SÜRPRİZ gelişme, Çiller'in dünkü atağı.
Çiller, "Ecevit azınlık hükümeti kursun, hep beraber destekleyelim" diyor.
Gerekçesi; "Ecevit parti lideri, Erez değil."
Bunu daha önce Ecevit önermiş ama Çiller hemen kabul etmemişti, şimdi anlaşılıyor ki aynı noktaya dönüyoruz.
Ecevit'in ve Yılmaz'ın; Çiller'in bu önerisine ilk anda olumlu baktıkları anlaşılıyor.
Ecevit'le görüştükten sonra Yılmaz'ın, Çiller formülüne sıcak baktığı şu cümlelerde saklıydı: "Bugüne kadar güvenoyu alacak bir hükümet oluşumu gerçekleşememişti. Çiller'in teklifiyle güvenoyu çoğunluğu oluşmuş gibi görünüyor. Zaten biz, Ecevit azınlık hükümeti formülüne daha önce de olur demiştik."
Ecevit azınlık hükümeti gerçekleşebilir mi?
Bir yanda Erez; "İşin sonuna geldim", diyor. Erez'e bakarsanız, belki de siz bu satırları okurken o hükümetini ilan etmeyi planlıyor. Ama öte yanda da Çiller'in yeni önerisi. Yani şimdi aynı anda iki hükümet teşebbüsü yürüyor.
Biz Çiller'in atağını izlerken bir de önceki duruma yani Erez'in temaslarından çıkan son duruma bakalım.
* * *
CHP'nin şartlarından vazgeçmemesi halinde, Erez'in koalisyonu kurabilmesi Yılmaz'la, Ecevit'e kaldı gibi görünüyor. O şartlara Ecevit'le Yılmaz evet derse hükümet oluşabilecek.
Neydi CHP'nin şartları:
1. 18 Nisan'da seçim.
2. Eski bakanların yeni kabinede yer almaması.
3. Eşit temsil (hükümete katılan partilerin aynı sayıda bakana sahip olmaları).
4. Hükümette kurumsal temsil (partilerden seçilmiş kişilerin değil, partilerin katıldığı ve bakan verdiği bir hükümet).
Erez açısından bakınca bu koalisyon, yani DSP - CHP - ANAP - DTP ortaklığı "ya olur ya olur".
"Olmaz", demek yine onun açısından intihar gibi bir şey olur. O kadar büyük konuştu ki...
* * *
PEKİ, "Erez hükümetinin kuruluşu Yılmaz ile Ecevit'e kaldı" diyoruz da, neden "Baykal'a kaldı" demiyoruz.
Neden, "Baykal o dört şartından taviz verirse bu hükümet kurulur" demiyoruz?
Baykal bundan önceki hükümete katılmaktan uzak durdu. Ama içine girmediği hükümeti 16 ay destekledi. "Yılmaz hükümeti", 16 ay hükümet olduysa Baykal'ın desteğiyle oldu.
Zor oldu, kolay oldu, ama oldu.
Hükümet düşünce de 16 ay destek veren o Baykal kötü kişi oldu.
Doğruya doğru, eğriye eğri. Böyle oldu.
Yılmaz, Ecevit'e gösterdiği "vefa borcu"nu Baykal'a göstermedi, üstelik tam aksine onu eleştirdi.
Bu nedenle sütten ağzı yanan Baykal'ın yoğurdu üfleyerek yemesine şaşmamalı.
"İşte şartlarım, kabul edin geleyim" diye açık seçik isteklerini peşinen ortaya koyması yadırganmamalı.
* * *
DEMİREL kaynaklı şu olay bile CHP'nin şartlarını peşinen ve açıkça ileri sürmekteki haklılığını göstermiyor mu?
Demirel bir süre önce, "45 gün içinde hükümet kurulmazsa bile Anayasa'nın 116. - 114. maddelerinde bana verilen yetkileri kullanmayacağım; geçici seçim hükümeti kurdurmayacağım" demişti.
Bu, Demirel'in demokrasiye olan bağlılığının bir kanıtı olarak da yorumlanmıştı.
Oysa birçokları gibi biz de bunun, 18 Nisan'daki seçimin mümkün olursa ertelenebilmesi imkanının tıkanmaması için başvurulan bir yol olabileceğini öne sürmüştük.
Demirel, dün Milliyet'te çıkan, Şükrü Elekdağ'a anlattıklarıyla bu hesabını, niyetini doğrulamış oldu.
Şimdi böyle gizli niyetlerle dolu bir ortamda 18 Nisan'da mutlaka seçim isteyen bir CHP'nin bu isteklerini şart olarak ileri sürmesi yadırganabilir mi?
* * *
EREZ'in işi zordu, Çiller'in çıkışından sonra daha da zorlaştı.
Şimdi Türkiye'nin önünde yeni bir imkan var.
Hemen gerçekleştirilebilirse, Ecevit'in kuracağı DSP azınlık hükümeti, belki de zorlama Erez hükümetinden daha yararlı olabilir.
Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr