Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       MİLLETVEKİLİ seçimini tartışmayı bir yana bıraksak bile belediye başkanları için iki turlu seçim sistemini uygulamamak akla yakın mı?
Hayır, ama bu kez de böyle olacak.
Hatırlayın son İstanbul belediye başkanlığı seçimlerini, yüzde 20'yi geçen Tayyip Erdoğan belediye başkanı oldu.
Tayyip Erdoğan iyidir, kötüdür tartışmasına girmiyorum. Böyle seçim olmaz diyorum.
Devlet kadar büyük, İsviçre kadar zengin, İsveç kadar eğitimli bir şehrin, İstanbul'un en büyük yöneticisi, adeta başbakanı orada oturanların yüzde 20'si kadarının oyuyla mı iş başına gelmeli.
Seçilmek bu kadar kolay olmaktan çıkartılmalı. Bunun yolu iki turlu seçim değil mi?
Geçen seçimde Zülfü Livaneli ufak bir atak yapmasaydı burun farkıyla İlhan Kesici İstanbul'a belediye başkanı olabilecekti.
Hesaplar bu kadar ucu ucunaydı.
On milyona başkan olmak bu kadar tesedüfi olmamalı.
Bugün de durum böyle. Çünkü seçim iki turlu değil.
* * *
SİYASİ otoritenin Türkiye için temel tercihleri yok.
Her şey günlük.
Seçim sistemi de öyle. Biz bu tartışmayı kaç seçimdir yapıyoruz; kim bilir kaç seçim daha yapacağız?
Çünkü politikanın zirvesindekilerin menfaati ile bizimki yani halkın menfaati çakışmıyor, çelişiyor.
Onlar düzeni kendilerine göre dizayn ediyorlar ve hep onların istediği oluyor.
Önseçim olsun diyoruz, olmuyor.
İki turlu seçim olsun diyoruz, olmuyor.
Dar bölge olsun diyoruz, olmuyor.
Merkez sağı, merkez solu parçalanmışlıktan kurtarın diyoruz, olmuyor.
Bu olmayanlarla sağlanan sonuca da milli irade diyorlar, tabii bu da doğru olmuyor.
* * *
BUGÜN özellikle İstanbul ve Ankara için belediye başkan adayları tartışılıyor.
CHP ile DSP'nin Ankara'daki adayları aşağı yukarı belli: Karayalçın ve Taşdelen. ANAP'ınki ise Vahit Erdem.
Peki şimdi ne olacak?
Ne olacağı meydanda. Bunlar birbirleriyle mücadele ederken yüzde 20'nin biraz üzerinde bir oyla Fazilet Partisi kazanacak. Çünkü seçim tek turlu.
Oysa iki turlu seçim olsaydı böyle az bir oy yüzdesiyle mi Ankara'ya başkan olunabilirdi?
İstanbul'da da durum aynı. Yani geçen seçimden farklı bir durum yok. Büyük bir ihtimalle az farkla da olsa Fazilet Partisi kazanacak.
* * *
TEK tura rağmen bir adayın örneğin İstanbul'da fark yapması bir şeye bağlı.
İstanbul için kurtarıcı mahiyette sayılacak önemli, orijinal plan ve projeleri olması, onları ve onları gerçekleştirecek kaynakları önceden ilan ve taahhüt etmesi; sözüne, şahsiyetine güvenilir bir kişi olması. Bu adayı birden çok partinin desteklemesi.
Var mı böylesi?
Yok.
Çünkü partiler, liderler böylelerinin peşinde değil. Böyle bir uzlaşmaya yanaşmıyorlar. Onlar kendilerine en bağlı kişiyi arıyorlar...




Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr