Bu kararı geri alın

Doğan HEPER

MECLİS salonu yolsuzluğu, Susurluk Raporu, Körfez krizi, enflasyon belası derken İstanbul'da bazı yeşil alanlar elden gidiyor...
Yalnız İstanbul'da mı? Antalya'da, Alanya'da, Anamur'da, Adana'da, Amasya'da, Hatay'da, Bursa'da, Samsun'da, Mersin'de ve Trabzon'da SİT alanı talanı var.
Bu kargaşa sırasında, kaşla göz arasında, bu cennet köşeler "gider mi gider", derken olaya medya el koydu, İstanbul'dakiler için Tayyip Erdoğan'dan da destek geldi.
İstanbul'da elde kalan az sayıdaki yeşil alandan bir bölümünün daha turizm bölgesi ilan edilmesi ne anlama geliyor?
Buraların imara açılması anlamına...
İstinye'de, Sarıyer'de, Kuruçeşme ve Beşiktaş'taki bu SİT alanları ve ormanlık bölgelerin imara açılması İstanbul'da işlenmiş en önemli imar cinayeti olarak kabul edilebilir.
* * *
İSTANBUL'a katkıda bulunmak isteyen merkezi ve yerel yönetimler için yapacak çok şey varken, eşe dosta rant sağlama dedikodusunu da gündeme getiren bu yanlış karardan dönmek herhalde İstanbul'dan önce bu kararı alanlar için hayırlı olacaktır.
Çünkü bu felaketin İstanbul'u bilenlere, yaşayanlara, sevenlere izahı mümkün değildir.
Eğer yapılana gaflet denilemeyecekse söylenecek şey; İstanbul'a ihanettir.
Bakın yıllarca Milliyet'in üzerinde durduğu Kazlıçeşme'deki dericilerden kalan arazi hala boş bekliyor.
Deniz yolu, demir yolu, kara ve hava yolunun kesiştiği noktadaki bu binlerce dönüm araziye yıllarca ilgilerini esirgeyenlerin şimdi İstanbul'un bu en gözde yeşil alanlarına el atmalarını anlamak kolay değil.
* * *
OLSA olsa "rant" kelimesi bu anlaşılmazı anlaşılır kılabilir.
Büyük arsa rantlarının özellikle İstanbul'da genellikle plan değişiklikleriyle sağlandığı biliniyor.
Değişen imar durumları bazı arsa sahiplerini bir anda trilyoner yapabiliyor.
Yeşil alanları, SİT alanlarını, ormanları turizme açmak da ister istemez bazı kişilere ve kuruluşlara rant sağlamak amacını akla getirebiliyor.
Bu nedenle özellikle İstanbul'da her imar durumu değişikliğine kuşku ile bakmak normal hale geldi.
* * *
GECEKONDU furyasına göz yuman oy avcıları.
Altyapısı olmayan yerlere gökdelen yapılmasına izin veren rüşvetçiler.
İmar durumlarını değiştirerek eşe, dosta "rant" peşkeş çekenler.
İstanbul'u katledenler bunlar.
Türkiye'yi katledenler bunlar.
Hiç olmazsa bu kez kamuoyunun baskısı galip gelse de kazanan İstanbul olsa...
Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalı.
Ama bana sorarsanız ilk yapılacak olan bu kararı verenlerin geri alması olmalı...



Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr