İstikrar olmayınca

Pek çok aksaklık ülkedeki istikrarsızlıktan kaynaklanıyor.
Son on yılda üç genel seçim yapılmış, on bir hükümet değişmiş. Aşağı yukarı üç aya da bir Adalet bakanı düşüyor.
Böyle bir durumda ne adaletten, ne mahkemelerden, ne de cezaevinden beklenen elde edilebilir.
* * *
ADALET Bakanı açıkladı. "On bir yeni cezaevi yapımına başlanıyor." İşler ihaleye çıkıyor.
Geç kalmış bir başlangıç.
Basra harap olduktan sonra; devlet, hukuk ayaklar altında kaldıktan sonra...
Geçen gün TV'de yeni tahliye olmuş bir mahkum konuşuyor:
"Cezaevlerinde makineli tüfekler bile var. Her türlü ateşli silah, kesici, delici alet var. Telefon var. Bunları ziyaretçilerin cezaevine soktuğu yalandır. Bunları görevliler sokuyor. Ziyaretçinin cinsel organına kadar arama yapılıyor. Onlar nasıl sokar? Rüşvetle geliyor silahlar."
Arama taramada ele geçenler için de aynı mahkum şunları söylüyordu:
"Onlar mahkumların, 'alın' diye verdiği göstermelik silahlardır. Asıl cephane içeride tutulur. Ciddi arama tarama yapılamaz."
Bu eski mahkumun sözleri yanlış mı?
Yeni bir "Sevr" anlaşması ile devlet teslim olmadı mı?
* * *
"YENİ cezaevlerine gerek var" diyen ve teşebbüse geçen aynı Adalet Bakanı, "Af çıksaydı isyan çıkmazdı" diyen de aynı Adalet Bakanı.
Oysa Meclis o kadar aceleci değil.
Anayasa Komisyonu afla ilgili görüşmeleri erteledi. Meclis'ten on gün ek süre istedi. İnceleme için altkomisyon kurulacak.
Neden?
Af aceleye getirildi, diye.
Evet ilk bakışta afla isyanın ilgisi de yok.
Çünkü isyan edenler "kader kurbanı" denen ve af beklentisi içine sokulan takım değil...
Üstelik bu affın gerekliliğini de, hukukiliğini de kamuoyu içine sindirebilmiş değil.
* * *
AF tartışılıyor:
Nesi tartışılıyor?
Eşitliğe, genelliğe aykırı oluşu, objektif olmayışı, hakkaniyeti dikkate almamış olması tartışılıyor.
Türkiye affı gerekli kılan bir dönüşüm noktasında da değil. Değil ama bir kez af lafı edildi mi artık geri adım zor. Yani şöyle veya böyle bir af çıkacak.
Ama yapılan hazırlığın, yani tasarının içeriği demokratik de değil. Düşünce suçluları içeride kalacak, adi suçlular dışarı çıkacak. İşkenceci affedilecek, işkence gören affedilmeyecek.
Af tasarısı devlete olan saygıyı azaltıcıysa, adalete güveni sarsacaksa, eşitliğe, genelliğe aykırıysa, hakkaniyete uymuyorsa üzerinde iyice düşünmek gerekmez mi?
Belki de bunun için, hükümet ortakları, af tasarısını sil baştan ele almaya karar verdi.
* * *
AFTAN da önce, cezaevlerine ıslah edici fonksiyon kazandırmak ve devletin eline emanet edilen mahkumların can güvenliğini garanti altına almak gerekiyor.
Bu yoksa adalet de yok demektir.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr