Günümüzde birçok işveren, üst düzey çalışanlarının müşteri bilgilerini kullanmasını engellemek adına rekabet etmeme sözleşmesi imzalattırıyor. Rekabet yasağı, çalışanan geleceğini sınırsız ve hakkaniyete aykırı şekilde tehlikeye düşürmemeli.
Rekabet yasağı işverenin müşteri çevresi hakkında detaylı bilgi sahibi olan ve işverene zarar verme gücü olan işçilerin iş sözleşmesi sona erdikten sonra Kanunda sınırlı olan şekilde çalışmalarının engellenmesidir. Bir yönüyle işvereni riske karşı korurken işçinin de belirli bir süre çalışmasını engelleyerek işçinin zarara uğramasına sebep olabilmektedir. Yasak birçok yönüyle tartışma konusu olagelmiştir.
Dava nerede açılacak?
Günümüzde birçok işveren üst düzey çalışanlarının müşteri bilgilerini kullanmasını engellemek adına rekabet etmeme sözleşmesi imzalattırma yoluna başvuruyor. Genellikle bu sözleşmelerde yasağın ihlaline bağlı olarak yüksek cezai şartlar öngörülüyor ve yasağı ihlal eden eski
SGK’nın yemek kartlarına günlük istisna sınırı, nakit kullanımını teşvik ediyor. Yemek yardımı nakit alınınca çalışanlar daha az yemek yiyor, parayı farklı masraflar için kullanıyor. Dengeli beslenmeyen çalışan iş güvenliğini riske atar. Yakından bakalım...
İşverenlerin çalışanlara sunduğu yemek yardımları, yeme - içme sektörü açısından da büyük öneme sahip. Yemek yardımlarının çalışma günlerinin tamamını kapsayacak düzeyde yapılması, bu sektörlerde iş hacminin büyümesine ve yeni istihdama katkı sağlar. Kamu açısından da sigorta prim gelirleri, işsizlik ödenekleri ve vergi gelirleri olumlu yönde etkilenir.
2023 yılı itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yemek kartlarına günlük bir istisna sınırı getirilmesiyle nakit kullanımı teşvik ediliyor. Güncel bir araştırmadan elde edilen sonuçlar, bu kararın bazı olumsuz yansımalarına dikkat çekiyor. Bu kararın uygulanmasıyla birlikte, ülkemizde gelir vergisi ve sosyal güvenlik primi istisnası farklılaşmış oldu. İlk olarak, SGK istisnası
11 Kasım’da başlayacak ve hafta sonuyla birlikte 9 günü bulacak olan okul ara tatili nedeniyle işyerlerinde yıllık izin planlamaları gündemde. Bu konuya yakından bakalım...
Okulların ara tatillerini yılda iki kez yapması ve yarıyıl tatilinin de devam ediyor olması nedeniyle çalışanlar yıllık izinlerini çocukların ara tatiline göre planlamak istiyor. İlk ara tatil 11 Kasım Cumartesi günü başlayacak.
Beş günlük süre boyunca okulların tatil olacak olması nedeniyle toplamda hafta sonu ile birlikte dokuz günlük bir tatil oluştu. Bu nedenle işyerlerinde yıllık izin planlamaları gündeme gelmeye başladı. Yıllık izinde inisiyatif işverende. Ancak insan kaynakları birimleri şimdiden planlamalara başlayarak çalışanların isteklerini karşılamanın formülünü bulmalılar. Bu hafta pek çok işyerinde gündem ara tatil nedeniyle yıllık izin planlaması olacak.
Kaç gün izin var?
Yıllık ücretli izin, bir tam yıl aynı işverene bağlı çalışmanın karşılığında elde edilen bir hak. Yıllık ücretli izin süresi de işçinin kıdemi arttıkça artıyor. Aynı
Değişen alt işverenler yanında aralıklı çalışma durumu sıklıkla karşılaşılan bir uygulama. Özellikle işgücü devrinin yüksek olduğu sektörlerde işçiler alt işveren işçisi olarak çalıştıkları bir işyerinden ayrılıp, belirli bir süre sonra aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak tekrar işe girebilmektedirler. Kimi durumda da ara verilmeden değişen alt işverenler nezdinde çalışılabilmektedir.
Kötüye kullanımın önüne geçilebilmesi için İş Kanunu alt işverenlik ilişkisinin kurulmasını belirli şartlara bağlamıştır. Alt işverene verilen iş, asıl işin bir parçası ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır ya da verilen iş mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl iş üretimin zorunlu unsurdur. Asıl işverenin faaliyet alanına göre belirlenir. Yardımcı iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber, doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan, ancak asıl iş devam ettikçe
Emeklilere ödenecek 5.000 TL’lik ikramiyeyle ilgili kanun teklifi Meclis’te kabul edildi. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek kanun sonrası emeklilere 5.000 TL ikramiye ödenecek. Çalışan emekliler ise ikramiye alamayacaklar.
5.000 TL’lik ikramiye önümüzdeki günlerde emekli aylığı alanlar ile dul ve yetim aylığı alanlara ödenecek. Ayrıca ikramiyeden sürekli iş göremezlik geliri alanlar ve sürekli iş göremezlik geliri alırken vefat edenlerin geride kalan hak sahipleri ve yurtdışı hizmet birleştirmesi yaparak emekli olmuş kişiler de yararlanabilecek.
5.000 TL’lik ikramiye emeklilere tam olarak ödenecek. Diğer yandan dul ve yetim aylığı alanlara ölüm aylığı pay sahipliği oranında ikramiye ödenecek. Örneğin geride kalan dul eşin ölüm aylığı hak sahipliği yüzde 75 ise 3.750 TL, yüzde 50 ise 2.500 TL ikramiye alması söz konusu olacak. Geride kalan yetim çocuklar için ise yüzde 25’lik pay sahipliği çerçevesinde 1.250 TL ikramiye ödemesi yapılacak.
Sürekli iş göremezlik
Büyümenin temellerini güçlendirmek, başarılı yeşil ve dijital geçişlerin önünü açmak için dört temel politika alanında tavsiyeler içeren OECD raporuna birlikte bir göz atalım...
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) tarafından yayınlanan güncel büyüme raporuna göre, gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesi hem 2023, hem de 2024’te genel eğilimin altında kalacak. Ancak enflasyonun düşmesi ve reel gelirlerin güçlenmesiyle 2024’e kadar kademeli olarak büyümede bir artış da öngörülüyor. Küresel ekonominin içinde bulunduğu durumun bir nedeni de geçtiğimiz yıllarda yaşanan, toplumları ve ekonomileri derinden değiştiren şoklar ve krizler.
OECD raporuna göre, pek çok OECD ülkesi iddialı iklim hedefleri belirlemiş olsa da, halihazırda yürürlükte olan politikaların sera gazı emisyonlarını 2030’dan önce aşağı yönlü bir yola sokmakta yetersiz kalması muhtemel. Bu da yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasını
Enflasyonist ortamların işgücü piyasasına önemli etkilerinden biri de işgücü hareketliliğini artırmasıdır. Rekabet gücü yüksek işçilerin, ücretlerini korumak amacıyla iş değiştirmeye yönelmeleri sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. İşverenler ise işin üretim amaçlarına uygun şekilde yapılabilmesi amacıyla eğitimler verebilmekte, geleceğe dönük yatırımlar yapabilmek için öngörülebilirlik sağlamak istemektedirler. Bugüne kadar fesih hakkının sınırlandırılmasına ilişkin gelişen yargı uygulamasının ücretin korunması ile bağlantılı olarak tekrar değerlendirilmesi gerekebilecektir.
Cezai şart mümkün mü?
Cezai şarta bağlanan yükümlülükler çeşitlilik arz edebiliyor. Fakat en sık cezai şarta bağlanan yükümlülük fesih hakkının sınırlanması. İşçi ve işveren, iş sözleşmesini bildirimli olarak feshetme haklarından belirli süre için vazgeçiyorlar. O süreye uymayan, sözleşmeyi belirlenen asgari süreden önce fesheden taraf karşı tarafa sözleşmede belirlenen cezai şart
Emekli aylığı için talep dilekçesinin verilme zamanı aylığın miktarını etkiliyor. Bu yıl için yeni yılda dilekçenin verilmesi daha avantajlı gözüküyor. Ancak kıdem tazminatı tavanı, enflasyon ve son çeyrek büyümesi bu hesabı etkileyebilir.
Emekli aylığı çok önemli... Ömür boyu alınacak emekli aylığının düşük olmaması için bütün çalışanlar ellerinden geleni yapmak ister. Emeklilik dilekçesinin yıl bitmeden ya da yeni yılda verilmesi de emekli aylığı hesaplanırken dikkate alınan güncelleme katsayısını değiştirdiği için dilekçenin verilme zamanı da emekli aylığını etkiliyor.
Emekli aylığının hesabında prim ödenen bütün günler dikkate alınıyor. Dolayısıyla son bir yılın SGK’ya yüksekten bildirilmesi emekli aylığını artırmada tek başına yeterli değil. Diğer yandan emekli aylığı için talep dilekçesinin verilme zamanı da aylığın miktarını etkiliyor. Dilekçenin ne zaman verileceğine dair kararın her yıl, o yılın ekonomik göstergelerine bakılarak verilmesi gerekiyor. Bu yıl için yeni yılda