Cumhurbaşkanı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, dolaşıyor, konuşuyor.
CNN’de Taha Akyol’un sorularını da yanıtladı.
Bu konuşma ilk olduğu için bana göre önemli ve tarihidir. Hatta muhalefetin yazılı olmayan “seçim anayasası”dır.
***
İhsanoğlu 2 saat süren bu konuşmasında bilinmeyen bir konuyu ortaya atmadı. Ve bir hafta boyunca da aynı şeyi yaptı.
“Aman, bu benim aklıma hiç gelmemişti” diyebileceğimiz bir şey söylemedi.
Ama bu konuşma 2 saat sürmesine rağmen, o, rakibi için hiç kötü bir şey demedi.
Yani o, onu çatı adayı gösterenlerin başında gelen CHP Başkanı Kılıçdaroğlu’na benzemezliğini ortaya koydu.
Kılıçdaroğlu olsa, rakibi Tayyip Erdoğan’a ağzına geleni söyler, küfür eder, ne altını, ne üstünü bırakırdı.
Çünkü bu kolaydı.
Ne proje, ne plan, küfür, küfür, küfür.
İşte İhsanoğlu bunun yapmayarak “efendi”liğini CNN’deki bu görüşmede de ispat etti.
***
İhsanoğlu dış olaylara değindi.
ABD’nin Irak’ta yaptırdığı anayasa ülkeyi 3’e böldü. Çünkü bu anayasa mezhebe ve etnik kökene göre görevleri dağıtıyordu.
Türkiye, Ortadoğu’daki ihtilaflarda tarafsız olmalıydı. Ancak böyle olsaydık Ortadoğu’daki birçok ihtilafı çözebilirdik.
Yani, İnsanoğlu Ortadoğu’da taraflı hareket etmemizin aleyhimize olduğuna işaret etti.
***
İhsanoğlu’na göre Türk halkında endişe var. Yeni cumhurbaşkanı istikrarı sağlamalı. Devletin tepesindeki sigorta atmamalı, cumhurbaşkanı herkesi korumalı.
Türk milleti değişim istiyor, bunu sağlamalı, sağlayacağız.
***
Çözümden yana olmalıyız.
Çözümden yana olmayan savaştan yanadır.
Bu meclisin çatısı altında mutabakat lazımdır.
Siz çözüm için herkesle münasebetinizi geliştirmelisiniz.
***
Bize en uygun olan parlamenter sistemdir.
ABD’nin hiçbir şeyini alma, ama yalnız “başkanlığı”nı al, bu “Frankeştayn” yaratmak demektir.
***
Türkiye’de Cemevi’de olmalı.
Ben dindar bir ailenin çocuğuyum, “ben bazı değerleri de taşımalıyız” diyen bir muhafazakârım, ilme değer veririm.
Hayatımda Doğu da, Batı da vardır.
***
Atatürk’ü inkâr etmek, Türkiye tarihini inkâr etmek demektir.
Kadın toplumun yarısıdır.
***
İhsanoğlu’nun yaptığı ilk konuşmanın, açıklamaların özeti bu. Konuşmanın sonunda “çatı adayı”, Tayyip Erdoğan’la TV’de tartışmaya hazır olduğunu da söyledi.
Ve “bu yarışı medeni bir şekilde yapalım” dedi.
Bana sorarsanız, o medeni bir kişi olduğunu yaptığı bu ilk konuşmasında gösterdi. Ama o kadar.
YENİLGİ
Kılıf hazır
10 Ağustos’ta ilk turu yapılacak olan cumhurbaşkanı seçimleri bundan öncekilere benzemiyor.
“Tabii benzemez bu sefer halk seçiyor” demeyin. Halk da seçse, meclis de seçse, biz 76 milyon buna sanki “referandum” havası verdik.
Muhalefet, adeta, “Tayyip Erdoğan olmasında ne olursa olsun,” diyor.
Özellikle CHP Başkanı Kılıçdaroğlu ağzına gelini söylüyor oysa bilmiyor ki seçimleri negatif söylem değil, pozitif söylem kazanır.
Ve muhalefet Başbakana “hadi, madem Çankaya’ya adaysın öyleyse Başbakanlıktan istifa et” diye tutturuyor.
Bununla, muhalefet acaba, “eşit olmayan bir seçim yapıldı,” diye mağlubiyete şimdiden kılıf mı hazırlanıyor?
Sakin, söylediklerimizden, Başbakanın Başbakanlık imkânlarını Çankaya seçimleri için kullanmasını normal karşıladığımız sanılmasın.
Ama bekleyelim bakalım Erdoğan, Başbakanlık imkânlarını o günlerde propaganda da kullanacak mı, kullanırsa o zaman buna hep beraber karşı çıkalım.
ARANIYOR
Trafik ve zabıta
Halkın, özellikle İstanbul’da yaşayanların bitirilemeyen bir sorunu var, trafik.
Belediye başkanı seçimden önce sanki “atıyor”, “bu trafik sorununu bitireceğiz”, diyor. Hani nerede?..
Trafik polis teşkilatı sanki yok. Onların çoğunu, yani trafik polislerini yollarda gören var mı?
Kaldırımlar araçların işgali altında, halk ölümü göze alıp yollarda yürüyor. Aldıran, engel olan ne belediye zabıtası var ne de trafik polisi.
İşte Levent.
Ara sokaklarda, caddelerde kaldırımlar halkın mı, araçların mı? Özellikle iş günleri ve iş saatlerinde cadde mi, garaj mı belli değil.
Belediye zabıtaları ve trafik şubesi görevlileri zahmet etseler, bu kanunsuzluğu, bu meydan okumayı görecekler ve gereğini yapacaklar.
Halkta rahat edecek, devletine güvenecek.
Ama birçok görevli görevini yapmıyor, üstleri de bu kanunsuzluğa bu adamsendeciliğe göz yumuyor...