Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Hükümet Hayat Standardı Vergisi'ni yeniden getirme kararlılığını açıkladı.
Bu vergi iki yıl önce kaldırılmıştı, şimdi dönüyor.
Yeni bir vergi, işlerin iyi gitmediğinin göstergesi sayılır.
Vergileri düşürmek varken artırmak başka türlü yorumlanabilir mi?
Ama burada farklı bir özellik var.
İki yıl önce "hayat standardı" kaldırılırken, serbest meslek erbabına, Gelir Vergisi mükelleflerine, kazanç beyanlarına dayanarak vergilerinin saptanması esası getirilmişti.
Peki bu neye yaradı?
Vergi gelirlerinde düşüşe...
Hayat Standardı Vergisi'nin kaldırıldığı 1998 yılı Gelir Vergisi mükelleflerinin ödediği vergilerin genel vergi içindeki oranı yüzde 38'e ulaşmış iken, birden bire bu oran düştü, 2000 yılında oran yüzde 26 oldu.

Vergide acı tablo

O acı tabloya bir kez daha göz atalım:
"Türkiye'de iyi kazandıran mesleklerin sahiplerini sayın" deseler kimleri sayarsınız?
Kuyumcular, inşaatçılar, deri imalatçıları, doktorlar, diş hekimleri, mobilyacılar, lokantacılar, kürkçüler, inşaat malzemecileri.
Belki daha başkaları da sayılabilir.
Aslında bu meslek sahiplerine iyi kazanan değil belki de "yoksul" dememiz gerekir. Neden? Verdikleri vergi beyannamelerinde gösterdikleri kazançlar yüzünden.
Bazılarının beyan ettikleri aylık kazançları memurlardan, işçilerden hatta emeklilerden de yoksul olduklarını gösteriyor!..
Aylık kazanç olarak bazı meslek sahiplerinin bildirdiği rakamlar komik değil, acıdır.
Yukarıda saydığımız mesleklerde kazançlar aylık 453 milyon lira ile 43 milyon lira arasında sınırlanıyor.
Örneğin bir diş hekiminin aylık kazancı 47 milyon lira, bir kürkçünün 43 milyon lira, kuyumcununki 201 milyon lira, mobilyacınınki ise 189 milyon lira olarak gösterilmişse buna nasıl inanırsınız?
Asgari ücret alan bir işçiden kesilen vergi ayda 12 milyon lira olduğuna göre yukarıdaki beyannameler gerçek olabilir mi?

Haklı mı, haksız mı?

İşte olaya bu rakamlar açısından bakınca Hayat Standardı Vergisi'nin haklılığı ortaya çıkıyor.
Üstelik yeni düzenlemeyle vergi mükellefi çok büyük bir yükümlülük altına da girecek sayılmaz.
Bir serbest meslek sahibi aylık gelirini en az asgari ücretin dört katı yani 472 milyon lira olarak gösterebilecek. Bunun da vergisi ayda yaklaşık 100 milyon lira olacak.

Muhalefet uyuyor

Buradaki ilginç nokta şu.
Yeni bir vergi geliyor. Haklı da olsa, haksız da olsa, yüksek de olsa, düşük de olsa muhalefet bu konuda konuşmuyor.
Yeni vergi demek, muhalefetin hayat kaynağı demek değil mi?
Ama Türkiye'de etkili bir muhalefetin olmadığı bu olay nedeniyle de görülüyor.
Türkiye şöyle veya böyle bir iktidara sahip oldu, ama muhalefet hala aranıyor.
Oysa demokratik bir ülkede muhalefet belki de iktidardan daha önemlidir.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr