Apo bugün söylediklerini bir yıl, iki yıl önce söyleseydi.
Ve söylediklerini yapmaya başlasaydı, belki tarihin akışı değişirdi.
30 bin değil de belki 28 bin kişinin kaybıyla PKK terörü noktalanmış olurdu.
Dağdaki çocuklar iner ailelerine kavuşur, iş güç, ev bark sahibi olurdu.
Mehmetçik de iç düşman yerine dış düşmana karşı hazırlık içinde bulunurdu.
Oysa Apo daha dün göbeğini kaşıya kaşıya "TC"ye meydan okuyordu.
Sözde Kürt parlamentosu orada burada toplanıp bildiriler yayımlıyordu.
Olanları olmamış kabul etmek mümkün değildir.
Ama bazı şeyleri unutmakla toplumsal huzur, birlik ve dirlik sağlanacaksa, unutmak da belki bir çıkar yoldur.
Ama Cumhurbaşakı Demirel'in geçen gün söylediği şu sözleri kafalardan silmeden: "Hiç kimse Türkiye'yi pazarlık konusu yapamaz. Meclis de, hükümet de... Siyasi çözüm pazarlığı diye bir şey söz konusu olamaz. Millet bir, devlet bir, vatan bir, bayrak bir, dil bir. Ne mutlu Türküm diyene."
Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözlerine şu cümlelerle devam etmek mümkündür:
Türkiye'de demokratik hakların genişlemesi tüm toplum için istenmektedir.
Türk toplumu daha da demokratikleşmeye layıktır. Ve toplumun bu isteği yerine getirilmelidir.
Ama bu istek yalnızca bir kısım halk için, bir kısım vatandaş için, bir grup için olamaz.
O ayırımcılık demektir.
* * *
DEMİREL'in söylemi yabancı tahrikçilere ters düşecektir.
Onlar bir süredir PKK'ya desteklerinin ortaya çıkması nedeniyle tedirginler. Ama utanmadan "siyasi" dedikleri çeşitli çözüm önerileri üretmekten de geri kalmıyorlar.
Çözüm önerileri kadar üzerinde durdukları bir konu da Apo'nun idamını önleyebilmek.
Bunun için de büyük çaba harcıyorlar.
Bu çabalarının başarıya ulaşması için PKK'nın dış uzantılarıyla da herhalde iişkileri geçmişten daha sıkı sürüyor.
Bakın İmralı yargılamasıyla ilgili PKK'nın dışarıda dikkat çekici bir tepkisi yok.
Oysa aynı PKK, Apo yakalanınca Avrupa'yı adeta ayağa kaldırmıştı.
Bu durum destekçi Avrupalılarla PKK arasındaki taktikte uzlaşmayı orta koyuyor sayılmaz mı?
* * *
TÜM varsayımlar, tahminler bir yana Apo yargılama boyunca söylediklerini gerçekleştirme gücünde olduğunu ispatlarsa buna memnun olmamak mümkün mü?
Dağdaki PKK'lıları indirip, normal vatandaş gibi tabii hayata karışmalarını sağlamak...
Bunun için Apo'nun "Atatürk milliyetçisi" olduğunu ilan etmesine bile gerek yok. Yeter ki yeni başlangıcın ipuçlarını verecek dağdan şehre bir kayma başlasın...
Gecikmiş de olsa iyi niyet ancak böyle ispatlanabilir. Yoksa dün İmralı'da Apo'nun avukatlarının "Büyük savaşçılar büyük barış yapar" gibi tahrikçi sözleriyle değil.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr