Doğan Heper
BEN Laleli'yi, Aksaray'ı, Fatih'i bilirim.
Orada doğdum, oralarda büyüdüm. İlk, orta, lise, üniversite hep aynı semtteydi.
Saraçhanebaşı'ndaki 56. İlkokul'a giderdim. Yani şimdiki Belediye Sarayı'nın karşısındaki parkın olduğu yerdeydi ilkokulumuz.
Beş yıl bu okula gittim, geldim. Horhor Caddesi'ni kullanırdık. Yürüyerek gider gelirdik.
Semtte cami doluydu. Küçüklü, büyüklü.
En büyükleri Fatih Camii, Laleli Camii, Valde Camii ve Murat Paşa Camii idi.
Bunların dışında çok miktarda ufak tefek camiler, mescitler de vardı.
Atatürk Bulvarı'nın Aksaray kavşağındaki Valde Camii'yle adeta iç içeydik. Valde Camii'nin bahçesi geçit olarak kullanılır, üç bahçe kapısı da giren çıkanlarla dolar taşardı.
Fatih Camii de bahçesi nedeniyle mahalleler, caddeler arasında bir geçit teşkil ederdi.
Yıllar boyu gözlemlediğimiz ve aklımızda kalan; iç içe yaşadığımız bu camilerin görevlilerinin ve cemaatinin içinde hiç de sarıklı, cüppeli insana rastlamadığımızdı.
* * *
ŞİMDİ uzun süredir İstanbul'da bir sarık, cüppe tartışması var.
Bugün sarığı, cüppeyi savunanlar, giyenler adeta onu İslamın şartıymış gibi göstermek istiyorlar.
Oysa yukarıda anlattığım gibi benim dinine bağlı Aksaraylı, Lalelili, Fatihli, Çarşambalı vatandaşlarım yıllarca İslama bağlılıklarını akıllarına sarık ve cüppe getirmeden göstermişlerdi.
Bugün de milyonlarca Müslüman, sarık sarıp, cüppe giymedi diye dinin gereklerini yerine getirmeme şüphesi taşımıyor.
Bilakis eş, dost arasında, bizim gibi yalnızca
"Müslümanım" demekle yetinmeyen, İslamın şartlarını yerine getiren ütülü pantolonlu, tıraşlı, kravatlı, ayakkabısı boyalı, şık dindarlar da var.
Onların sarık takmamakla, cüppe giymemekle inançları, imanları sakatlanmış mı oluyor?
Hayır.
Din bilginleri de İslama bağlılık için belli bir kıyafetin gerekli olmadığını söylüyorlar.
Öyleyse bu ısrar niye?
* * *
BUGÜN sarık ve cüppeye verilen önem dini olmaktan çok siyasi bir anlam taşıyor.
Bunu giymekle adeta laik düzene meydan okumanın bildirisi sunulmuş oluyor.
İstanbul'a göçle bazı semtlerde odaklaşan bu görüş sahipleri düzene tepkilerini böylece alenileştiriyor.
Yoksa benim Fatihlimde, Çarşambalımda yıllar boyu olmayan sarık ve cüppe niye bugün sokaklarda, caddelerde defileye çıksın.
* * *
DÜN sabah saat 10.00'dan 11.00'e kadar Çarşamba ve yöresinde, Fatih Camii'nin etrafında, Darüşşafaka Lisesi'nin bulunduğu caddede dolaştım.
Bir sarıklı, birkaç da cüppeliye rastladım.
Tahmin ederim çoğu çıkartmıştı.
Sarık ve cüppeyi çıkartmakla İslamdan çıkılmadığını düşünmüş olsalar gerek.
Amaç siyasi kimlikse onu da mensubu oldukları siyasi parti yararına çalışarak, oy vererek ispatlayabilirler.
* * *
GEÇEN akşam TV'de Necef Uğurlu ile yapılan bir sohbet vardı.
Sohbetin konusu da sarık ve cüppe idi.
Necef Uğurlu'nun program yapımcısına söylediği bir cümlesi ilginçti:
"Ben buraya Hawaiililer gibi sazdan, samandan yapılmış etekle, üstüm açık gelsem nasıl karşılanır? Siz bir erkek olarak ekrana skoç etekle çıksanız nasıl tepki alırsınız?"
Dine bağlılığa, İslama bağlılığa
"evet" ama onu siyasete alet etmeye
"hayır".
Yazara Emaild.heper@milliyet.com.tr