Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


5 kat betonun altında, zifir karanlıkta, saatler boyu sıkışıp kaldığınızı düşünebiliyor musunuz?
Tahayyül edilmesi bile ne güç bir durum.
O kadar çıldırtıcı, o kadar zor bir durum ki; buna dayanamayan felaketzede enkaz altında bardak kırığı ile boğazını ve bileklerini kesip intihar ediyor.
İnsanı böyle zor bir intihara sevk eden ortamı düşünmek bile nefes darlığı veriyor, göğsüm sıkışıyor.
* * *
PEKİ bu faciayı yaratanlar kimler?
Her gün devleti itham edip duruyoruz. Devlet kim? Devlet devlet dedikçe bazıları bu soyut kavramın arkasına sığınıp sorumluluktan sıyrılmış oluyor.
Oysa somut sorumluları açıkça ortaya koymak gerek:
Hükümetler, siyasi parti liderleri, politikacılar, bürokratlar, belediyeler, belediye başkanları; işte sorumlu onlar.
O vatandaşın intiharından da sorumlu olan onlar, 14 bin kişinin ölümünden de sorumlu olan onlar. Daha önceki felaketlerin de hazırlayıcısı onlar...
* * *
BUNDAN üç yıl önce 3 - 14 Haziran günlerinde "Habitat II Kent Zirvesi" İstanbul'da toplandı.
Zirveden önce, o zirve ile ilgili ilanlardan birinde özetle şöyle deniyordu:
"Daha iyi yaşanacak kentler için artık herkes sorumluluk duymalı.
Bunun için yeni bir bilinç gerekiyor; kentine sahip çıkma bilinci.
Kentine sahip çıkma bilinci sorumluluk duymak demektir... Kentlerimizin, kasabalarımızın, köylerimizin yaşanabilir olması için, daha iyi yaşamak için, kendi yaşamamız için sorumluluk duymak demektir. Sorunlarımızı çözmek, yeni çözümler önermek, önerilen çözümleri etkin hale getirmek konusunda sorumluluğu paylaşmak demektir..."
Biz de o ilanla ilgili, o günlerde şunları yazmışız:
"Bunlar güzel sözler. Tam ilanlık.
Habitat'a kadar sürer, sonra biter.
14 Haziran'dan sonra ne yazan hatırlanır, ne yazılan...
Neden?
Türkiye'de kentlerimize sahip çıkması gerekenlenin sade vatandaştan önce yerel yöneticiler, merkezi yöneticiler, kent bilimciler, mimarlar, şehirciler olduğu halde onların sahip çıkamadığını gördüğümüzden...
Yani aslında ilanla göreve, sorumluluk bilincine davet edilmesi gerekenler onlar.
Çünkü yetki, yaptırım onların elinde, ama onlar imkanlarını 'daha iyi yaşanacak kentler için' kullanmıyorlar.
Herkesten önce onlara, her çeşit yöneticiye 'yeni bir biniç' gerekiyor."
Yanlış mı?
Hayır.
Habitat'a milyarlar harcandı, aradan 3 yıl geçti. Her şey eski hamam eski tas. Değişen bir şey olmadı.
Olmadığını son deprem felaketi de ispatladı.
Habitat'ın iyi niyeti ve idare edenlerin kötü yönetimi.
Tekrar edelim; vatandaştan önce yöneticilerimiz eğitilmeli, "kentlere sahip çıkma bilinci" önce onlara aşılanmalı.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr