Derya Sazak

Derya Sazak

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


YÖK'ün tek oy almış rektör adayını Sezer'e onaylatma ısrarı, 1980 askeri müdahalesi sırasında Çankaya'ya vekalet etmekte olan Dışişleri eski bakanlarından İhsan Sabri Çağlayangil'in anılarındaki "Politbüro" polemiğini akla getiriyor.
Kremlin'de Sovyetler'in güçlü Başbakanı Kosigin, Çağlayangil'le "Siz demokrat oldunuz da ne oldu?" tartışması yapıyor.
K: Sizde son sözü kim söyler?
Ç: Parlamento.
K: Parlamentonun kararını kimse bozamaz mı?
Ç: Bozar. Anayasa Mahkemesi vardır. O, gerekirse bozar.
K: Bu Anayasa Mahkemesi kaç kişidir?
Ç: 15 kişi.
K: Biz sizden daha demokratız. Bizde Politbüro var. Onun kararını da kimse bozamaz. Bizim Politbüro 32 kişi.
Bizim YÖK de, ülkenin en demokrat örgütü! Onun kararı da bozulmuyor. 1000 kişinin katıldığı rektör seçiminde tek oy alan kişiyi üniversitenin başına atamaya kalkışıyor, Cumhurbaşkanı listeyi iade edince 22 kişilik genel kuruldan aynı kararı çıkartabiliyor.
Çağlayangil yaşasaydı, YÖK'ün Politbüro'dan daha demokratik olduğunu savunup, Kosigin'i mat edebilirdi.
Ahmet Necdet Sezer şanssız!
Demokratik üniversiteyi savunurken YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ü azletmesi kolay olmayacak.
Çağlayangil'in anılarından bir başka örnek. Tek parti döneminde Bursa Valisi iken, DP milletvekilleri "uzatmalı jandarma çavuşu"na takıyorlar. İhsan Sabri Bey oralı olmuyor, sorun Çankaya'ya yansıtılıyor. Celal Bayar valiyi çağırıp nazik bir üslupla seçilmişlerin isteğini kırmamasını söylüyor. Çağlayangil "uzatmalı"yı almayınca iki ay küs kalıyorlar!
Tanju Cılızoğlu'nun kitabında Çağlayangil'in renkli yaşamından kesitler var.
Yazlık bir anıyla noktalayalım:
Antalya Lara'ya plaj yaptırdığı için "kadınları denize sokup seyrediyor" diye adı "çapkın vali"ye çıkan Çağlayangil'i Menderes'e şikayet ederler. Başbakan, kendisini uyarınca Çağlayangil şu hikayeyi anlatır:
"Eski dönemde Halep'e çok çapkın bir vali atanmış. Vali, evleri sıraya koymuş, onyediden yetmişe işini bitiriyormuş. Valiyi dahiliye nazırına şikayet etmişler, mazbata yapıp sadrazama başvurmuşlar, ses yok. Bir gün Padişah Abdülhamit bir telgraf almış.
Hünkarım bizim eve iki ev kaldı."
Çağlayangil, Menderes'e sormuş: Şikayetçi heyetlere ne cevap verdiniz?
"Biz validen memnunuz, siz kadınlarınıza mukayyet olunuz!"


Yazara E-Posta: d.sazak@milliyet.com.tr