Görüşler muhtelif ‘AMA’ teröre lanet

1. gerçek şu: Sorun “kalkınma”.
Terörün temelinde din yok, temel “ekonomik”.
2. gerçek şu:
Terör kimden gelirse gelsin lanetlenmeli.
***
Paris’te olanlar dünyayı ayağa kaldırdı.
20 kişi öldü.
Bunun 3’ü terörist, 17’si günahsız...
***
Bu böyle devam eder mi?
Birçoğuna göre eder.
Bunlar “ama”yı kullanmayı sevenler.
Onlara göre:
“İslam terörü Avrupa’da kendini gösteriyor ‘ama’ bunun öncesi var.
Avrupa ekseriyet Müslümanları ikinci sınıf görüyor. Onları aşağılıyor. Hatta onun değerlerine de değerlilerine de hakaret ediyor. İbadethanelerini yakıyor, yıkıyor. Buna da İslamofobi deniyor. Bu İslamofobi de özellikle Avrupa’da hızla yayılıyor. Ve bu Müslümanların yaptığı da İslam düşmanlarından intikam almak, onlara ders vermek oluyor.”
***
Buradaki “ama” savunulamaz.
Terör terördür, hiçbir şey ve olay terörü mazur gösteremez.
Terörden öncesi ve sonrası olamaz.
Terör tek başına insan düşmanlığıdır; insanlığa karşı suçtur.
***
İslamofobi’yi yok etmenin yolu, Müslümanları Avrupa’da 1. sınıf insan kabul ettirmenin yolu “kalkınma”dan geçiyor.
İslam ülkelerinde yaşayan halkın, milyonlarca kişinin kalkınmasından.
Bunun için bazı büyük devletlerin yılladır sömürge anlayışıyla hareket ettiği ve bu ülkelerde iyi, demokrat yönetimler kurulmasına engel oldukları biliniyor. O devletler sömürülüyor ve kalkınmaları da engelleniyor.
Ama buna karşı “Terör”ü kullanmak kolaycılık ve yanlış değil mi?
Onun için bu yanlışı Müslüman ülkelerin liderleri bile kınıyor. Kınamalı.
İslamofobi’yi yok edecek, kalkınma ve demokrasidir, hem de sömürgecilere rağmen. Başka yolu yok.
Geçenlerde hatırlatıldı. Avrupa’da gizli, açık, terör örgütü PKK’yı destekleyenler yok mu?
Sabancıların katili teröristi hâlâ Türkiye’ye vermiyorlar.
Afganistan’daki terör örgütünü önce onlar beslemedi mi?
Mısır’da seçimle gelenleri düşürüp, dikta kuranlar unutulmamalı.
Suriye’de binleri öldüren Esad diktasını destekleyenler.
Türkiye’nin AB’ye alınmasına itiraz eden de Avrupa... Evet bunlar da unutulmamalı.
“Ama” bunlar birkaç kez dediğimiz gibi, kimden gelirse gelsin terörü mazur göstermez.
Yani terör için “ama” kullanılamaz.
Bunun için de Fransa’daki terörü lanetlemeliyiz.
Sonrada terörü dünyadan kaldırmak için elbirliği ile çalışmalıyız.

FAKİRLİK

Böylesi de var

Bir yandan kalkınıyoruz!..
Öte yandan batıyoruz!..
Devlet çocuk doğuran, çalışan annelere kesenin ağzını açtı.
Tartışılır ama.
İlk bakışta iyi bir şey.
Ama bir de göz yaşartan bir haber daha geldi. Siz de okudunuz.
Akıl almaz bir yoksulluk dramı...
Yüksekova’da öğrenci 4 kardeş var. O küçükler evlerine 5 kilometre uzaktaki okula gidip geliyorlar.
Fakat 2 kardeşin okula geldiği gün, diğer 2’sinin gelmeyişi dikkat çekiyor.
Öğreniliyor ki 4 kardeşin 2 çift ayakkabısı ve 2 tane de montu var.
Onun için okula bir gün bu 2’si, ertesi gün diğer 2’si gidiyor.
Yani ayakkabı ve montları sırayla giyip okula gidebiliyorlar.
Fakirliğe bakın, yoksulluğa bakın. Nöbetleşe giyilen ayakkabılar...
İstanbul’da yaşayan bir vatandaş olarak benim yüzüm kızarıyor. Ve gözyaşlarımı tutamıyorum.
Ya Ankara’dakiler...

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...

- Kar yağdı Suriye’de ölümler durdu.
Dua edelim de hep yağsın.
- İşyerinde çalışan kadına fırsat.
Evdeki oturuyor mu?
- Bekaroğlu: İlk biz kaçmışız.
Partiden mi?
- MHP: Soruşturma değil aklama komisyonu.
Ne zannetmiştiniz ya?
- DHKP-C üstlendi ama...
Acele işe şeytan karışır.
- Sibirya’ya döndük.
Sibirya bize dönmesin de.
- Dünyada gıda fiyatları ucuzluyor.
Dünya gider Mersin’e, biz gideriz tersine.
- Kılıçdaroğlu’na çifte ayakkabı.
Ayağına değil başına...
- Terör ırkçılığın önünü açıyor.
Doğru söze ne denir?