğimizde bizi lacivert takım elbisesi içinde karşıladı.Okul fotoğraflarını hazırlamış, anılarını toparlamıştı.Başucunda Erol Mütercimler'in "Bu Vatan Böyle Kurtuldu" kitabı vardı. Büyüteç yardımıyla da olsa hâlâ okumaya devam ediyordu. Mülkiye'yi anlatırken 95'lik bir delikanlıya dönüştü aniden... İki saat aralıksız konuştu.Sürmeneliydi. Okula 1929'da girmişti.Mülkiye o zamanlar Yıldız Sarayı'nın eskiden ahır olarak kullanılan bölümünde kuruluydu."Ahırdan yetiştik biz" dedi gülümseyerek...Üç yıllık okulu bitirince "Önce Mülkiye, sonra Türkiye" demiş, Türkiye'nin hizmetine koşmuştu.Keşan'da, Kağızman'da, Cihanbeyli'de, Çeşme'de, Bergama'da kaymakamlık yapmıştı.Mülkiye'nin ilk mezunu Mehmet Sırrı Efendi'nin büyük torunu Nermin Hanım'la evlenmişti.1946'dan 1954'e dek CHP'den milletvekilliği yapmış, Türkiye'nin ilk çok partili seçimlerine tanıklık etmişti.* * *O gün Mülkiye'nin son mezunlarından biri vardı yanımızda...2005 mezunu kaymakam adayı Sabiha Özsoy...Mezuniyetleri arasında 75 yıl vardı.Hasan Hamdi Orhon, kendisinin çoktan tamamladığı bir koşunun ilk adımındaki genç meslektaşını yanına oturtup yolun, suyun, telefonun olmadığı, ölülere kefen bulunamadığı yıllarda nasıl kaymakamlık yapıldığını, o dönemlere kıyasla kendi neslinin nasıl şanslı olduğunu anlattı.Karşılaşacağı sorunları ve onların üstesinden nasıl geleceğini öğretti; öğütler verdi:"Mülkiye'nin ve Atatürk'ün kıymetini bil. Nereye tayin ederlerse hizmete git. Çünkü biz buna hasredilmişiz. Buna hibe edilmişiz. Birer dama taşıyız. Vatanın neresine sürülürsek orada hizmet ederiz" dedi.* * *Sonra çiçeği burnunda kaymakam adayına "Mülkiye Marşı"nı bilip bilmediğini sordu."Biliyorum" yanıtını alınca, "Haydi, beraber söyleyelim" dedi.Görülecek sahneydi.En eski mezunla en yeni mezun el ele tutuşup yurtseverlik ruhunun amentüsü olmuş o ünlü marşı söylediler:"Başka bir aşk istemez/aşkınla çarpar kalbimiz/Ey vatan gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz..."* * *Ayrılırken Hamdi Orhon "İnşallah yaşarım, kaymakamlığını görürüm, evvela tebrik ederim, yakın bir yerse gelmeye gayret ederim. Zahmet etmeni istemem. Gelir bir kahveni içer, arabamla geri dönerim" dedi.Sözleştiler.Ama Hamdi Orhon'un ömrü bu randevuya yetmedi. Bayrağı, o gün yeni koşucuya devretti... .... gitti.Nur içinde yatsın! can.dundar@e-kolay.net Dün, Balkanlar'da upuzun bir yolculuğun ortasında bir mesaj geldi: