Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DÖNDÜK dolaştık aylar sonra aynı noktaya geldik.
Çiller aklandı. Şimdi ANAP - DYP yeniden ortak olur mu? Önerenler var... Yani, konu gündemde.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da "Refah dışında yeni bir hükümet için ön şartsız herkesle görüşürüz" diyor.
Çok önceleri bir fıkra anlatmıştık, tekrarlayalım:
Beyfendi ile uşak seyahate çıkmışlar.
Beyefendi at üstünde, uşak yaya.
Yolda giderken beyefendi yerde bir inek pisliği görmüş.
Muzipliği tutmuş, uşağına:
"Şu pisliği yersen at senin olur, ben yürürüm, sen binersin" demiş.
Uşak pisliği yemiş. Ata atlamış.
Uşak atta, bey yaya yola devam etmişler. Ama bey bu durumu pek de hazmedememiş.
Şehre yaklaşırken yerde bir inek pisliği daha.
Beyefendi uşağa, "Şu pisliği yiyebilirsem atı bana iade eder misin?" demiş.
Anlaşmışlar.
Bey pisliği yemiş, ata atlamış, uşak yere inmiş. Ama birbirlerine sormadan da edememişler:
"Madem sonunda değişen bir şey olmayacaktı peki bu pisliği biz niye yedik?"
* * *
AYLAR önce Türkiye'ye bir ufuk doğmuştu.
ANAP ile DYP anlaşmış, merkez sağ iktidar olmuştu.
Bu merkez sol da olabilirdi.
Ama şartlar, iktidarı merkez sağ ortaklığa sundu.
65 milyonluk, gelişmekte olan bir ülkeyi yönetme ve aydınlık ufuklara taşıma şerefi bu iki partiye nasip oldu. ANAP'la DYP'nin genç liderlerine.
Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar itibariyle armutun sapı var, elmanın çöpü var diyecek hali yoktu.
Beğenilmeyecek yanları da olmasına rağmen ekseriyet Yılmaz'la Çiller'in ortaklığına sevindi.
Artık Türkiye istikrara kavuşabilirdi.
Üstelik bu iki lider, bu hükümet ortaklığının ileride iki partinin birleşmesine kadar varabilecek sonuçlarından da söz ediyorlardı.
Yani Türkiye'ye umut doğmuştu.
Merkez sağ iktidar olmuş. Merkez sol muhalefette kalmıştı.
Marjinal sayılan Refah Partisi bir süre daha muhalefette olgunlaşmaya terkedilmişti.
* * *
AMA bu hayaller üç aya kalmadan yıkıldı. 3 ayın sonunda da merkez sağ ortaklık dağıldı, hükümet düştü.
Bunda Başbakan ve ANAP lideri Yılmaz'ın oynadığı rol önemli oldu.
O belki de Çiller'i Yüce Divan'a yollayarak saf dışı edip merkez sağın tek lideri olarak kalmak, iktidara tek başına hakim olmak istedi. Ama acele etti...
Yanlış hesap yaptı.
Ve onun yanlışı yüzünden Türkiye'de neler oldu?
Merkez sağ iktidarı kaybetti.
ANAP iktidarı kaybetti.
Yılmaz başbakanlığı kaybetti.
Çiller Yüce Divan'a gitmedi, şeklen de olsa aklandı.
Çiller ve DYP, Yılmaz'a rağmen iktidarda kaldı.
ANAP'la DYP arasında uçurum büyüdü.
Çiller mecburen Yılmaz'dan kaçtı, Erbakan'a teslim oldu.
Refah iktidara oturdu.
Türkiye'de istikrar umudu azaldı.
İşte Mesut Yılmaz'ın bize göre yanlış hesabının sonuçları.
Bu sonuçlar 65 milyonu, hepimizi çok etkilemeseydi, kaybeden yalnız Mesut Yılmaz olsaydı üzerinde fazla durulmayabilirdi, ama halimize bir bakın...
İzleyelim; gensorular veya açık gizli temaslar siyasi kompozisyonu ve halimizi değiştirmeye yarayacak mı, görelim...