ADANA Belediye Başkanı Aytaç Durak geçen gün meydan okuyordu.
Kentleri, bazı belediye başkanlarının müsamahasının çirkinleştirdiğini üzerine basa basa söylüyordu.
"Alın birkaçını görevden, katlansınlar yaptıklarının sonucuna" diyordu.
Adana Belediye Başkanı son günlerde gündemdeki adam oldu.
Yeşil alanları işgal etmiş, ruhsatsız, kanunsuz işyerlerini yıktı. Oraları piknik alanı olarak yeniden halka açacak.
Bu pislikleri yıkarken tepki de gördü.
Ama o kanunsuz yapılara müsaade eden eski belediye başkanına veya belediye yetkililerine hiç tepki gösterilmiyor, onlar müeyyide ile karşılaşmıyor.
Hukuksuzluk, yapanın yanına kar kalıyor.
O kar; oy mu, rüşvet mi, eş dost kayırma mı, geleceğe yatırım mı, adam sendecilik mi, kaynayıp gidiyor.
Güzel bir piknik alanını derme çatma lokanta, meyhane, büfe, kafe yapmaya, yani halkın malını yağmaya açanlar ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyor. Soyguna "dur" diyen belediye başkanı tepki görüyor.
Haksızlık bu.
Ben Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak'ı kutluyorum.
* * *
BİZİM belediyelerimiz tüm Türkiye'de bir alem.
Ben daha çok İstanbul ve civarını biliyorum.
Biliyorum sözü gelişi güzel söylenmiş değil.
İstanbul'da doğup büyüdüğüm halde, sırf genişleyen İstanbul'u içime sindireyim diye sık sık vakit yaratıp İstanbul'un görülmez, geçilmez semtlerine bile gidip dolaşıyorum.
Yerel yönetimleri kağıt üzerinde demokratik kuruluşlar olarak ne kadar savunursak savunalım, birçoğunun İstanbul'u çirkinleştirdiğini de inkar edemeyiz.
Bilinçsizlik, bilgisizlik, koordinasyon eksikliği, görgüsüzlük, siyasi parti çıkarı bu konuda baş rolü oynuyor.
* * *
BIRAKIN kenar belediyeleri.
Gelin Şişli'ye. Nişantaşı'nda yeni yapılan kırmızı tuğlalı kaldırımlar sil baştan kazıldı, sökülüyor.
Neden?..
Çünkü gösterişi düşünenler altyapıyı planlamıyor.
Çareyi yine bir belediye, Bağcılar Belediyesi bulmuştu. Her yeni yolu yaparken geleceğe yönelik de olsa tüm altyapı ihtiyaçlarını da hazırlıyor, asfaltı öyle kapatıyordu.
Ama bu zor örneği uygulayan belediye yok.
Çoğu, "yap boz", "kaz kapa, yine kaz", ilkel yöntemiyle bazılarına iş yaratıyor.
Belediyelerin birçoğu yasal olmayan imkan dağıtmayı ve sempati toplamayı genellikle ilke edinmiş.
Şişli Belediyesi, Maslak'ı, Büyükdere Caddesi'ni gökdelenler beldesi yapıyor. Ama buraya yol yapmayı düşünmüyor. O, inşaat sahiplerini memnun edecek. Vatandaş ise tıkalı yollarda işkence çekecek. Bunun da adı halk için belediyecilik olacak.
Levent'te de, Etiler'de de, Ulus'ta da benzer durumlar var.
Yeşil alan, park, bahçe tanzimi Şişli'nin tersine, orada takdir edilecek bir düzeyde ama semtin konut alanı olmaktan çıkışı önlenemiyor.
Yasal olmayan işyerlerinin, eğlence yerlerinin çoğalmasına göz yumuluyor, engel olunamıyor.
Bunlardan herkesin, her an gözünün önündeki sivri örnekler oldukları için söz ediyorum. Yoksa belediyelerin gevşekliğinden doğan aksaklıkları, kusurları çirkinlikleri gözler önüne serecek şu İstanbul'da çok olay var.
Adana Belediye Başkanı'nın önerisi gözardı edilmemeli.
Belediye yetkililerinin bilerek sebep oldukları aksaklıklar, hukuksuzluklar izlenmeli, müsebbiplerine gereken müeyyide uygulanmalı.
Örnek mi?..
İstanbul'da birçok cadde, sokak, tek yönlü olsa ulaşım rahatlar. Ama düşünen yok...
Kabataş'ta set üstüne o ilkel briket duvarı ören zevksizi idam etmek lazım!.. Belediye uyuyor mu?
Mecidiyeköy - Gayrettepe arasındaki viyadükün altı uzmanların tavsiyesine göre boyanamaz mı?
Örneğin; Viyana'da balkonunuza TV anteni koyarsanız belediye söker. İstanbul'da pencerelerden sarkan klimaların, antenlerin çirkinliğini görme kabiliyeti olan belediyeciler yok mu?