Şişirilmiş bordroyla kredi artık bir hayal

26 Ağustos 2014

SGK kayıtdışı istihdam konusunda vidaları sıkmaya devam ediyor. Son beş yıldır kayıtdışıyla mücadelede önemli adımlar atıldı ve sonuçta kayıtdışı istihdamda yüzde 15’lik düşüş yaşandı. Ancak kayıtdışılık sorunu halen devam ediyor. Şimdi SGK kayıtdışı konusunda çemberi biraz daha daraltıyor ve çapraz denetimin kapsamını genişletiyor.
Aslında kayıtdışı istihdam aslında çoğu zaman bir çaresizlik olarak gerçekleşiyor. İşsiz kalmamak için kayıtdışı istihdam tercih ediliyor. Sosyal yardımları kaybetmemek için de kayıtdışı çalışmak, devletin kaynaklarının kullanılamaması ve gerçekten hak edenler için daha fazla sosyal yardım yapılamaması sonucunu doğuruyor. Dolayısıyla kayıtdışı ile ciddi anlamda mücadele etmek çalışanlar ve devletin çıkarlarını korumak anlamına geliyor.
İşverenler de kayıtdışı istihdamdan şikâyet ediyorlar. Çünkü dürüst sigorta yapan, çalışanın ücretini SGK’ya gerçek ücretinden bildiren işveren karşı dükkanda sigortasız işçi çalıştırana oranla yüksek maliyetlere katlanıyor ve haksız rekabete maruz kalıyor. Bu nedenle işverenler de kayıtdışı istihdamın engellenmesinden yana.

10 yılda yüzde 15 düşüş var

2004’te yüzde 50 olan kayıtdışı istihdam oranı, Mayıs

Yazının Devamı

Emekli olmak isteyenler son 1.261 güne dikkat!

24 Ağustos 2014

Emeklilik hesabı yapanların dikkat etmesi gereken çok önemli bir detay var. O da, emeklilik öncesi son 1.261 gün çalışmanın hangi statüye bağlı olarak geçirilmiş olduğu.

Türkiye’de çalışanların yüzde 80’ine yakın bir bölümü başlangıçta SSK (4/a) şartlarıyla işe girmişken daha sonra Bağ - Kur (4/b) veya Emekli Sandığı (4/c) koşullarıyla işe devam ediyor. Bazen de bunun tam tersi olabiliyor. Devlette işe giren bir kişi, bir müddet sonra devletteki görevinden istifa edip, ya kendi işini kurup Bağ - Kur statüsüne geçiyor ya da özel sektör işvereninin yanında işe girip SSK’lı olabiliyor.

Son statü belirleyici
İşte bu şekilde çalışma yaşamlarının bir bölümünü işçi, esnaf veya devlet memuru olarak geçirenlerin emeklilik günleri yaklaştığında hesaplamaları gereken bir husus var. O da; emeklilik tarihlerinden önceki son 7 yılın yarısından bir fazla olan 1.261 gün çalışmayı hangi statüde geçirmiş oldukları. Eğer herhangi bir özel sektör işyerinde ücretli çalışıyordunuz, daha sonra kendi işinizi kurup devam ettiyseniz, hangi şartlarla emekli olacağınızı belirleyen, emeklilik tarihi öncesindeki son 1.261 gün ve bu sürenin ne şeklide geçirildiğidir. Bu son 1.261 gün bir

Yazının Devamı

Çifte maaş bağlanabilir mi?

21 Ağustos 2014

Soru: Eşim sigortalıyken vefat etti. Babam da geçen yıl Bağ-Kur’a tabi bir iş yaparken yaşamını yitirdi. Bana her ikisinden de aylık bağlanır mı?
Cevap: Sosyal güvenlik sistemimizde en çok merak edilen konulardan biri, sigortalının ölümü halinde geride kalanlara aylık bağlanıp bağlanmayacağıdır. Sorular da genelde “hem anne-baba hem de eşten maaş alınabilir mi?” noktasında yoğunlaşıyor. Ölenin eşine dul aylığı, çocuklarına ise “yetim aylığı” bağlanmakta.
Ölüm aylığı konusunda 1 Ekim 2008, önemli bir tarih ve dönüm noktası. Hem anne-baba hem de eşten ölüm aylığı bağlanabilmesi için 1 Ekim 2008 öncesi şart, ölen sigortalılardan birinin farklı sigorta türünde olmasıydı. Eşi Emekli Sandığı’na bağlı yani devlet memuruyken ölen, babası veya annesi de Bağ-Kur’luyken vefat eden bir kadın, hem eşinden hem de anne veya babasından ölüm aylığı alabilir.
Ancak eş ve baba, ikisi de Emekli Sandığı veya her ikisi de SSK ya da Bağ - Kur’luyken ölmüşlerse, o zaman geride kalan eşe iki ölüm aylığı birden bağlanamaz. Sadece biri bağlanır ve iki aylıktan yüksek olanını tercih etme hakkı tanınır.

2008 sonrası kapsam daraldı
1 Ekim 2008 sonrası bağlanan dul ve yetim aylıklarında koşullar

Yazının Devamı

Gençler 3 - 0 yenik başlıyor!

19 Ağustos 2014

Mevsim etkisinden arınmış temel işgücü göstergelerine göre geçen yılın ekim ayından bu yana azalan genç işsizliği, yeniden yükselişe geçti!
TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Anketi mayıs ayı sonuçlarından görülüyor ki, işsizlikte genel olarak bir artış söz konusu. Mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler itibariyle, bir önceki aya göre 108 bin yeni işsizimiz var. Bu, yüzde 4’lük artış demek.
Ayrıca, işsizlikte artış trendine paralel, genç işsizliği de yükseliyor. Önümüzdeki dönemde de üniversiteden yeni mezun gençlerin işgücüne girmesiyle genç işsizliği bir miktar daha artabilir.
Ayrıca, Avrupa ekonomisi için yeniden gündeme gelen yavaşlama, jeopolitik riskler ve Irak’la ihracattaki azalmalar nedeniyle Türkiye ekonomisindeki büyümenin yavaşlayacağı da açık. Dolayısıyla, mevcut işleri korumak ve yeni işler yaratmak biraz daha zor olacak.

En genç nüfus bizde
Avrupa Birliği (AB) üyeleri ve aday ülkelerde 2013 yılı itibariyle genç nüfusun toplam nüfus içindeki payının en yüksek olduğu ülke, yüzde 16.6 ile Türkiye. Türkiye’yi, Güney Kıbrıs, İzlanda, Makedonya, Karadağ ve Litvanya izliyor. Buna karşılık, genç nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler, İtalya, İspanya, Slovenya ve

Yazının Devamı

Bağ-Kur aylığı bağlıyor sonra ‘pardon’ diyor!

17 Ağustos 2014

1 Ekim 2008 tarihi sosyal güvenlik sistemi açısından önemli. Bu tarihten sonra kurumsal anlamda SGK bütün sigortalılara hizmet verir hale geldi. Kurumlar birleşti ama norm ve uygulamalar halen farklı. Hem geçmişten gelen farklı uygulamalar eski kanunlar dolayısıyla devam ediyor, hem de kurumsal birlik sağlanmasına rağmen uygulama ve norm birliği sağlanamadığı için halen 4/a’lı, 4/b’li ve 4/c’liler arasında bazı farklılıklar var. Dolayısıyla bütünleşmiş tek bir sosyal güvenlik sisteminden bahsetmemiz mümkün değil.
1 Ekim 2008’den önce sigortalı olmuş anne veya babası üzerinden maaş alanlar, bu tarihten önce sigortalı olanlar için emeklilik tarihi ve tabi olunan şartlar, bu tarihten önce bağlanan ölüm aylıklarının kesilmesi veya yeniden bağlanmasına ilişkin hükümler bu kişilerin tabi olduğu kanunlara göre işlemeye devam ediyor. Yani bu durumlarda 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre değil, kişinin o dönemdeki çalışmasına göre tabi olduğu Bağ-Kur, Emekli Sandığı veya SSK Kanunu’ndaki hükümlere göre işlem yapılıyor. Bu kanunlarda da geçmiş dönemde çeşitli değişiklikler yapıldığı için farklı dönemler için farklı uygulamalar söz konusu

Yazının Devamı

İhale bitmedi maliyet katlandı

14 Ağustos 2014

Soru: “İki çalışanı olan bir işyeri sahibiyim. İş güvenliği yasası başımıza dert oldu. Bir yerle anlaştım, işyerime uzman ve hekim istedim. Ancak deniliyor ki, bu kişiler için yasada yazanın üzerinde para ödeyecekmişim. Sistem bozukmuş. Bir çare olun lütfen.” Hacı Akyol / İstanbul

Cevap:İş sağlığı ve güvenliği konusunda uzun süredir devam eden bir sorun var. İşyerlerinin, iş güvenliği uzmanı atamalarının online bir sistem üzerinden gerçekleşmesini sağlayan İSG-KATİP sistemi, işyerlerine kolaylık sağlaması gerekirken, sistemsel hata yüzünden bir yılı aşkın süredir işverenlerin maliyetlerinin yükselmesine neden oluyor. Bakın durum ne?

İSG-KATİP ne işe yarıyor?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, çalışan sayısı ve tehlike sınıfı fark etmeksizin tüm işyerlerine iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personelinden hizmet alma zorunluluğu getirdi. Bu zorunluluğu yerine getirirken de, iş güvenliği uzmanını İSG-KATİP sistemi üzerinden online bildirme şartı var. İSG-KATİP, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, yardımcı sağlık personellerini görevlendiren bir program. İşverenler ve iş güvenliği şirketleri, bu sistemle Çalışma Bakanlığı’nın

Yazının Devamı

Dünyanın ‘insani gelişme’ karnesi!

13 Ağustos 2014

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), 2014 yılı “İnsani Gelişme Raporu”nu geçen hafta açıkladı. Rapora göre dünyada 1.2 milyar insan, günde sadece 1.25 dolar ya da daha az bir parayla hayatta kalmaya çalışırken, gelişmekte olan 91 ülkede yaşayan 1.5 milyar insan da sağlık, eğitim ve hayat standartları açısından kötü durumda. Dahası, yoksulluk küresel düzeyde azalıyor olsa da, neredeyse 800 milyon kişi yoksulluğun pençesine düşme riski taşıyor. Dünya nüfusunun büyük bölümüyse emekli maaşları ve işsizlik sigortası gibi kapsamlı sosyal güvenlik haklarından mahrum.
Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz’in de katkıda bulunduğu “İnsani İlerlemeyi Sürdürmek: Kırılganlıkları Azaltmak ve Dayanıklılık Oluşturmak” başlıklı rapor, krizlerin giderek daha hızlı ve daha geniş alana yayıldığının, bu nedenle tüm bölgelerde insani gelişme açısından yavaşlama olduğunun altını çiziyor. Rapora göre mali krizler, doğal afetler, gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar ve şiddetli çatışmalar, ilerlemeyi tehdit ediyor. Kurumsal başarısızlıklar ve ayrımcılıktan kaynaklanan yapısal kırılganlıklar da, kadınlar, engelliler, yaşlılar, göçmenler ve yoksulların daha fazla zarar görmesine yol açıyor.
UND

Yazının Devamı

Malullükte yönetmelik değişti ama maaş alan sayısı artmadı

10 Ağustos 2014

Malullük aylığı almanın üç temel şartı var. Bunlardan ilki sigortalılık süresi, diğeri prim gün sayısı ve sonuncusu da sağlık kurulu raporu. Bu sayılanlar vatandaş tarafından çok iyi bilinmediği için, herhangi bir hastalık veya kaza geçiren sigortalılar, sigortalılık süreleri veya primlerini hiç hesaba katmadan malulen emekli olabileceklerini düşünüyorlar. Oysa ki durum hiç de sanıldığı gibi değil.
Malulen emeklilikte en kritik nokta çalışma gücü kaybının ispatı. Çalışma gücünü herhangi bir hastalık veya kaza ile kaybedenler SGK’nın yetkili kıldığı hastanelerden aldıkları rapor ile bu kayıplarını tespit ettirdiklerinde malullük aylığı alabilir. Raporda çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp olduğunun tespiti şart. Diğer yandan tek başına sağlık kurulu raporu da malullük aylığı alabilmek için yeterli değil.
Çalışma gücünde en az yüzde 60 veya üzerinde kaybı olduğu tespit edilenlerin, malullük aylığı alabilmeleri için en az 10 yıldır sigortalı olmaları ve asgari 1.800 gün prim ödemiş olmaları gerekiyor. Aksi taktirde aylık alamıyor. Bu konuda tek istisna rapora göre, ‘başka birisinin sürekli bakımına muhtaç’ durumda bulunan kişiler için söz konusu. Bu kişiler 10 yıldır

Yazının Devamı