Yazarlar "Das Boot"

"Das Boot"

20.08.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Das Boot"

Das Boot


       Denizaltıda soru tüyler ürpertici:
       "Kim önce ölmek istiyor?.."
       Arkasından gelen soru çok daha insafsız:
       "Ölmek isteyeni kim öldürecek?.."
       Hepsi arkadaş. Birbirlerine aile bireylerinden daha yakın. Hepsi aynı kaderi paylaşıyor. Barışta ve savaşta. Ölmek isteyeni öldürmekle görevli olan, geçmişte onun hayatını kurtarmış!.. Kurtardığını şimdi öldürecek!..
       Biri ölecek ki, kalanlar biraz daha yaşayabilsin!.. Rezil bir kapan.
       Tabancalar çekiliyor. Ölmek isteyeni, en yakın arkadaşı vuracak. Diğeri müdahale ediyor. Kıyasıya kavgaya tutuşuyorlar. Oysa, kavga sınırlı oksijeni hızla azaltıyor. Bir kapan da orada.

"Ölmeye yatmak

       Tıpkı, ünlü "Das Boot" (Gemi) filmindeki gibi.
       Batan Rus denizaltısıyla ilgili haberleri okudukça, bu filmin sahneleri kare kare gözümün önüne geliyor. Yukarıdaki öykü, bu filmin en çarpıcı sahneleri arasında.
       "Das Boot" batan bir denizaltında yaşananları canlandırıyor. Film, bir denizaltı faciasında kurtulanların anlattığı olaylara paralel çekiliyor. Belgesel yanı var.
       Rus denizaltısı çeşitli yönleriyle dünyayı meşgul ediyor. Yardımın geciktirilmesi, aptalca gurur, Putin'in beceriksizliği filan geride. Asıl olan denizaltıdaki insan. Ölüme terkedilmişlik duygusu.
       Azalan her oksijen, ölüme birini daha gönderiyor. Kalanlar ölmeye yatıyor. Müthiş bir sahne:
       Hayat, hepsinin önünden bir bir geçiyor. Sevinçler, acılar, pişmanlıklar, kızgınlıklar. Ölümü beklerken, çaresizlik en baskın duygu.

Önce insan

       Hepsinin aklına aynı anda devlet geliyor. Yönetenler onlar için ne yapıyor?.. Rus denizaltısındaki gerçeğin ta kendisi.
       "Nükleer sırları korumak" gibi salakça bir gerekçeyle, yardımı geri çevirmek. Sır mı kalmış artık!.. Hayır, ama mantık öyle.
       Çorap, don, demir üreten devlet değil. İnsanı ön planda tutan devlet. Herhangi bir yangında, depremde, sel baskınında, grizu patlamasında "ÖNCE İNSAN" diyen devlet. Felaketler karşısında, ona göre organize olan, kendini savunan değil, kendini eleştiren devlet.
       Bunların sonucunda Rusya'da şimdiye kadar rastlanmayan bir halk muhalefeti ortaya çıkıyor. Bir siyasal partiye bağlı olmaksızın, halktan fışkıran muhalefet. En tehlikeli muhalefet!..
       Şimdi 17 Ağustos depremi sonrasını bir daha düşünelim!..


Yazara E-Posta: ydogan@milliyet.com.tr