12 Eylül askeri rejiminin DİSK üzerinde kurduğu siyasi baskı ve kapatma davasından bu yana, bir sendika hakkında Eğitim - Sen olayındakine benzer süreç yaşanmamıştı. Yakın geçmişteki birkaç girişim de takipsizlikle sonuçlanmıştı.Eğitim - Sen, ana dilde öğrenme hakkını savunan tüzük değişikliği nedeniyle kapatılmak isteniyor!AB ile müzakerelere başlanması kararına ışık tutacak İlerleme Raporundaki Demokratikleşme alanında gerçekleştirilen yasal reformlara karşın, bazı hakim ve savcıların yeni düzenlemelere uyum sağlamada gecikmeleri sorun yaratıyor eleştirisini haklı çıkaracak bir uygulama için Eğitim - Sen davasından daha iyi örnek bulunamazdı.Eğitim - Sen, Meclisten geçen reform paketlerinden önce tüzüğüne Anadilde eğitim hakkını savunur ilkesini koymuştu.Sonradan tüzük daha ileri bir yorumla anadilde öğrenim hakkını savunmaya dönüştürülmüş. Bu değişiklik kapatılma gerekçesi olabilir mi?Eğitim - Sen Başkanı Alaaddin Dinçer, haklı olarak isyan ediyor:Bu dava, Türkiyede estirilmeye çalışılan demokratikleşme rüzgarının aldatmadan ibaret olduğunu göstermiştir. Özgürlüklerin önünde bir duvar gibi duran statükocu zihniyet, bugün sendikamızın önüne set çekmeye çalışmaktadır. Bu dava statükoya karşı özgürlük davasıdır. Sendika üyeleri Kızılayda oturma eylemi yapıyorlar. Güvenparka izin verilmediği için Yüksel Caddesinde bugünkü duruşmayı bekliyorlar. Eğitim - Sen Başkanı Alaaddin Dinçerle konuştuk.Daha önce takipsizlikle sonuçlanmış kapatılma isteminin yeniden gündeme getirilmesine tepkiliydi. Hükümetin suskunluğuna da şaşıyordu.Davanın Çalışma Bakanlığına gönderilen bir andıç sonucu açıldığına ilişkin bilgi aldıklarını anlattı. Dinçere göre Eğitim - Senin tüzüğündeki anadilde eğitim ilkesi, sadece Kürtleri değil, ayrım gözetmeksin herkesi kapsıyordu. Sendikanın bu nedenle kapatılmak istenmesi asıl gerekçeyi gizliyordu. Dinçere göre eğitim emekçilerinin sesini duyurma mücadelesinden rahatsız olan çevrelerin baskısıyla dava açılmıştı. Eğitim - Senin susturulması iktidarın da işine geliyordu. Çünkü sendika, laik ve çağdaş eğitimden yana, aydınlanmacı bir duruşa sahip. Buna rağmen andıçlanması Eğitim - Sen yönetimine de tuhaf gelmiş!Alaaddin Dinçer, bugünkü duruşmada usul yönünden davanın düşeceği beklentisini dile getirdi. Sendika yöneticileri üzerinden kapatma isteminin iş mahkemelerince karara bağlanamayacağını savunuyor.Eğitim - Sen davasını çok sayıda AB temsilcisi ve sendika yöneticisi de izleyecek. Bu tür girişimler, Türkiyede demokrasinin eriştiği olgunluğa yakışmıyor! dsazak@milliyet.com.tr Ankara 2. İş Mahkemesinde bugün Eğitim - Sen hakkındaki kapatma davası görüşülecek.