Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       DENEYİM konuşuyor. İstanbul'un eski belediye başkanlarından Ahmet İsvan.
Siyasi partilerin son zamanlarda birbirleriyle benzeşme eğilimine girdiğini söyleyen eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, farklı görüşlere gereksinim olduğunu vurguluyor. İsvan: "Farklı görüşler birbirleriyle rekabet edecekler ve doğru, seçmenin hakemliğiyle ortaya çıkacaktır. Belediyeler bir partinin siyasi görüşünü ortaya koymak için uygun mekanlardır. Sadece popüler olmak, sadece tanınır olmak belediye başkanı olmak için yetmemelidir."
Sözlerinde doğru yanlar da var.
Önce; "sadece tanınır olmak belediye başkanı olmak için yetmez" çok doğru.
Mesela Tayyip Erdoğan'ı belediye başkanı seçilmeden önce kim tanıyordu?
Hiç kimse.
Ama bugün seçime katılabilse mutlaka o alır denilebiliyor.
Ama belediye başkanlığının hakkını verebilmek için yetmeyen tanınmış olmak, seçilmek için bir bakıma gerekli sayılmaz mı?
Yine Tayyip Erdoğan'ı ele alalım.
O gün, yani geçen seçimde Refah Partili olmasaydı kazanabilir miydi?
Tanınmamış bir kişi olduğu için kazanamazdı.
Aynı Tayyip Erdoğan tanınmamış bir kişi olarak kazanamayacağı bir seçimi, bugün tanınmış bir kişi olarak kazanabilir hale gelebiliyor.
Tanınmışlık da önemli.
Ama bu anlamda...
* * *
BUGÜN Türkiye'de milletvekili seçimleri kadar hatta ondan da çok mahalli idareler seçimleri ilgi uyandırıyor.
Özellikle İstanbul, Ankara belediye başkanlığı seçimleri en çok ilgi çeken, merak uyandıran alanlar.
Bu, özellikle FP için hayati önem taşıyor, bir bakıma meşruiyetin ispatı gibi algılanıyor.
Buralarda neler olabilir, sorusu adaylar ortaya çıktıkça daha da merak uyandırıyor.
Ankara'da FP'nin güçlü olduğu biliniyor.
Ankara'da ANAP ve DYP parti olarak pek güçlü değil.
Sol güçlü, ama ikiye bölünmüş durumda.
Solun, yani CHP ile DSP'nin dışında bir unsur da MHP.
Önceki gün MHP'nin güçlü isimlerinden Keçiören Belediye Başkanı da FP'ye katıldı.
Öyleyse Ankara'da CHP ve DSP solun oyunu ikiye bölerken, zaten güçlü olan FP, MHP'den de bir miktar oy alabilecek.
Sol bölünmeseydi Ankara'da DSP veya CHP kazanabilirdi.
Bölünme solun güçlü olduğu Ankara'da seçimi FP'ye kazandıracak.
* * *
İSTANBUL'da ANAP kazanmak istiyor.
Önündeki en büyük engel kalktı. Tayyip Erdoğan yok.
Tayyip Erdoğan; genç, ağzı laf yapan, biraz kabadayı, İstanbul'u tanıyan, giyimi, kuşamı fena olmayan, iş yapmak da isteyen, farklı tipte bir FP'li olarak partiye mutlaka artı oy getirebilecek bir kişiydi.
Ama Erdoğan'ın eksikliğine rağmen FP İstanbul'da güçlü.
Yani ANAP'la çekişecek olan FP.
Eğer İstanbul'da sol, güçlü sayılacak bir aday çıkartırsa o da FP'ye yarayacak, yarışta FP öne geçecek demektir.
FP Ankara ve İstanbul'u mutlaka elinde tutmak istiyor.
Diğer partilerin de şu ana kadarki tutumları, bunu kolaylaştırmak için ellerinden geleni yaptıklarını gösteriyor.




Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr