Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


Yıllar sonra 28 Şubat bugün yapılmış gibi anılıyor, tartışılıyor, eleştiriliyor. O gün aşağı yukarı etkili çevrelerin hepsi 28 Şubatçıydı, bugün ise etrafınıza bakın herkes 28 Şubat’a karşı, hatta 28 Şubat düşmanı.
Bugün kimse 28 Şubatçı değilse, o gün 28 Şubat acaba nasıl gerçekleşti. Ve “bin yıl yaşar” nasıl denildi.
Peki bu dönekleri tarih yazmıyor mu? Herhalde yazacak, yazıyor. Hem de isim isim.
Zaten böyle olmasaydı, yani siviller ortamı bilerek veya bilmeyerek hazırlamasaydı, siyasilerden bazıları yolsuzluklara karışmasaydı, bazıları da hatalar yapmasaydı, asker 28 Şubat’ı gerçekleştirebilir miydi?.
Ya, “nasıl olsa ben iktidar olamayacağım, öyleyse ortamı hazırlayayım, onlarla işbirliği yapayım, önce askerler gelsin” diyenler oldu. Ya, “meydanı boş buldum, iktidara şöyle veya böyle geldim. Artık ülkenin yüzünü batıdan doğuya çevireyim, AB yerine İslam ortak pazarı kuralım diyenler. Kanlı mı kansız mı olacak!” diye soranlar v.s.
Ve bunlara fırsat vermek istemeyenler azınlıktaydı.
* * *
Zaten her askeri müdahalede sivillerin rolü yok muydu?
Bana göre siviller istemese asker kışladan çıkmazdı, çıkamazdı. Onları müdahaleye adeta mecbur eden, teşvik eden ve alkışlayan, muhalefetteki veya iktidardaki bazı sivillerdi.
Yargı, üniversiteler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve işverenlerin büyük kısmıydı. 28 Şubat’ın adeta sözcüsü onlardı.
Müdahale olduktan sonra da destek yine bu sivillerden geldi.
* * *
Bunları her 28 Şubat’ta yazıyorum. Bugün de tekrar ettim. İnşallah sivilleri uyandırır.

Haberin Devamı

İMRALI
Barış mı istiyor?

“Tarihi bir süreç başlıyor.”
Bunu Öcalan söylüyor.
Bu cümleye bakınca gelecek için barış için umutlu oluyoruz. Hele, Kandil’den Karayılan’ın ve Avrupa’dan Zübeyr Aydar’ın Öcalan’ın kararına uyacaklarını kısa bir süre önce söylediklerini hatırlayınca.
Başbakan da “sürecin başlaması PKK’nın yurttan çıkmasına bağlı” dedi. O da barış sürecinin başlamasından söz ediyor. Yani kararlı.
Ama BDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın sözleri barış umudumuzu zayıflatmak bir yana, hepten bitiriyor.
PKK yani terör, “halk hareketi” imiş. Demirtaş “76 milyon etle tırnak gibiyiz”e de karşı çıkıyor.
Bu, Apo’nun söylediği “tarihi süreci”, “barış süreci”ni başlamadan bitirmek değilse nedir? Öcalan artık barış istiyorsa, nedeni 30 yıldır PKK terörüyle Türkiye’yi bölemediğini gördüğü içindir. Demirtaş bunu göremiyor mu?

Haberin Devamı

MESUL
Başbakan Erdoğan

Başbakan Erdoğan ikide bir, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na “Doğu’da, Güneydoğu’da şu şehre, bu şehre gidemiyorsun, gitsene, görelim” gibi sözler ediyor.
Oysa her isteyenin istediği bölgemize çekinmeden, korkmadan gidebilmesi için şartları hazırlayacak olan hükümet, yani onun başkanı Tayyip Erdoğan değil mi?
Eğer biri Türkiye’de bir bölgeye gidemiyorsa mesul hükümettir, gidemeyen değil.
Bir de Kılıçdaroğlu’nun sözleri var.
“Milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını söyleyen Başbakan bunu gidip Rize’de söylesin de göreyim”, diyor.
Ya Başbakan gidip bu cümleyi Rize’de de kullanırsa Kılıçdaroğlu tükürdüğünü yalayacak mı?

Haberin Devamı

HİÇ OLMAZSA ŞİMDİ SUS
Kritik bir zamandan geçiyoruz. PKK ile ya barış olacak ya da savaş hızlanacak. Ama CHP liderinin gruptaki konuşmasına bakın. O, barış için iktidarı destekleyeceğine savaşı partilere de yayıyor. Ortamı gerdikçe geriyor. “Allah akıl versin...”

MİMAR MISIN?
Çamlıca’ya yapılacak caminin projesini Başbakan değiştirdi. Cami zaten güzel değildi, daha da çirkin oldu. Oysa oraya “Taç Mahal gibi dünya çapında bir eser lazım” demiştik.
Yine ısrarlıyız, bunun için her şeyimiz var ‘zevk’ hariç.

TARİHE GEÇTİ
Sırrı Süreyya, CHP’li Sinop Belediye Başkanı’nı, halkı tahrikle itham etti.
Sonra, bunun gerçek olmadığını öğrenince “özür diledi.” Sırrı Süreyya’yı, siyasi tarihe geçecek bu “özür dileme” davranışından dolayı kutlarım.