Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       TÜRKİYE'deki kargaşayı bir liderin, bir partinin, bir azınlık hükümetinin çözmesi imkansız. Çünkü bu kargaşanın yaratılmasında bu siyasetçilerin, bu partilerin, gelmiş geçmiş hükümetlerin de en azından ihmali var.
Türkiye'nin temiz ve çağdaş toplum olma zorunluluğunun başlangıç noktası olarak bir "arındırma miladı", "arındırma dönemi"doğduysa bazıları hiç olmazsa buna gölge etmemeli.
Realiteyi görmeliyiz.
Ayrılıkçı terörle, irtica ile, mafya ile mücadele, siyaset dünyamızın kararlılığı ile mi başladı?
Başlayan mücadeleye engel olmak isteyenler bile çıktı. Bugün de o yönde sinsi, açık çalışanlar var.
Bu tespit, özellikle Mesut Yılmaz gibi bu mücadeleye katkıda bulunan lider, siyasetçi ve partiler varsa onların gayretlerini küçümseme anlamına gelmez.
Ama gerçek de görülmeli.
Türkiye, genelde siyasetin öncülük etmediği bir değişim sürecine girdi.
* * *
TÜRKİYE'de yıllarca alışılmış olan neydi?
İktidarlar; klasik, şahsiyetli işadamlarının dışındakilerden kendi müteşebbislerini, kendi zenginlerini yaratırlar. Sonunda anlaşıldı ki kendi mafyalarını da yaratıyorlarmış...
Nihayet görüldü ki bu; siyaset, işadamı, mafya koalisyonu, devlete hakim olarak Türkiye'nin rantını paylaşır hale gelmiş, Türkiye'nin kaymağını yiyor.
Ne zamana kadar?
28 Şubat'a kadar.
İşte milat odur. Artık istense de bazı şeyler gizli tutulamaz. Sürdürülemez.
Bakın; Şam'ı yola getirme harekatı Kara Kuvvetleri Komutanı'nın seferi elbiseyle Suriye sınırında yaptığı konuşma ile başlamıştı. Yunanlılar için önceki gün Genelkurmay İkinci Başkanı ilk kez çok ağır bir konuşma yaptı. Bu da yeni bir hareketin sinyali olarak görülebilir. Yani bir şeyleri birileri başlatıyor. Siyasete de onu desteklemek düşüyor...
Gönül isterdi ki bunları siyasiler başlatmış olsun. Destekleyenler de memurlar...
Ama olmuyor.
* * *
TEMİZ toplum yolunda, arındırma yolunda bir engel de şu:
"O yaptı, öyleyse bunun yaptığını da hoş görmeliyiz!.."
"O liderin, kusurları vardı, kabahati vardı, öyleyse bununki neden mazur görülmesin?"
Örneğin, Necmettin Erbakan hata etmişti, öyleyse Mesut Yılmaz da edebilir. Herhangi bir siyasetçi o gün Erbakan'ı eleştirmemişti, o halde bugün Yılmaz'ı da eleştirmemeli.
Böyle mantık olur mu?
Birinin kabahati öbürününkini hoş görme nedeni sayılabilir mi?
Öyle olsa kan davası cinayetleri suç olmaktan çıkardı.
O yaptı, öyleyse bu da yapabilir. Onu eleştirmedin, bunu da eleştirme.
Yanlış...
* * *
TÜRKİYE bir yola çıktı.
Dönüşü yok.
Bu, bölücü terörü, irticayı, mafyalaşmayı, çeteleşmeyi ortadan kaldırıcı bir yolsa bu gidişe destek gerekir.
Övünmeyi, didişmeyi, kavgayı, parti çıkarlarını ön planda tutmayı bırakarak...
"Toplumsal uzlaşma", bu değil mi?




Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr