Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       68 hareketi neydi, ne değildi ve bugüne etkileri...
Önceki akşam TV'deki Doktor Stress programında bu tartışıldı.
Anlaşıldı ki ne kadar 68'li varsa o kadar da 68 var.
Yöneten dahil 11 kişinin katıldığı, telefon edenlerin de olduğu o programı izleyenlerin herhalde kafaları karıştı.
Ortak bir "68 hareketi" tarfine varmakta zorlandılar.
Nasıl zorlanmasınlar ki? Evvela bugünkü pozisyonları itibariyle ortak tarifte buluşmaları zor olanlar vardı. Şu konular bile bunu izaha yeter.
68'deki 68 hareketi emperyalizme karşı, özelleştirmeye karşı, yabancı sermayeye karşı bir hareketti. Sloganı; "tam bağımsız Türkiye" idi.
Ama bugün Türkiye Avrupa Birliği'ne girmek için can atıyor. Ve o günkü 68'lilerin bir bölümü de artık bunu savunuyor. Oysa AB'ye girmek hakimiyet devrini gerektirmiyor mu?
Özelleştirmede de öyle, yabancı sermayede de...
* * *
PROGRAMA katılan 68'lilerin birbirlerine karşı ileri sürdükleri ve savundukları da aralarında bir 68 tarifinde birleşemediklerini gösterdi. Şöyle ki:
1) Bugün de 68 hareketini görüyoruz.
1) Hayır görmüyoruz.
2) 68 hareketi öğrenci hareketi olarak başladı, Vietnam'daki gibi halk hareketine dönüştü. İktidar arayan orijinal bir harekettir.
2) Hayır öyle olmadı. Fransa'daki öğrenci olaylarının kopyası olarak başladı. Yani Batı'dan esinlenildi.
3) Kahramanları vardır.
3) Hayır kahramanları yoktur.
4) Toplumu etkiledi. Halk bu harekete katıldı.
4) Hayır öyle olmadı. Öyle olsaydı 69'daki seçimleri % 48 oy oranıyla Adalet Partisi kazanır mıydı?
5) Hakim güçler köşeye sıkıştırınca ele silah alındı.
5) Silaha başvurulmamalıydı.
6) Üniversite öğrencilerinin hareketidir.
6) Hayır, baştan beri siyasal bir harekettir, siyasal bir örgütlenmedir.
7) 68'i devlet çığırından çıkardı.
7) Öyleyse kullanıldık demektir.
7) Hayır kullanılmadık.
8) Bugün ANAP'ta, CHP'de olup da 68'liyim diye gençlere nasihat edemezsiniz.
8) Ederiz.
9) Gençlik bir sınıftır.
9) Hayır sınıf değildir.
10) Batı'nın 68 hareketi, sömüren ülke gençlik hareketidir. Bizimki sömürülen ülke gençlik hareketidir.
* * *
TARTIŞMADA seyircinin ortak sayabileceği noktalar belki de şunlar olabilirdi:
68 hareketi düzene başkaldırıdır. 68 hareketi halkla bütünleşip belki siyasi bir harekete dönüşebilirdi ama, olamadı.
68'in silaha yönelmesini; yalnız köşeye sıkışmakla, şiddete saptırılma tuzağına düşürülmekle izah mümkün mü? O haraketin önderleri Che olmak, Kastro olmak, dağa çıkıp rejimi değiştirmek arzularını açıkça ilan etmemişler miydi? Bu nedenle gerilla eğitimi alanlar yok muydu?
* * *
"68'deki değer hükümlerine bugün de sahip olan, 68'lidir" diye yapılan tarif. 68'liyim diyenlerin birçoğunu dışlamaz mı?
Bu tarif, değişimi de görmemek anlamına gelmez mi?
Şu özet saptama da ilginç sayılabilir.
68 hareketinin içinde önceleri Kemalizm de, sosyalizm de, Marksizim de yoktu. Sonradan sosyalistler hakim oldu, hareket sosyalist bir harekete dönüştü.
Ama bu söyleme karşı çıkanlar şunu ileri sürünce akan sular durdu: "Keşke sosyalist bir harekete dönüşseydi, o da olmadı."
* * *
BİR gerçek var; 68'de hüsnüniyetle yola çıkan gençliğin bir bölümü şu veya bu sebeple yok oldu.
Bir bölümü çok acı çekti.
Pratikle teorinin farkı görüldü. Ama bu tecrübenin faturası hiç de ucuz olmadı.
68'deki olaylar bugüne ne kadar ışık tutabilir? 68'li tartışmacıların uzlaşamaması bu konuda umut vermiyor.
Dersi gençlik kendisi çıkarsın.




Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr