Ramazan’da çalışma yaşamıyla ilgili düzenlemeler hukuken nasıl olmalı? İşyerinde Ramazan ayında izlenebilecek bazı yöntemleri birlikte inceleyelim...
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında işyerlerinde de başta çalışma süreleri olmak üzere bazı düzenlemeler gündeme geliyor. Oruç tutan çalışanlar için yemek hizmeti sağlanması ya da işyerinde iftar verilmesi gibi düzenlemeler Ramazan ayıyla birlikte insan kaynakları birimlerinin konularını oluşturuyor. Bu düzenlemelerin hukuken nasıl olması gerektiği ve işyerinde Ramazan ayında izlenebilecek bazı yöntemler hakkında bugün bilgilendirmelerde bulunmak istedim.
İşyerinde sağlanan yemek hizmetinin dışarıdan satın alınması ve işverenin Ramazan ayında yemeğin ziyan olmaması için işyerinde işçilere oruç tutup tutmadıklarını sorması durumunda, işçinin buna cevap vermek zorunda olup olmadığı sorusu akla gelmektedir. Normal şartlar altında işveren işçisine oruç tutup tutmadığını soramaz veya işveren böyle bir soru yöneltse bile, işçi bu soruya cevap vermek zorunda değildir. Ancak işyerinde yemek
İşletmeler, emekliliğe hak kazanmış kişilerin çalışmaya devam edemeyeceği yönündeki kuralı iç yönetmeliklerine koyabilir. Ancak bu kural, o şartları taşıyan herkese uygulanmalı. Bazı işçiler çalıştırılmaya devam ediliyorsa kural geçerli olmaz
Son dönemde EYT’nin gündemde olması nedeniyle işçilerin yaşlılık aylığı almak için işten ayrılmaları çok konuşuldu. Ne var ki işverenlerin emekliliği hak eden işçileri işten çıkarma hakkının olup olmadığı tartışmaları da bir yandan gündeme geldi. İşverenin emeklilik nedeniyle uygulayacağı bir feshin geçerli kabul edilip edilmeyeceği veya hangi koşullarda geçerli kabul edileceği sıklıkla karşılaştığımız sorular arasında yer alıyor.
Çalışmak mümkün ama...
Bazı işyerlerinde emekli işçilerin çalıştırılması uygun görülmediğinden işverenler işyeri içi yönetmelik veya tebliğlerle emekli olan çalışanların çalıştırılmalarına son verileceği kuralını getirebilirler. Bu durumda işçinin emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışması engellenmiş olur. Hatta bazı
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçlarında yeniden yapılandırma fırsatlarını gelin birlikte inceleyelim...
7440 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 12 Mart tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu kanun kapsamında yeniden yapılandırmaya konu olan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) alacakları şu şekilde:
SGK tarafından takip edilen ve 12.03.2023 tarihine veya bu kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan:
- 2022 yılı aralık ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
- 2022 yılı aralık ayı ve önceki aylara ilişkin isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
- 31.12.2022 tarihine kadar (bu tarih dahil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya
Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ne yazık ki pek çok vatandaşımızı kaybettik, 11 ilimizde büyük kayıplar yaşandı. Deprem bölgesinde enkaz kaldırma faaliyetleri devam ediyor, konteynerler ve çadır kentlerde hayatın bir şekilde sürdürülmesi için gayret ediliyor.
Acımız elbette ki çok büyük ancak diğer taraftan sosyal ve ekonomik hayatın devam ettirilmesine yönelik olarak da adımların bir an önce atılması gerekiyor. Bu çerçevede işgücü piyasasının canlandırılması ve bölgeye canlılık kazandırılması için bölgeye özel teşvikler gündeme gelebilir.
Yatırım teşviki olabilir
Deprem bölgesinde ekonomik hayat ve üretim neredeyse durma noktasına geldi. Sanayi bölgelerinde fabrikalar yıkılmamış olsa bile tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, elektrik, doğal gaz gibi girdilerin sağlanamaması nedeniyle üretim kaybı yaşanıyor. Bu kayıpların giderilebilmesi için iki yönlü teşviklere ihtiyaç bulunuyor. İlk olarak halihazırda üretime devam edebilecek fabrikaların ayağa kaldırılmasına yönelik olarak yatırım
Depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde işverenler tarafından çalışanlarına yapılan yardımların prime esas kazanca ve vergiye tabi olmayacağı açıklandı. Bu yardımların ve kazançların ayrıntılarını mercek altına aldık.
12.03.2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7440 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde işverenler tarafından çalışanlarına yapılan yardımların prime esas kazanca ve vergiye tabi olmayacağı açıklandı.
Buna göre, depremden, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen çalışanlara, işverenler tarafından 06.02.2023 ila 31.07.2023 tarihleri arasında mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile toplam tutarı 50.000 TL’yi geçmeyen nakdi yardımlar, prime esas kazanca dâhil edilmeyecek. Bununla birlikte, söz konusu yardımlar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi de alınmayacak.
Prime esas kazanç
Türkiye’yi yasa boğan, büyük can kaybı ve yıkıma yol açan depremler sonrası bölgedeki işçi ve işverenleri desteklemeye yönelik birtakım önlemler devrede. Kısa çalışma ve nakdi destek nasıl işliyor? Yazı dizimizde destekleri inceliyoruz...
Çalışma yaşamının deprem bölgesinde normale dönmesi zaman alacak olmakla birlikte bu süreci çalışma yaşamının tarafları olan işçi ve işverenler için desteklemeye yönelik önlemler alındı...
Gerek işçilerin işe gidememesi gerekse işverenlerin işyerlerinde meydana gelen zararlar nedeniyle işin yürütümü sekteye uğradı. İşçiler açısından fesih riski doğdu. İşverenler açısındansa üretim yapılacak işyeri zarar gördüğü için zorunlu kapanmalar gündeme geldi. Pandemide yoğun bir şekilde uygulamasına şahit olduğumuz kısa çalışma tekrar etkin hale getirildi. Bunun için 22 Şubat 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Alanına İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Cumhurbaşkanlığı
Sosyal Güvenlik Kurumu 2014 yılında Ek 9 adı altında yaptığı düzenleme ile ev hizmetlerinde çalışanların sosyal güvenliğinin sağlanması noktasında çok önemli bir adım atmıştı. Bu tarihten itibaren evlerinde ev hizmetlisi çalıştıran kişiler, çalıştırdıkları süreye göre prim ödeyerek ev hizmetlilerinin sosyal güvencesini sağlayabiliyorlar. Sigortalama yöntemi ve ödenecek primler ise kişilerin çalıştıkları süreye göre değişiyor.
Ay içinde 10 gün ve üzerinde çalıştıranlar için Ek 9 formu ile işlem yapılması gerekirken, ay içerisinde 10 günün altında çalıştırılan kişiler için 5510’a SMS veya E - Devlet üzerinden kolayca işlem yapılabiliyor. Ayda 10 gün ve üzerinde ev hizmetlisi çalıştıracak kişiler ‘kolay işverenlik’ kapsamında tescil yaptırarak kendi beyanlarını kendileri de yapabiliyorlar.
10 günden azsa...
Evinde ayda 10 günden az süre ile ev hizmetlisi çalıştıranlar bu kişiler için çalıştırdıkları her bir gün için asgari ücretin
8 Mart 1857 tarihinde, yani 166 yıl önce daha iyi çalışma koşulları için başlattıkları grev sonrasında meydana gelen olaylar yüzünden Amerika’daki bir tekstil fabrikasında 129 kadın işçi can verdi.
1910 yılında Danimarka’da düzenlenen Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda bu kadınların anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasına karar verildi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Türkiye’de ilk kez 1921 yılında kutlandı. Yani, 100 yılı aşkın süredir kadınlar günü kutlanıyor.
Diğer taraftan, başta çalışma hayatı olmak üzere sosyo - ekonomik yaşamda kadının yaşadığı sorunlar bitmiş değil. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından geliştirilen yeni bir gösterge, kadınların istihdama erişimi, çalışma koşulları ve cinsiyete dayalı ücret açığının son 20 yılda çok az iyileştiğini ortaya koyuyor.
Kadınlar Günü nedeniyle ILO tarafından yayınlanan yeni bir bilgi notuna göre, istihdama erişim ve çalışma koşulları bakımından cinsiyet dengesizlikleri, daha önceleri