"Ne zaman değildi?" demeyin. Bu kez hem siyasi hem ekonomik bakımdan çok karışık. Bu durumda "erken bir seçim" AKP'nin, yani Tayyip Erdoğan'in işine yarayacaktır. Anketlerde, "Bugün seçim olsa kim kazanır?" sorusunun cevabının "AKP" olması boşuna mı? Çünkü bugün AKP'nin karşısında derli toplu bir muhalefet yok. Güçlü ve büyük bir muhalefet için, mevcut muhalefet odaklarını bir araya getirip AKP karşısına dev halinde çıkmak için çalışmalar var.O çalışmalar ya başarılı olursa... Seçime daha 11 ay var, ya bu maya o zamana kadar tutarsa...Öyleyse erken seçim bu güç oluşmadan yapılırsa AKP'nin lehinde sonuç alınacaktır. AKP kapalı kapılar ardında böyle düşünürse erken seçim sürpriz olmayacaktır.* * *BAKIN Mesut Yılmaz hücuma geçti."Başbakan beni dava bitti diye kutlayacağına, aleyhimde demeç verdi" deyip, Erdoğan'ın ne altını ne üstünü bıraktı. Sözlerini hafta sonu "Haber Türk"te izledik. Gazeteci arkadaşların sorularını cevaplama bahanesiyle bu hükümetin ne acemiliği, ne beceriksizliği, ne bilgisizliği ne de Başbakan'ın tenakuzlar içindeki kabadayılığı kaldı.Yani, Yılmaz bilenmiş geliyor.* * *SOLDA da bir toparlanma kıpırdanışı var. 11 aya kadar bu kıpırdanma ne sonuç verir hiç belli olur mu!Bu toparlanma haberi gazetelerde de yer aldı.Solda yenilenme, bütünleşme ve kitleselleşmeyi sağlayabilmek için yola çıkan 10 Aralık Platformu. "Ankara Buluşması" toplantısında çalışmalarını bir "hareket" olarak sürdürme kararı aldı.Toplantıya CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen, CHP eski Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, CHP eski milletvekili Erol Tuncer, DSP eski milletvekili Rıdvan Budak, Gaziantep eski Belediye Başkanı Celal Doğan ile çok sayıda öğretim üyesi, yazar ve siyasetçi katıldı.* * *Solda Rahşan Ecevit de hareketlendi.Rahşan Ecevit sağ ve sol partilere "El ele verin" çağrısı yaptı. Ecevit siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerini de hedefine aldı, yani onların eski, yeni liderleriyle de görüşmeye başladı.* * *BİR yanda da solun ağır topu Baykal var. O da hareketli. Onun AKP hakkındaki eleştirileri sınır tanımıyor.Ama Rahşan Ecevit ile Baykal arasında solda birlik konusunda şu fark var; Rahşan Ecevit ittifaktan, Baykal ise destekten söz ediyor. Baykal, zamanında yaptığı gibi adeta "Bizi destekleyen bizim otobüsümüze binsin" diyor. Yani CHP'ye destek bekliyor.Bunların dışında ama toplayıcı gücünü kullanıp yeni bir oluşumun doğduğunu görmek isteyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel var.* * *BUNLARIN hepsi AKP'ye ve Erdoğan'a karşı olmak için, daha doğrusu oldukları için varlar. AKP bu duruma bakıp "Bunlardan bir şey çıkmaz" da diyebilir, ya da "Ya çıkarsa, ben tedbirimi zamanında, yani şimdiden alayım, onlar derlenip toparlanmadan, bir güç oluşturmadan erken seçime gideyim" de diyebilir. Ne dersiniz?Ben AKP'nin yerinde olsam sürpriz bir erken seçime giderdim. TÜRKİYE çok karışık. Bu köşede "Mortgage üzerine bir bardak su için" diyeli daha bir hafta oldu, dün yasanın rafa kaldırıldığı haberi geldi. Hani mortgage yasası çıkacaktı da fakir fukara aylık öder gibi ev sahibi olacaktı? Bir davul çalınmadığı kalmıştı.TV'lere çıkıp güzel güzel demeçler verip mortgage'ı masal gibi anlatan bakanlar nerede?Şimdi dar gelirli halka ne anlatacaksınız? MORTGAGE ÖLDÜ Herkes bu son ekonomik dalgalanmayı önceden biliyormuş da, bizim haberimiz yokmuş. Gece gündüz haber TV'lerini ve ana haber bültenlerini boşuna izliyormuşuz. 18 gazeteyi boşuna her gün son satırına kadar okuyormuşuz.Ülke ekonomik krize girdi ya, herkes bunu önceden yazmış, çizmiş, söylemiş, "Tedbir alın" demiş. Hangi tarihte, nerede bunu da söylesenize... Çok bilmişler SOROS Soros Türkiye'ye geldi ve gazetelerde bolca yer aldı.Ama Güngör Uras doğruyu yazdı ve bu yazısına şu başlığı attı: "Ben Soros'tan korkarım".Soros Türkiye'de 5 yılda 8 milyar dolar harcadığını açıklıyor. Boşuna mı? İç politikada kargaşanın eşiğinden içeriye ayağımızı atmışken, ekonomimiz dolarlar dışarı götürüldü diye çökmüşken, Soros'un Türkiye'de ne işi var? Bakın Soros'un yaptığı iş nasıl tarif ediliyor: Soros bugüne kadar güçlü ve güçsüz ekonomilerde, ekonomilerin bıçak sırtında olduğu dönemlerde "ciddi pozisyonlar aldı". Spekülatif hareketler içine girdi. Aldığı pozisyonlar doğrultusunda ekonomileri manipüle ederek "salladı". Bu yollardan büyük paralar elde etti. Bu paralarını idealleri uğruna harcamak için, kurduğu örümcek ağlarıyla değişik ülkelerdeki sosyal ve siyasi oluşumları yönlendirdi. Bu sizi de korkutmaz mı? Niye geldi? RET SONRASI İngiliz The Independent gazetesinin haber analizi bizde adeta güme gitti. İngiliz gazetesi bu haber analizde "Kürdistan: Bir ulus mu doğuyor?" sorusuna yine kendisi cevap veriyordu:"Kuzey Irak Kürtleri Irak savaşından güçlenerek çıktı.Irak Kürdistan'ı teoride bağımsız bir devlet olmasa da BM'nin birçok üyesinden daha güçlü durumda. Etkili ordusu var. ABD'nin 40 bin Türk askeriyle Kuzey Irak'a girme planının TBMM tarafından reddedilmesiyle Kürtler özerkliklerini kaybetmekten kurtuldu. Kürtler bir gecede ABD'nin Irak'taki müttefiki haline geldi." O günden sonra ABD tarafından Türkiye geriye itildi. Öyle itildi ki, çuval olayı yaşandı, ABD Başbakan Erdoğan'a randevu vermedi. Dışişleri Bakanımız Gül'ün Tahran temaslarının Washington tarafından yapılan açıklamayla adeta kaale alınmadığı dünyaya duyuruldu.Evet, TBMM'nin ret kararı tarihe geçti. Biz de unutulmaması için Meclisimizin bu kararını fırsat buldukça tekrarlayacağız. ABD Ankara'ya karşı KISA KISA... Bu resimli bir gazete haberi.Sebebi ne olursa olsun 4 keçi yavrusunu 1900 metre yükseklikten aşağı paraşütle indirmek hayvan severleri harekete geçirmeliydi. "Yavru keçiler paraşütle atladı" Bu sözü bana Turizm Bakanı Atilla Koç'un şu cümlesi hatırlattı: "Devlet müzeciliği anlayışı iflas etmiştir, bizdeki özel teşebbüs müzeleri çok daha fevkalade durumda." dheper@milliyet.com.tr "Okullar olmasa şu Milli Eğitim'i ne de güzel idare ederdim."
