Not AKP netice olarak, Türkiye'nin üniter yapısına son verecek yolu açacak. Devletin laik sistemini değiştirecek. Onun için de yeni anayasayı da gizli kamplarda hazırlıyor. AKP desteğini ABD'den mi alıyor.Bu doğru mu?Bize göre doğru olamaz, olmamalı.Zaten doğru olsa Türkiye'deki seçmenin yüzde 47'si AKP'ye oy vermez.Çünkü, Türkiye'nin bölünmesini isteyenler bir avuç kadardır. Bakın, onların içerideki ve dışarıdaki destekçileri de Erdoğan hükümeti ve Silahlı Kuvvetler'in kararlılığını görünce acele saf değiştirdiler.* * *BAŞBAKAN Erdoğan "Meclis'te AKP'li 70 Kürt var" diyor. Yani "70 Kürt kökenli" demek istiyor.Bu cümle Türkiye'yi anlatıyor.Biz karışmışız, Türk-Kürt kökenli ayrımı yok.O kadar yok ki Güneydoğu'da hâlâ Türkçe bilmeyenler var. Yani cumhuriyet kurulduğundan beri onlara dil baskısı olmamış ki, Türkçeyi 84 yıldır öğrenemişler.* * *PEKİ, "Tarihteki Güneydoğu isyanlarını ne yapacaksınız?", diye sorulabilir.Onların çoğu dış tahriklerin eseridir. Zaten tarih bunu yazıyor.Bazı yasaklar da bu isyanlara ve isyancılara tepki olarak getirilmişBugüne bak, geçmişi gör.Güneydoğumuzu şimdi gezenler şehirlerin batıdan farklı olmadığını, insan giyim kuşamının da batıya tıpatıp benzediğini görürler. İnsanlar da batıdaki gibidir.O şehirlerden çıkan çocuklar milletvekili, bakan, başbakan, genelkurmay başkanı olabiliyor. Aksi düşünülemez bile.Çoğu ailede enişte, yenge vs Güneydoğulu olabiliyor. Yani ailelerde ayrım, hatta ayrım düşüncesi bile yok.Ama DTP ve onun dağ kanadı PKK gibi bu ayrımı yaratmak isteyenler var.Kardeşi kardeşe düşürmek isteyenler var, dediğimiz gibi içeride var, dışarıda var.Biz 72 milyon hakiki kardeşiz ve bunlara fırsat vermeyeceğiz.Bu Türkiye, hangi kökenden gelirsek gelelim bizimdir. Ve onu parçalatmayacağız... BAZILARINA göre, ki bu bazıları etkili kişiler. "İşte Elçi'den tartışılacak sözler", diye bir gazetemiz Elçi'nin cümlelerine yer vermiş.Bize göre Türkiye'yi bölmek isteyenlerin başında bu Şerafettin Elçi geliyor. Hem de bölme isteğini, yıllarca en akıllı şekilde yürütebilen o.Ve o diyor ki: "Türkiye herkesi adam yerine koyarsa kimse bağımsız devlet istemez."Yoksa onu adam yerine koyup bakan yapanlarda mı kabahat? ELÇİ'NİN SÖZLERİ Hür bir ülkede yasalara uygun olmak kaydıyla her şey yapılabilir.Ama Gül'ün eşi 860 dolarlık ithal ayakkabı giyemez. Bu savurganlık, İslam anlayışına da aykırıdır.Bu savurganlık, fakir halkla alay etmektir.Abdullah Gül ve eşi, fakir Türk halkından özür dilemelidir. Tekrar edelim, halktan... Gül bu ayakkabıyı giyemez Bu haberi okurken "Hababam Sınıfı" aklıma geldi. Adeta, Tayyip Erdoğan bu hikâyedeki başöğretmen rolündeydi. "Başbakan Erdoğan gece yarısı Meclis'e geldi. Sıraların boş olduğunu görünce, 'Arkadaşlar nerede?' diye sordu. Erdoğan'ın geldiğini duyan vekiller kulislerden fırladı. Vekil sayısı birden 220'ye çıktı."Gördünüz değil mi, başöğretmen yalnız Hababam Sınıfı'ndaki haylazlara lazım değil, Meclis'teki milletvekillerine de gerekli. Hababam Sınıfı gibi KÜRTAJ Yeni bir tartışma var. Hem dünyada, hem bizde...Belki tartışma eski ama, gizli gizli yapılıyordu artık alenileşti."Çocuğunuzun sakat doğacağı saptanırsa kürtaja razı olur musunuz?"Kimi, "Razı olur, cenini aldırırım", kimi, "Sakat da olsa doğururum", diyor.İngiltere'de, şu an geçerli yasalar, anne karnında bebeğin sakat doğacağına kanaat getirildiğinde, ebeveynlere kürtaj hakkı tanıyor. Ancak Lordlar Kamarası'nın bağımsız üyesi Barones Masham'ın, çocuk sakat olsa bile kürtaja yasak konulmasını öneren yasa teklifi, ülkede bu tartışmaları alevlendirdi.Bizde de aynı görüşte olanlar gibi farklı düşenenler de var.İlhami ve Mualla Patoğlu çifti, ikinci çocukları dünyaya geleceği için çok mutluydu. Yapılan testlerden sonra doktor, "Hiçbir problem yok, doğurabilirsiniz" dedi. Ancak oğulları Süreyya down sendromlu doğdu. "Süreyya'nın durumunu doktorumuz anlasaydı gebeliğe son verirdik" diyen Patoğlu çifti, doktora ve hastaneye tazminat davası açtı.Siz olsanız ne yapardınız?Ben kendi kanaatimi söyleyeyim. İleride, yani ona bakacak annesi ve ben öldüğümüzde çocuğun ne hallere düşeceğini düşünür ve bağrıma taş basıp kürtaja evet derdim. Çocuk sakat mı doğsun? HARAÇ MEZAT "'Dünya küreselleşiyor' diye diye elimizde bir süre sonra işe yarar bir şey kalmayacak" diyenlere hak verir hale geldik. Bakın neden söz ediyorum. AB ülkelerinde bankaların yabancıların eline geçme oranı yüzde 16'yı geçmezken bizde bu oran yüzde 51'e vardı.Borsamızın yüzde 70'i yabancıların elinde. Sigortalarımızın 3'e 2'si de yabancıların oldu. Yabancıların 57 bin 541 taşınmazı var.Bakın, satışın sonu yok, her şeyimiz "haraç mezat" gidiyor, balık çiftliklerimiz bile. Toplam 301 balık çiftliğimizin yüzde 35'ini Yunanlılar aldı ve "Bu alış sürecek" diyorlar. Yunan yatırımcılar Türkiye'de yetiştirdikleri bu balıkları Avrupa'ya "Yunan balığı" diye satıyorlar.Oysa Yunanistan'da devlet politikası, değil Türk yatırımcıya balık çiftliği satmak, vize bile verilmeye engel oluyor.Bu satışların Ankara farkında mı? Satışlar bir plan dahilinde mi yapılıyor? Yoksa mallarımız kapanın elinde mi kalıyor? Top atan tüccarın malları TÜRBAN Akşam CNN Türk'te, Tarhan Erdem'in Milliyet'te yayımlanan araştırması tartışıldı.Ahmet Hakan'ın programında çok şey söylendi ama ben "türbanın başörtüsüne göre bir modernleşmeyi ifade ettiği" söylemine takıldım. Bunu kabul edemezdim. Ama "türbanın bir sembol olduğu" görüşünü doğru bildiğimi de söylemeliyim. dheper@milliyet.com.tr CNN Türk'te tartışıldı