Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye hem iyiye gidiyor, hem kötüye.
Kötüye gidiş beni korkutuyor.
Şu manzaraya bakın.
- Terör sorununu çözümlemek lazım.
- Yeni anayasayı yapmak lazım.
Bu, önemli iki konuyu bile Türkiye halletmekten uzak.
Bu iki konunun çözümlenmeden uzun süre ortada kalması bile kötüye gidiş sayılmaz mı?
30 yıldır terör sorunu belimizi büktü. Bunun çözümü konusunda son günlerde vatandaşlarımız heveslendi, heveslendirildi.
İmralı’ya gidilecek ve bu konu orada “terörist başı”yla görüşülecekti.
Gidildi ve görüşüldü.
Umut o ki terörün bitirilmesi konusunda mesafe alındı.
Ama bu görüşme günlerce gecikti, geciktirildi.
Belki de terör bitsin istemeyenlerin arzusu bu safhada da olsa yerine getirildi.
Anayasanın yapılışı da öyle.
Bunun için, bize göre, 4 partinin görüş birliği lazım.
Görüşüyorlar. Uzun uzun görüşüyorlar. Ne zamandır görüşüyorlar.
Ama bu konuda da olumlu bir sonuç yok.
* * *
Olumlu işleri halka duyurma ve olumlu eleştiriler yapma yerine, parti liderleri, her salı TV’lerden de verilen “küfür programları”nda boy gösteriyor.
Hele “hukuki” bazı gösterilerde polisin takındığı ters tutum, ülkenin daha da içinden çıkılmaz bir yolda olduğu izlenimini veriyor.
Ordu mensupları hapiste, birçok gazeteci hapiste, her gün gözaltına alınanlar var.
Türkiye böyle gider mi?
* * *
“Yeter.”
Bu tarihi kelime şimdi lazım değilse ne zaman kullanılacak.
Evet, parti liderleri yurdu düşünüyorlarsa bu kötüye gidişe “dur” demeliler.
Anlaşmalılar.
Uzlaşmalılar.
Yoksa bu gidişin sonu felakettir ve bu felaketten partilerin bugünkü liderleri sorumlu olacaktır.

Haberin Devamı

1 MART
Sorumlular

“1 Mart”ın geçen hafta yıldönümü idi.
O gün tezkere birkaç oy eksiğiyle kabul edilmemişti.
1 Mart Türkiye için bir dönüm noktası oldu.
Tezkere kabul edilseydi 30 bin askerimiz kuzey Irak’a girecekti. 40 km kadar da ilerleyebilecekti.
Askerlerimiz dağlık alanı arkada bırakmış ve düzlüğe çıkmış olacaktı.
Bugüne kadar verdiğimiz şehitleri vermeyecektik.
Analar artık ağlamayacaktı.
Yani sonuç olarak, o gün PKK sorunu bitecekti.
Ve Türkiye savaş için harcadığı milyarlarca lirayı kalkınmaya harcayacaktı.
Ama Türkiye’deki, Meclis’teki bazı kişiler bu tezkerenin çıkmasını önledi. O günden bugüne kadar olanlardan ve ölenlerden akan kandan onlar mesuldur. Tarih bunu böyle yazacak. Unutmasınlar...

Haberin Devamı

NÜKLEER
Çok bekledik

Nükleer enerji konusunda her kafadan bir laf çıkıyor.
Bana öyle geliyor ki amaç Türkiye’yi nükleerden uzak tutmak. Türkiye’nin güçlenmesini önlemek. Bilerek bilmeyerek buna alet olunuyor. Oysa dünyada çalışan 450 nükleer santral var.
Hem de bunların çoğu Avrupa’da yıllardır çalışıyor. Bazılarının kapanacağı senelerdir süren bir masal...
Etrafımızda komşu ülkelerde bile nükleer santraller çalışıyor.
Bizse petrol ve doğalgazdan enerji elde etmek, ısınmak ve aydınlatmak için yabancılara muhtacız. Öyleyse Bakan Yıldız daha hızlı olmalı. Nükleer için Türkiye’nin daha fazla bekleyecek hali yok.

YALAN MI?..
Erdoğan’ı tutmayabiliriz. Ama bu hep kötü işler yapıyor demek değildir. İyi iş yapınca “bu da iyi” demeliyiz. Çünkü biz vatanımızı seviyoruz. Bakın Başbakan hafta sonu güçlü bir muhalefet özlemini dile getirdi. “Demokrasi ancak öyle olur”, dedi. Yalan mı?

Haberin Devamı

HİLELİ SUCUK
Tebliğe göre artık sucuk, salam ve sosis eskisi gibi karışık etten olmayacak. Martın beşinden itibaren, yani 2 gün oldu, artık kırmızı et, beyaz ete karıştırılmayacak.
Bu tüketiciye müjde sayılır.
Ama hilebazlar boş durur mu, yolunu bulur, acaba şimdi ne yapacaklar?.. Göreceğiz...

ERKEK ALDATIR
Pelin Körmükçü çok cesaretli bir açıklama yapmış:
“Hayvanlar aleminde bile erkekler aldatıyor. Dünyanın kuralı bu.
Erkek aldatır, kadın da bunu her zaman sezer.”
Doğru mu? Siz ne dersiniz?
Cesaretli erkekler konuşsun!