Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TERÖR bitsin, çeteler dağıtılsın, yolsuzluklar açıklansın, haklı haksız belli olsun, haksızlar cezalarını çeksin.
Susurluk olayı olsa da olmasa da klasik temenni bu. Türkiye için her zaman geçerli bir temenni... Zirveden zemine kadar haksızlığa, yolsuzluğa, şiddete bulaştığımız, şiddeti yolsuzluğu adeta bir yaşam tarzı olarak seçtiğimiz için.
Bakın Susurluk olayından bugüne kadar iki ay geçti, Cumhurbaşkanı Demirel aşağı yukarı her gün "Susurluk'u hiç kimse kapatamaz" deyip duruyor.
Yılbaşı gecesi de tekrar etti:
"Yüz defa söyledim, yüz birinci defa söylüyorum. Susurluk olayını hiç kimse kapatamaz."
İnşallah...
Demirel'in bu konulardaki titizliği malum; iktidara gelirken de devamlı işlediği konu "yolsuzlukların, usulsüzlüklerin üstüne gidilerek hesap sorulacak" olmuştu.
Ama o günlerden bugünlere gelindi...
Dosya, kabardı kabardı.
Apse, şişti şişti.
İnşallah, bu sefer patlatılır da cerahat akar, Türkiye rahatlar...
* * *
TOPLU şiddetin 1996'daki son örneği Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yaşandı.
Bu olay, şiddetin toplumumuza has bir özellik olma yolundaki kalıcılığının örneği sayılabilir.
Politikanın, politikacının halka aşıladığı bir kötü huy...
Milli Gençlik Vakfı'nın "alternatif yılbaşı" denen kutlamaları sırasında bir grup, gazetecilere saldırdı.
Refah'ın iktidarında oluyor bunlar...
Bazı gazeteciler tartaklandı, bazıları dövüldü, yaralandı, fotoğraf makineleri kırıldı.
Neden?
Bir pankartın fotoğrafını çekmek istedikleri için.
Sakıncalıysa o pankartı neden açtırıyorsunuz?
Sakıncalı değilse neden fotoğrafının çekilmesine kızıyorsunuz?
Bu nefretle Türkiye düze nasıl çıkacak?
Politikacılarımız, partilerimiz, tahrikçi, kışkırtıcı oldukça umutlu olmak imkansız.
* * *
SİRAYET eden şiddet geçen gün de Aczimendi lideri Müslüm Gündüz'ü vurdu.
Adamı evinde bastılar. Genç bir kadınla.
Baskın tamam da şekli kötü.
Kapı kırıldı. Müslüm Gündüz don paça kameralara poz vermek zorunda bırakıldı. Saçından sakalından çekiştirildi. Beraber olduğu kız kameralardan kaçmak için ne yapacağını şaşırdı.
Olay bir polis baskınının dışında önceden hazırlıklı bir senaryo gibiydi.
Davranışlar kabaydı, hukuka uygun değildi, şiddet kokuyordu.
Bunları söylemek Müslüm Gündüz'ün fiilini hoş görmek anlamına alınmamalı.
"Herkesin özel hayatı kendisine", "Özel hayatın gizliliği var" demek Müslüm Gündüz'ün fiilini mazur gösteremez. Müslüm Gündüz gibilerin özel hayatının gizliliği olamaz.
Gündüz bir tarikatın, bir dini topluluğun lideri.
Lider demek örnek adam demek. Hele dini liderse.
Papa'nın genç kızlarla alem yaptığını, bir diyanet işleri başkanının zina halinde yakalandığını düşünebiliyor musunuz? Bunun gizliliği olur mu?
Müslüm Gündüz dini bir lider olduğunu iddia ediyorsa ahlaka aykırı davranışlar sergileyemez. Sergilerse sonucuna katlanır.
Ama bu sonuç manevi ve yasal sonuçtur, şiddet değil.