Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       TÜRKİYE'nin "normalleşme" sürecine girmesi isteniyor, bekleniyor.
Bunun için 28 Şubat sürecinden çıkılma aşamasına gelinecek.
Sonra da normalleşme süreci başlayacak.
28 Şubat'a nasıl gelindi?
Biliniyor.
Refah Partisi'nin aşırılarının yüzünden.
O günkü söylemleri hatırlatmak bile gereksiz.
O söylemlerin sahipleri zaten bugün ortada yoklar.
Refah Partisi o günlerde büyük bir hata yaptı.
Belki de tabanına mesaj saydığı bu söylemleri kısmadı, o kişileri susturmadı.
Tel cambazı gibi tehlikeli bir zeminde siyaset yaptı. Düştü.
Düşmemesi mümkün müydü? O söylem sahiplerinin yapmak istedikleri gerçekleşebilir miydi?
Hayır.
O fikirlere Refah'ın içindeki mantıklı çoğunluğun bile karşı olduğunu düşünmek herhalde yanlış olmaz.
Ama olan oldu.
Yani ne olduysa o aşırı RP'liler ve onları frenleyemeyenler yüzünden oldu.
* * *
BUGÜN FP ne yapıyor?
Resmen, "RP'nin devamı değiliz" diyor.
Zaten isteseler de devamıyız diyemezler.
Peki durum ne? Fazilet sistem dışı mı addediliyor?
Belki de bu soruya cevap olması için FP, DYP ile yakınlaştı, kendisini sistemin mağduru saydığı için aynı şekilde addettiği DYP ile ortak cephe oluşturdu.
Ama Çiller'le bu işbirliği daha çok DYP'ye yaradı. Çiller, FP'yi kullanarak siyaset yaptı, bugünkü aşamaya geldi, sistemle barışma yoluna girdi, ama FP bunu becerebiliyor mu?
* * *
FP en güçlü oy potansiyeline sahip olmasına ve kısa süre önce RP deneyiminden geçmesine rağmen o oranda intibak kabiliyeti gösteremiyor.
Görüntüsünün dışında bir durumu varsa onu anlatamıyor, ifade edemiyor.
Siyasi mesaj bakımından kararsız, hatta tutarsız; ya suskun çekingen ya da geçen gün Kutan'ın yaptığı gibi gereksiz meydan okuyucu. Yeniden yapılanma bakımından da pek umut vermiyor.
Devamlı yenilenen, değişebilen bir parti olma yolunda olduğu imajı, izlenimi yok. Böyle bir mesajı yok. Adeta sermayeden yiyor.
Yapabileceğini yapabilen bir parti değil.
Her şeye hazırlıksız.
O kadar ki Çiller bir çalım attı, FP şaştı kaldı.
Belki de henüz kendisinin ne olduğuna kendisinin karar verememiş olması, bu tereddüdü doğuruyor.
Hala Erbakan'ın, yani tek adamın partiye hakim olduğu görülüyor.
Çeşitli olaylar, aday seçimleri, Erbakan'ın adaylığı konusu bile bunu doğruluyor.
Geçen gün Milliyet'te yarım sayfaya yakın bir alan Erbakan'ın FP üzerinde yaptığı siyasete ayrılmıştı.
28 Şubat süreci kalksın, Türkiye normalleşsin demek işin kolayı.
O taleplerin yerine gelmesi için herkesin, her partinin kendine düşeni yapması gerekiyor...




Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr