Erdoğan Menderes’e benziyor mu?
Hayır.
Hiç, ama hiç mi hiç benzemiyor.
Erdoğan lider mi, lider.
Menderes lider mi, lider.
İşte o kadar.
Ama bu iki liderin benzer tarafları, daha doğrusu benzer vasıfları var mı?
Yok.
***
Adnan Menderes: Mahcup, alçak sesli, sıkılgan görünüşlü, konuştu mu anlamlı konuşan, herkese saygılı, herkes de ona saygılı, dinini kendisine saklayan, inanca hürmetkâr, laik, zengin aile çocuğu ama fakirden köylüden yana, medeni, Batıcı Türk aydını...
Ve karşısında İsmet İnönü gibi “kurt” bir muhalefet lideri ve onun birinci sınıf takımı var.
Tayyip Erdoğan: Çabuk kızan, bağırıp çağırabilen, çok konuşan, hem de pek çok, sıkılgan olmayan, dinine açıkça bağlı ve Türkiye’nin de İslam’a bağlı olması için elinden geleni yapan, yönü Batı’dan çok Doğu’ya dönük, dar gelirli muhafazakâr bir ailenin çocuğu ve kendisine oy veren kitleyi tutan, oy vermeyenleri dışlayan, sivri dilli, kutuplaşmaya çanak tutan, kendisine has bir kişilik.
Ve karşısında Kılıçdaroğlu gibi “zararsız” bir muhalefet lideri var, yani aslında yok gibi...
***
Bu iki kişi arasında “Lider” olmanın dışında bir benzerlik var, diyen beri gelsin.
Eğer bunu Tayyip Erdoğan kendisi söylüyorsa veya ima ediyorsa, Adnan Menderes’i tanımıyor demektir.
CHP Aday kim, açıkla...
Kılıçdaroğlu günlerdir geziyor...
Konuşmadığı işçi teşkilatı, parti, sivil toplum örgütü kalmadı.
Amaç Çankaya adayını saptamak.
Çatı mı, değil mi, hangisi ise işte o.
Ama bir türlü sıra “isme” gelmiyor.
Hep “prensip” konuşuyor...
Ne “prensip”se...
Oysa iktidarın adayı belli.
Vatandaş muhalefetin adayını merak ediyor.
Ve vatandaş Kılıçdaroğlu gibi “geniş”, daha doğrusu “rahat” değil.
Bir an evvel muhalefetin adayını açıklamasını bekliyor.
Sakın “İş Kılıçdaroğlu’na kaldıysa daha çok bekleriz” demeyin.
Sabır artık tükendi, bunu da CHP bilsin...
ÇOCUĞA Kadına şiddet zor
TV’deki evlilik programına bir süre önce katılan adamın iki karısını da öldürdüğü anlaşıldı.
Adam kendisine “kader kurbanı” dedi.
Bu “kader kurbanı” birkaç yıl yatıp çıkmış, şimdi yeni bir eş arıyordu. Bu olay o günlerde bütün Türkiye’ye adeta bağırdı.
Siyasilere ise “Kendinize gelin” dedi.
Bu yılın ilk dört ayında 100’den çok kadınımızın şiddete kurban gittiğini biliyoruz.
Ve cezalar basit olursa kadına uygulanan şiddetin de artacağı tabii idi.
Neysi ki yeni tasarıda caydırıcılık ön planda tutuldu. Ve cezalar artırıldı.
İyi de oldu.
Bana soracak olursanız kadına şiddet, komisyondan geçen tasarı kanunlaşırsa artık azalacak.
Onun gibi çocukları tacizde artık kolay değil.
Hükümet bu ahlaksızlar için cezaları artırdı.
Çocuk tacizleri de artık çok azalacak.
Caydırıcı cezaya “evet”te geç kaldık, ama olsun...
BRAVO Muhteşem Yüzyıl
Muhteşem Yüzyıl bitiyor.
Dünyada 200 milyon kişi seyretti. Bende izledim.
Başarılı bir diziydi. Bunu diğer benzer dizilerle mukayese ederek söylüyorum.
Bu dizinin nasıl çekildiği de seyirciye görsel olarak anlatıldı, anlatılacak.
Çarpıcı detaylar bu belgeselde yer alıyor.
Mesela her bölümde 130 kişilik çekim ekibi görev aldı.
23 mekân, 5 saray imal edildi ve kullanıldı.
Her bölümde 300, toplam da 50 bin yardımcı oyuncuya yer verildi.
50 bin metre kostüm kumaşıyla, 5 bin tane kostüm yapıldı.
4 bin kavuk ve taç, bin kılıç bu dizi için üretildi.
Tabii bunlar masraf gerektiriyor. Ve masraftan kaçınılmadığı için de bu seyredilir bir dizi oluyor, oldu.
Tahtalardan yapılan saraylar seyirciye taş bina izlenimini verdi. Bunu yapabilmek zor, ama bu ve benzer inandırıcılık bu dizide sağlandı.
Seyirci olarak hep benzer diziler bekliyoruz.
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
* Direksiyonsuz araba yolda.
Marifet, bizim gibi direksiyonsuz siyasi parti yapmakta...
* Tayyip Erdoğan: “Çankaya adayımızı haziranda açıklayacağız.”
Adaylığımı desen ya...
* Bilge Ceylan: “Yılmaz Güney’i taklit etmedim.”
İyi de ettin...
* Geziye 25 bin polis, 50 TOMA...
Sığdı mı?
* Kılıçdaroğlu: “Erdoğan yasadışı örgütten yardım istiyor.”
Sen yardım istemeden getirsen ya...
* “Dosyası kabarıyor”
Kimin?
* Asfalt karton gibi yırtıldı.
Bu kez bizde değil, Almanya’da.