Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       HARP Akademileri Komutanlığı'nın yayınladığı rapor 28 Şubat sürecinden sonraki en önemli belgelerden biri sayılabilir.
       Raporun adı "Özelleştirme ve Türk Silahlı Kuvvetleri."
       Raporun özetini Milliyet'in ekonomi sayfasında gördünüz.
       Türkiye'de az kalan tarafsız gözlerin gözlemlerini aksettirdiği için rapora herhangi bir belgeden çok daha fazla önem vermek gerekiyor.
       * * *
       * ÖZELLEŞTİRME, günümüzde özel kesime kaynak aktarım politikalarına dönüşmüştür.
       * Özelleştirme ile kamu tekelinden çok daha vahim sonuçlar doğuracak olan özel tekeller yaratılmaktadır.
       * Devletin küçültülmesi tezi, sosyal devlet olgusunu budarken; gelir dağılımının daha da bozulmasına ve çok ciddi sosyal patlamalara neden olabilecektir.
       Bu ilginç saptamalar rapordan alındı.
       Katılırız, katılmayız ama her halükarda tartışmaya değer değil mi?
       * * *
       RAPORDA günlük hayatta eleştirilen, ama üst düzeyde pek de dikkate alınmayan pek çok noktaya parmak basılıyor.
       Piyasa ekonomisinin "özel tekelleşme" demek olmadığı vurgulanıyor.
       Oyunun kuralları düzenlenmediği için liberalizmin dejenerasyonunun yaşandığı ileri sürülüyor.
       Bu ithamların, iddiaların, saptamaların hiç olmazsa bir bölümünü hemen reddetmek o kadar da kolay değil. Özellikle, "özelleştirmenin ve yabancılaştırmanın ideolojik bir dayatma" olduğu iddiaları; üzerinde çok durmayı, tartışmayı gerektirecek konular olacaktır.
       Özelleştirmeyi tümden reddetmeyen, ama yaratacağı başıbozukluğa karşı çıkan raporda, bir daha yerine konulamayacak değerlerin ve kuruluşların yabancı sermayenin kontroluna girmesine de hayır deniliyor.
       * * *
       BÖYLE bir kaynaktan çıkan ve bu derece cesur bir özelleştirme eleştirisini kapsayan raporu önemsememek imkansız.
       Ülkenin adeta özelleştirme aşkıyla yanıp tutuştuğu bir dönemde aykırı, hem de objektif kaynaklı aykırı bir ses belki de bazı konularda, bazı alanlarda bir kez daha ve biraz daha durup düşünülmesini gerektirecektir.
       Eğer bunu sağlarsa, rapor amacına ulaşmış demektir.
       Raporun şu cümlesi belki de vermek istediği mesajı da özetlemektedir:
       "Özelleştirme, tüm ekonomik sorunları çözecek sihirli bir değnek ve ulaşılacak nihai amaç değildir..."
       * * *
       TÜRKİYE dönem dönem devletçiliğin ve serbest piyasa ekonomisinin laboratuvarı oldu.
       Ama her işte, her konuda olduğu gibi tercihini hep bir karasevda haline getirdi. Tabir yerindeyse vur deyince öldürdü.
       Devletçilik gündemdeyse ondan yararlısı yok, adili yok... Aksi savunulamaz, tartışılamaz... Serbest piyasa ekonomisi gündemdeyse, ondan iyisi can sağlığı...
       Her olayda olduğu gibi, Türkiye bu konuda da orta yolu bulma özürlüsü...
       Harp Akademileri'nin raporu insanlarımızı bu konuyu düşünmeye, tartışmaya yönlendirecekse, yararlı olmuş demektir.




Yazara E-Posta: D.Heper@milliyet.com.tr