Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İstanbul Üniversitesi Arar gemisi ile Marmara'da yaptığı araştırmayı açıkladı.
Sonuç: Deprem en çok 5.5 şiddetinde olur.
İstanbul Teknik Üniversitesi Sismik - 1 gemisi ile Marmara'da yaptığı araştırmayı açıkladı.
Sonuç: Deprem en çok 7.7 şiddetinde olur.
Aynı şehirde, İstanbul'da birbirine üç kilometre mesafedeki iki bilim yuvasının profesörleri aynı olay hakkında birer gün ara ile çok farklı sonuçlara varabiliyor.
Bu olay öyle sıradan bir olay olsa kimsenin bir şey diyeceği olmayabilir, ama 5.5 ile 7.7 arasındaki farkta en az 20 bin kişinin hayatı söz konusu ise bu durum karşısında "halkla alay mı ediyorsunuz?" diye sorulmaz mı?
* * *
AYNI profesörleri aylardır dinliyoruz. Yine onlardan öğrendik ki; Türkiye'de Arar'la, Sismik - 1'le ve onların alet edevatıyla çok da sıhhatli ölçümler yapılamaz ve kesin sonuca varılamaz.
Peki öyleyse muhtemel depremi şiddetine kadar biliyormuş görünmek, çelişkili açıklamalar yapıp halkı telaşlandırmak niye?
Bakın bu konuda, ciddiyet sıralamasında başlarda gördüğümüz Prof. Dr. Naci Görür ne diyor:
"Marmara fayı daha donanımlı bir gemiyle ve uzmanların işbirliğiyle çalışmalar gerçekleştirilerek ancak incelenebilir. Biz bunu yapacak güçteyiz. Dünyanın en iyi yerbilimcileri buradadır. Gerekli donanım ve imkanlar verildiği takdirde, Marmara'da depremin ne olacağını biliriz ve söyleriz. Belki de Türk bilim adamları olarak dünyada ilk kez depremleri önceden haber verebiliriz. Fransız ve NATO gemilerinin katılımıyla yapılacak çalışmalar bir yıl sonra tamamlanabilir."
Yani Prof. Dr. Naci Görür de donanım eksiğini açıkça söylüyor. Fransız gemilerinden, NATO gemilerinden söz etmesi de eksiğimizi gösteriyor.
Peki öyleyse hala; "İstanbul'da deprem riski arttı. 7.7 şiddetinde deprem bekleniyor" demek ne anlama geliyor?
* * *
ÖNCEKİ gece Siyaset Meydanı yine depreme ayrılmıştı.
Herkes bildiğini okudu, tekrarladı.
Ama bir sonuç var ki o, o akşam da inkar edilemez şekilde ortadaydı.
Depremin zararları depreme dayanıklı yapılarla önlenebilir.
Türkiye'de yapılar depreme dayanıklı değildir.
Bunda belediyelerin, inşaat sahiplerinin ve sık sık imar affı çıkartan merkezi yönetimlerin suç ortaklığı vardır.
Bu suç ortaklığı bugün bile sürüyor.

Helsinki'ye Apo bombası düştü...

Türkiye'de bir şeylere çomak sokanlar var.
İnsan ister istemez şüpheye düşüyor.
Abdullah Öcalan kararı acaba AB'nin Helsinki toplantısından sonraya bırakılamaz mıydı?
Sanki bir el Helsinki'ye dinamit koymak istedi.
İsmail Cem Brüksel'de Apo bombardımanıyla karşılandı.
AB'nin başlıca üyeleri Türkiye'yi tehdide girişti.
Neden?
Apo hakkındaki idam kararının onayının zamansız açıklanması yüzünden.
Bu kadar beceriksizlik, bu kadar organize olamama, kuvvetler arasında bu derece kopukluk, ancak Ankara'da olabilir.


Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr