Satır aralarında kaybolanlar

Doğan HEPER

HAYVANSEVER hanımlara bravo.
Zeytinburnu'nda 15 hayvan zehirlenerek öldürülünce hanımlar ayaklandı.
Hanımlar diyorum, çünkü içlerinde erkek göremedim. Caddelerde, sokaklarda saatlerce can çekiştikten sonra ölen köpekleri toplayıp gözyaşları arasında Zeytinburnu Belediyesi'nin önüne getiren hayvan dostları, Belediye Başkanı ile tartıştılar ama sonunda "zehirlenmeme" sözü aldılar.
Medeni ülkelerde sokaklarda başıboş hayvan dolaşmıyor. Ama bu, onları zehirleyip kıvrana kıvrana öldürerek de sağlanmıyor.
* * *
İSTANBUL'da belediye yetkililerine çok iş var, ama titiz ve dikkatli olurlarsa...
Siz Boğaz Köprüsü'nden geçerken görüyorsunuz herhalde. O Çamlıca Tepesi'nin rezaleti ne?
O milli park sayılabilecek arazi başıboş bırakılmış. Ve TV antenleriyle bir cinayet işlenmiş.
Hem Boğaz'ın, hem Çamlıca'nın görünümü hançerlenmiş, hem de yaratılan manyetik alan nedeniyle insanların sağlığı tehlikeye atılmış.
Yıllardır süren bu başıboşluğun şimdi tek bir anten kulesi yapımıyla sona erdirileceğini duyunca sevinmemek imkansız.
Yeni ve tek kule 194 metre olacak, tepesindeki lokanta ve kafeterya ile seyir terasından İstanbul manzarası içlere sindirilecek.
Müjde iyi. Demek ki istenince oluyor veya olacak...
* * *
ECZANE açmaya sınırlama geliyor.
Yasa taslağı hazır, bundan böyle eczane açmak izne tabi olacak.
Bazı büyük şehirlerde mesela İstanbul'da taksi plakası almak da imkansız. Taksi sayısı yıllar önce donduruldu.
Donduruldu da ne oldu?
Rekabet ortadan kalktı.
Taksi plakası karaborsası doğdu.
Taksilerin çoğu taksi ağalarının eline geçti.
Aracının sahibi olan şoför sayısı azaldı.
Şimdi eczaneler de dondurulacak. Bunun vatandaşa ne yararı var? O alanda da karaborsa doğacak demektir. Taksi plakasında olduğu gibi.
* * *
TÜRK halkı "erozyon"u öğrendi.
Ama şu gerçeği biliyor mu?
Bu hızla mücadeleye devam edersek erozyonu 750 yılda yeneceğiz...
Bunu ben söylemiyorum, uzmanı açıklıyor; Çevre müdürlerinden Bekir Kabasolak...
* * *
BERGAMALILARI takdir ediyorum.
İnatla direniyorlar. Çözülmüyorlar. Doğrusu bunun nasıl ve kimler tarafından sağlandığını da merak ediyorum.
Sayıma bile karşı koydular.
Ve bu arada onları kızdıracak bir görüş Dokuz Eylül Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akar'dan geldi:
Prof. Dr. Ali Akar, Türkiye'nin çevreye zarar vermeden her türlü madeni üretme gücüne sahip bulunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Akar, bugün Türkiye'de 76 ton altın rezervi bulunduğunu ve yılda 3 ton altın, 3 ton da gümüş üretimi yapıldığını kaydetti. Dünyada altının yüzde 85'inin siyanürle üretildiğini bildiren Prof. Dr. Akar, "Bergama Ovacık'ta halkımız yanlış yönlendirilmiştir. Bu işi yapacak olan (bacılar) değil, bu işin uzmanlarıdır. Bu konuda dünyada 130 yıllık deneyim var. Bu işin uzmanı madenciler ve jeologlar var. Yunanistan'dan, sağdan, soldan gelip kışkırtıyorlar. Politikacılar da popülist beyanlarda bulunuyorlar" diye konuştu.
Barikatı hakikat müsademe - i efkardan doğar, değil mi?
* * *
GİTME gelme günde en az iki kez otoyol üzerindeyim.
Bu yollarda emniyet şeridi var.
Yol kenarlarında da uyarı levhaları.
"Emniyet şeridi zorunlu haller içindir."
Siz istediğiniz kadar medeni olmaya çalışın, normal şeritte kuyruk olup yola devam edin, sürücülerin birçoğu uyanıklık edip emniyet şeridini kullanır, trafik yetkilileri de buna seyirci kalırsa ne yaparsınız?
Ben çıldırıyorum...



Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr