Sırplar 11 günde çekilecek, NATO Kosova’ya yerleşecek ve bombardıman duracak.
Şimdi Kosovalılar kadar Sırplar da bayram ediyor.
Allah, fakiri sevindirmek isterse, eşeğini önce kaybettirir sonra buldururmuş.
Sırplarınki de öyle.
Miloşeviç’in akılsızlığının cezasını Kosova halkı kadar Sırp halkı da çekti.
Madem başlangıç noktasına dönülecekti, Miloşeviç mağlubiyeti kabul edecekti, öyleyse günlerdir çekilenler neden çekildi?
Yugoslavya’nın neden bombalarla tahrip edilmesine davetiye çıkartıldı.
Üç ay sonrasını göremeyenlere lider denir mi?
Denirse, o lider denen adamlar halklarını işte Miloşeviç gibi perişan eder...
HHH
ŞİMDİ sağlanıyor gibi görünen huzur Balkanlar’da kalıcı olabilir mi?
Öyle anlaşılıyor ki, artık Kosova NATO’nun, daha doğrusu Amerika’nın koruması altında olacak.
İntikal masraflarını karşılayacak para bulunursa bölgeye gelecek olan Rus kuvvetlerininse Moskova’nın prestijini kurtarmaktan öte bir fonksiyonu olmayacağı düşünülebilir.
Rusya barış gücü içinde olmak istemiyor, askerlerinin tek komuta altında bulunmasına karşı çıkıyor.
Moskova Kosova’nın dörde bölünmesini, sırp sınırındaki bölümün kendi denetimine verilmesini öneriyor.
Ruslar, adeta Berlin’in bölünmesine benzer bir durumu savunuyor.
NATO’nun buna evet demesinin imkansızlığı ise meydanda...
Kosova’nın barış gücüyle yaşaması ne zamana kadar sürebilir?
Bir süre sonra Kosova kendi iç sorunlarıyla baş başa kalacaktır. Bu nedenle kısa sürede polis gücünü kurması, üç başlı iç politik çekişmelerine bir yön vermisi, daha doğrusu son vermesi gerekecektir.
HHH
TİTO Yugoslavyası 24 milyon nüfusa sahip, 226 bin kilometrekare toprağı olan bir federatif devletti.
6 federe cumhuriyetle 2 özerk bölgeden oluşuyordu.
Bunlar Sırbistan, Hırvatıstan, Slovenya, Bosna - Hersek, Makedonya ve Karadağ federe devletleri ile Sırbistan’a bağlı Kosova ve Voyvodina özerk bölgeleri idi.
Tito’dan sonra, 1992’de dağılma olunca Yugoslavya olarak ortada Sırbistan ile Karadağ’ın oluşturduğu federatif devlet kaldı.
Bugünkü yeni Yugoslavya’nın nüfusu da, toprağı da Tito’nunkinin yarısı kadar oldu.
Yeni Yugoslavya kurulduktan sonra Sırbistan, Kosova’nın özerklik statüsünü kaldırdı.
Neye dayanarak?
Zorbalığa...
İşte son üç aydır çekilenlerin temelinde de bu zorbalık var.
Yani özerk olan bir bölgeyi ilhak etme zorbalığı.
HHH
KOSOVA olaylarındaki yoğunluk Amerika’ya bir süredir Kuzey Irak’ı unutturmuştu.
Oysa şimdi ABD’nin, “Irak’ta muhalefeti örgütlemeö adı altında yeniden Kuzey Irak’a döndüğü görülüyor. Washington’un görevlendirdiği Dışişleri Bakan Yardımcısı Ricciardone, Kuzey Irak için bölgede etkin bir mekik diplomasisi yürütüyor.
Ankara sürecinden sonra Kuzey Iraklı liderlerin ABD’ye davet edilip barıştırılması ve kendilerine kapalı kapılar ardında telkinlerde bulunulması Türkiye’yi endişelendirmişti.
Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti için neredeyse tüm hazırlıklar bitirilmiş gibiydi.
Ama Ankara’nın kararlı tutumu, ABD’nin Türkiye’den vazgeçemez olması ve belki de dikkatlerin Kosova’ya odaklanışı, Kuzey Irak’ta aleyhimize olabilecek gelişmeleri durdurdu.
Kosova’da barış, Ankara’nın Kuzey Irak konusunda bundan böyle daha dikkatli olmasını gerektiriyor.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr