Toplumsal cinsiyet kalıpları optik beyin görüntüleme tekniği kullanılıp incelendi. İşte sonuç...
Türkiye’nin en büyük işveren sendikalarından Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), çimento sektöründe çalışanlar arasında cinsiyet eşitliğine ilişkin davranış ve düşünce gelişimi sağlama hedefiyle yeni bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi başlattı.
Projenin yürütülmesinde rol alan kurulda çimento sektörünün yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcisi, gazeteci ve iletişim danışmanı, akademisyenler ile nöro araştırmacı da bulunuyor.
Beyin verisi...
“Benimle Gelecek” Projesi kapsamında ilk olarak mevcut durum tespiti yapmak üzere Temmuz - Ağustos 2021 döneminde bir saha araştırmasının gerçekleştirildiği görülüyor.
Araştırmada, toplumsal cinsiyet kalıplarına bakışın nesnel bir şekilde analiz edilmiş. Bir nöro pazarlama şirketi işbirliğinde gerçekleştirilen araştırma ile optik beyin görüntüleme tekniği kullanılarak toplumsal cinsiyet kalıplarının bilinç dışındaki yeri
Yasal düzenlemeler, sigortalının çalışmaya çeşitli nedenlerle ara verdiği zamanlardaki primleri sonradan ödeyerek emeklilik tarihini öne çekmesine imkan tanıyor. Askerlik ve belirli nedenlerle yurtdışında bulunma süreleri borçlanılabiliyor.
Yazı dizimizin bu son bölümünde askerlik ve yurtdışı borçlanmasına ilişkin püf noktalarını sizlerle paylaşacağız. Kadın sigortalılar için doğum borçlanması hakkı varken erkek sigortalılar için de askerlik borçlanması emeklilik durumunu değiştirebilir. Askerlik borçlanması, borçlanan kişinin prim ödeme gün sayısını artırır. Emekli olmak için sigorta süresi ve yaş şartını sağlayan, ancak günü yetmeyen bir sigortalı askerlik borçlanması ile emekli olmaya hak kazanabilir. Askerlik borçlanması erkek sigortalılar için emekliliği öne çekmenin yöntemi olabilir.
Nasıl borçlanılır?
Erkek sigortalılar, er veya erbaş olarak silah altında geçirdikleri süreleri ve yedek subay okulundaki süreleri borçlanabilirler. Askerlik borçlanması,
Doğum nedeniyle iş hayatından uzak kalan kadınlara, doğum borçlanması hakkı tanınır. İş hayatından uzak kaldıkları süredeki prim borcunu ödeyen kadın çalışanlar, emekli olacakları tarihi öne çekebilir.
Yazı dizimizin bu bölümünde doğum borçlanmasının emekliliğe etkilerini değerlendireceğiz. Doğum nedeniyle iş hayatından uzaklaşan kadınlara her doğumda 720 gün borçlanma hakkı veriliyor. Üç doğumu borçlanma hakkına sahip olan bir kadın sigortalı 2 bin 160 gün borçlanma yapabiliyor
Gerekli mi?
Kadın çalışanlar doğum nedeniyle iş hayatından uzak kalırlar. Bu nedenle de emekli olmak için gerekli gün sayısı şartını doldurmakta zorlanırlar. İşte bu yüzden doğum borçlanması düzenlemesiyle doğum nedeniyle iş hayatından uzaklaşan kadın çalışanlara doğum borçlanması hakkı tanınır. Ancak her durumda doğum borçlanması yapmak gerekli olmayabilir.
Staj sonrası çalışma
Staj yapan kadın sigortalıların doğum borçlanmasıyla emeklilik yaşını öne çekme ihtimali bulunmaktadır. İş hayatına staj yaparak başlayan ve bu
Hastalanan, ameliyat olan ve rapor alıp işine devam edemeyenlerin aklındaki en önemli soru nasıl emekli olacaklarıdır. Bu durumda iki seçenek vardır; malulen emeklilik ya da engelli hakkıyla emeklilik. İkisi arasındaki farkı bugünkü yazımızda bulacaksınız.
Emekliliğe ilişkin çokça sorulan sorulardan biri, sağlığını yitirenlerin erken emekli olup olamayacağı konusunda. Hastalanan, ameliyat olan ve rapor alıp işine devam edemeyenlerin aklında nasıl emekli olacakları sorusu vardır. Sosyal güvenlik mevzuatımız kimlerin sağlık sorunları sebebiyle erken emekli olabileceklerini düzenlemiştir. Bu çerçevede, iki emeklilik kavramı öne çıkar. Bunlardan ilki ‘malulen emeklilik’, diğeri de ‘engelli hakkıyla emeklilik’ kavramıdır. Malulen emeklilik ile engelli emekliliği arasında bazı farklar vardır.
Her malul engellidir
Malulen emekli olabilmek için gerekli ilk ve en önemli şart, çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp olduğuna dair sağlık kurulu raporudur.
Bu raporun alınabilmesi için kişilerin ilk olarak bulundukları il veya ilçedeki SGK merkezlerine
Emekli olunca alacağımız aylık çalışırken kazandığımız maaşla aynı değil. Memurlar, işçiler ve kendi hesabına çalışanlar için hesaplamalar farklı. Ayrıca emekli aylığı, çalışırken sağlanan kazançtan düşük olsa bile bunun daha fazla azalması engellenebilir.
Dünkü yazımızda emeklilik koşullarını, çalışanların emekli olmak için kaç yıl çalışmak zorunda olduklarını ve yaş şartını açıklamıştık. Bugün ise emekli aylıkları konusuna değineceğiz. Tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de emekli olunca alacağımız aylık çalışırken kazandığımız maaşla aynı olmuyor. Yani emekli olduğumuzda hak ettiğimiz aylık azalıyor. Ancak emekli aylığının daha da azalmasını engellemek mümkün. Bu detaylara girmeden önce emekli aylığı nasıl hesaplanıyor ona bakalım.
Nasıl hesaplanıyor?
Emekli aylıklarının hesaplanmasında memur, kendi hesabına çalışan ve işçi ayrımı söz konusu. Bunun yanı sıra çeşitli dönemlerde yapılan sosyal güvenlik reformları ile sadece emekli olma yaşı değil emekli aylığı hesaplama yöntemleri de değiştiği
Çalışma yaşamının ilk yıllarında pek önemsenmeyen emeklilik sonlara doğru en çok arzulanan ve ne zaman gerçekleşeceği merak edilen konu. Biz de koronavirüs nedeniyle kısa çalışmaya gidilen işyerlerinde çalışanlar ve nakdi ücret desteğinden yararlandırılmak için ücretsiz izne çıkarılanlar dahil bütün çalışanlar için kimlerin hangi şartla emekli olacağını, emekli maaşının nasıl hesaplandığını, nasıl artabileceğini ve Türkiye’deki emeklilerin durumunu bir yazı dizisi ile ele almak istedik. İlk gün emekli olma şartları ve ne zaman emekli olurum sorusunun üzerinde duracağız...
İşçi, memur ve kendi hesabına çalışan tüm kişiler için emeklilik hakkına kavuşabilmek temelde 3 şartın yerine getirilmesiyle mümkün. Bunlardan ilki sigortalılık süresinin tamamlanması. Sigortalılık süresi, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile tahsis yapılması için yazılı istekte (emeklilik talebinde) bulunduğu tarih, ölen sigortalılar için de
Ülke mevzuatlarının birbirinden farklı olması, yabancı işçiler için uygulanacak kurallarda belirsizlik yaratırken, Türk işgücünün Türk şirketler tarafından yurt dışında istihdamı çekinceli karşılanır oldu.
Bir iş sözleşmesinin yabancılık unsuru taşıması kural olarak işçinin veya işverenin yabancı olmasına ya da işin yabancı bir ülkede yapılmasına bağlıdır. Küreselleşmenin ve işgücü dolaşımının arttığı günümüzde, yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerine uygulanacak kuralların tespiti daha fazla önem kazandı.
Özellikle ülke mevzuatlarının birbirinden farklı olması uygulanacak kurallarda belirsizliğe sebep olduğu için, Türk işgücünün Türk şirketler tarafından yurt dışında istihdamı çekinceli karşılanır oldu. Örneğin hafta tatili sistemi farklı olan bir ülkede hem Türk hem de ilgili ülke hukukuna göre mi hafta tatili kullandırılacağı, işçinin Türkiye’deki düzenleme uyarınca hafta tatili kullanmadığı sonucuna ulaşılırsa ek ücret ödenmesi gerekip gerekmeyeceği gibi konular
İşsiz kalan kişi bir an önce İŞKUR sistemine kaydolmalı. E-devlet kolaylığı unutulmamalı. Başvuruda gecikme işsizlik parası alınacak süreyi kısaltır
İşsiz kalan bir kişinin ilk yapması gereken İŞKUR’a başvurmak. İşsizlik maaşı için E Devlet üzerinden başvuru hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Başvurudaki gecikme işsizlik parası alınabilecek süreyi düşürebiliyor. İşsiz kalan bir kişi bir an önce İŞKUR sistemine kaydolmalı ve hem işsizlik maaşı başvurusunu hızlıca yapıp hem de açık işleri oluşturacağı profille takip etmeli. Bu sayede yeniden iş bulması ya da kendine yeni meslek kapıları açması mümkün olabilecektir.
İşsizlik parası almak isteyen kişilerin İŞKUR’a başvuru yapması gerekir. Bu başvurunun internet üzerinden yapılması da mümkündür. Dolayısıyla işsiz kalan kişi İŞKUR’a hiç gitmeden de işsizlik parasına başvurabilir. E Devlet üzerinden İŞKUR sistemine erişilebileceği gibi www.iskur.gov.tr adresinden de işsizlik parasına başvuru yapılabilir. İnternet üzerinden yapılan başvuru sonrasında gerekli kontroller yapıldıktan sonra kişi işsizlik parasını